“Teknolojinin toplumu dönüştüreceğine inanır iyimserler. Fakat insanın teknolojiyle ilişkisi çok daha karmaşık ve ilginç” diyor teknoloji yazarı Tom Chatfield. Amerikan sosyolog Harvey Sacks, 1968’deki bir dersinde teknokrat rüyanın temel başarısızlıklarından birini ele alıyordu. “Muhteşem iletişim aletlerini devreye sokabilsek dünyanın dönüşeceğine inanıyorduk” diyor Sacks. Oysa bugün en iyi cihazlarımızı, kurulu düzen içinde mevcut uygulamaların yürütüldüğü bir dünyada barındırıyoruz. Sacks telefonu örnek veriyor. 19. yüzyılın son çeyreğinde Amerikan evlerine giren telefonla binlerce kilometre uzaktaki insanlarla anında konuşma olanağı mucize gibi geliyordu. Scientific American dergisinin 1880’deki bir sayısının başyazısında bu durumun toplumun yeni bir örgütlenmesini müjdelediğinden söz ediliyordu. Fakat ortaya çıkan şey “toplumun yeni bir örgütlenmesi” nden ziyade, mevcut insan davranışının yeni kalıplara dökülmesinden başka bir şey değildi. Yeni teknoloji bir gecede devrim yapmadı. Tersine yenilikleri mevcut normlara sığdırmak için büyük bir çaba gerektiriyordu. Örneğin telefonla ilgili ilk tartışmalar sosyal devrim hakkında değil, olayın ahlaki boyutuyla ilgiliydi. Görmediğiniz insanlarla konuşmak yuvanın kutsallığı ya da kadınlar ve hizmetçiler gibi evin kolay ayartılabilir üyeleri bakımından ne gibi sonuçlar doğuracaktı? Uygunsuz giysilerle dolaşırken telefonda konuşmak utanılacak bir durum muydu? 19. yüzyılda telefon sahibi olanlar açısından günlük endişeler bunlardı ve telefon şirketleri de abonelerinin bu endişelerini gidermeye çalışıyordu.
Sorgulama fırsatı
Sacks’ın belirttiği gibi, her yeni nesne her şeyden önce “başka bir yerde göreceğimiz bir şeyi yeniden gördüğümüz bir durum yaratıyordu” ve belki de teknolojiyle ilgili yazılar, yeniliği amaç olarak değil, kendimizi yeniden sorgulama fırsatı olarak ele almayı hedeflemeliydi. Yeniliklere kafa yoran bir çağda yaşıyoruz. Fakat sunulan yol çoğunlukla yeniliği anlamaya değil, kendi normlarımız ve sanılarımız konusundaki ürkütücü körlüğe yönelik. Modern teknoloji hakkındaki her yorum rakamsal veriler içerir. 2014 yılı sonunda dünyadaki cep telefonu sayısı toplam insan sayısını aşmış olacak. 2011’de piyasaya sürülen tablet bilgisayarlar bugün bireysel bilgisayar piyasasının yarısından fazlasını teşkil ediyor. Bugünkü telefonlar dünün süper bilgisayarlarından daha güçlü.