Tek kriteriniz ‘sınav başarısı’ olmasın

Tek kriteriniz ‘sınav başarısı’ olmasın

Çocuğunu özel okula göndermek isteyen velilerin okul arayışı başladı. Ancak, bu konuda birçok hata yapılabiliyor. Eğitim sistemi sınav odaklı olduğu için aileler de seçim yaparken ilk olarak okulun sınav başarısını merak ediyor

Özel okul temsilcilerine göre ise bu bakış açısı doğru değil. Asıl düşünülmesi gereken çocuğun okulda mutlu olup olmayacağı ve sadece akademik anlamda değil, yaşam başarısı açısından öğrenciye neler katacağı.
 
HEDEFLERİN BÜYÜK TUTULMASINDA SAKINCA YOK
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan konuyla ilgili olarak; “Son yıllarda veliler okul seçimlerini ne yazık ki sadece başarı odaklı yapıyorlar. Tabii ki çocuğunun başarılı ve iyi bir geleceğe sahip olmasını istemek herkesin hakkı ancak tek kriter bu mu olmalı? Veliler anaokuluna çocuğunu kaydederken bile öğrencilerinin ortaöğretime, üniversiteye geçiş oranını soruyor. Yine neredeyse her veli Galatasaray Lisesi’ni ya da bir adım ilerisinde ilk 1000’den öğrenci alan üniversiteleri hedef alıyor. Hedeflerin büyük tutulmasında sakınca yok ancak bu okullara 1 ya da 2 milyon öğrenciden sadece ilk 1000 aday girebiliyor. O zaman öncelikle velinin kendisine şu iki soruyu sorması gerekiyor:
* Çocuğum bu hedeflere ulaşacak kapasiteye sahip mi?
*  Bu hedeflere ulaşmak için neleri feda edeceğim?
Diğer yapılması gereken ise o okulun öğrencileri, velileri ve mezunlarından bilgi almak. En azından 3-4 mezun kurum hakkında iyi konuşuyorsa, kendi çocuğunu da oraya gönderiyor veya göndermeyi düşünüyorsa olumlu bakılabilir. Okulun bu kalitesini devam ettirip ettirmediğini görmek için mevcut veli ve öğrencisiyle de görüşmek gerekiyor” dedi. Cem Gülan; “ Bu yıl ayrıca çocuğu TEOG ortak sınavlarına giren velilerin, kısa süre sonra kesin şekli açıklanacak olan taslak kılavuzdaki kayıt takvimini çok iyi anlaması gerekiyor. Çünkü hedeflerine ulaşmakta kesin kararlı olmaları lazım. Taslakta özel okul kayıtlarının24 Haziran-10 Temmuz tarihleri arasında yapılacağı açıklandı. Eğer bir veli kayıt hakkını kesin olarak özel okuldan yana kullanmışsa daha sonraki süreçte devlet liseleri için tercih yapamayacak. Nakil döneminde resmi okullarda boşluk varsa başvuru yapabilecek. Bu durum değişmezse veli açısından kısıtlayıcı olduğundan bazı aileler öncelikle devlet okulu için tercih yapmak isteyebilir. Ailelerin konuya iyi hakim olması ve doğru strateji belirlemesi kendi çocukları için önemli imkânlar yaratabilir” diye belirtti.

EĞİTİMİN ‘PARDONU’ YOK
Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği Başkanı İbrahim Taşel ise;  “Okul seçimi, yaşam başarısı için atılacak en önemli adımdır. Velilerimizin okul tercih ederken sadece bugünü değil, çocuklarının yarınlarını da dikkate almaları gerekiyor. Eğitimin ” pardon “u yok. Bu nedenle okul tercihi yaşamdaki diğer seçimlerden daha fazla titizlik gerektiriyor. Okul araştırmasının çok yönlü yapılması şart. Sadece fiziki mekânların ya da dışa yansıyan tanınmışlığın tek ölçü kabul kabul edilmesi doğru değil. Ayrıca okul ücretleri de kaliteyle eşdeğer olmuyor. Kurumun temel felsefesinden, yardımcı hizmetlerine kadar kaliteyi etkileyen her unsurun araştırılması lazım” şeklinde ifade etti.

İŞE KURUCULARDAN BAŞLAYIN
İbrahim Taşel; “ Araştırma yaparken işe okulun kurucularının geçmişi, kurumun tarihçesi, kuruluş felsefesi ile başlamak gerekiyor. Yıllar içerisinde başarısını istikrarla sürdürenler öncelikli tercih edilmeli” dedi.