Demokrasi İçin Birlik İnisiyatifi, televizyonlardaki bu "amacı açık" programlar ile ilgili bir rapor hazırladı.
(...) Rapor aralarında en büyüklerin de bulunduğu 17 televizyon kanalını mercek altına almış. Buna göre, 1-10 Mart tarihlerinde (...) 'Evet' 485 saat canlı yayında anlatılabildi, 'Hayır' ise 45.5 saat.
Tartışma programlarına, Cumhurbaşkanlığı 20, AKP'liler 115, MHP'liler 7, CHP'liler 20 kere davet edilirlerken, HDP'li hiçbir konuk çağırılmadı.
Canlı yayınlar, röportaj, konuklu programlar ve ayrıca grup toplantısı ve miting haberleri de dahil edildiğinde, TRT'de 1-20 Mart tarihlerinde Cumhurbaşkanı ve danışmanlarına toplam 20.8 saat, AKP'ye 42 saat ayrılırken, MHP'ye 48 dakika, CHP'ye 3.2 saat yer verildi. HDP'ye ise hiç yer verilmedi.
Bunun üzerine devlet imkânlarıyla sürdürülen mitingleri, afişleri vs ekleyin. Son derece güçlü ve ağır bir "evet" kampanyası yürütülüyor ama hâlâ anketlerde istedikleri sonucu alabilmiş değiller. Öyle görünüyor ki bu "tek kale maç", seçmenin canını fena halde sıkıyor
Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet
***
Millet yakasına nasıl yapışacak?
Muhalefet diyor ki; ileride biri çıkar, ırkçı biri, faşist ruhlu biri Türkiye'yi otoriter rejime götürür..
Anayasa değişikliğiyle getirilen rejimde buna karşı koyacak güç yok..
Başkan demokrat da olabilir..
Diktatör de olabilir..
(...) İktidar partisi de Cumhurbaşkanı da itiraz ediyor; bu rejimde tek adamlık çıkmaz. Diyelim ki biri nefsine yenildi, tek adamlık yaptı..
Meclis ülkeyi seçime götürür..
Bu millet onun yakasına yapışır..
***
Asıl mesele, kritik soru da bu..
Bir: Nefsine yenilen cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin genel başkanı olduğu için, meclis çoğunluğuna da hükmedecektir. Meclis çoğunluğu menfaatini gözeterek gıkını çıkarmayabilir. Ülkeyi seçime götürmeyebilir..
O zaman ne olacak?
Bu durumda iş millete kalacaksa..
İki: Millet demokratik yollarla cumhurbaşkanının yakasına nasıl yapışacak?
Mehmet Tezkan Milliyet
***
Maskeli Anayasa
AKP iktidarı, elindeki bütün devlet gücünü kullanarak, Referandumda "Hayır" çıkmasını önlemek istiyor...
Yaptığı baskıların, uyguladığı yöntemlerin, Referandumun meşruiyetini yok etmesini bile göze aldığı anlaşılıyor.
(...)
Bu Referandum, Demokratik kurum ve kurallara aykırı maddeler öneriyor; üstelik son derece ağır bir baskı altında, eşitsiz, adaletsiz, haksız, hukuksuz koşullarda yapılıyor.
Buna rağmen yine de, istenilen değişiklikler o kadar akıl dışı ve demokrasiye o kadar aykırı ki, bir kısmı açıkça ifade bile edilememiş, muğlak maddelerin içlerine gizlenmiş.
Kılıçdaroğlu başta olmak kaydıyla, muhalefet milletvekilleri ve bazı yazarlar bunları dile getirince de kızıyorlar!
Emre Kongar Cumhuriyet
***
"Evet"e ikna edecek sözleri yok
İktidar partisi, en büyüğünden en küçüğüne kadar kadro halinde Kılıçdaroğlu'na hücum ediyor. Cumhurbaşkanı bir yandan, Başbakan ve bakanlar diğer yandan veryansın ediyorlar. Kılıçdaroğlu hedef tahtası yapıldı!
(...)
Yaa, beyler, efendiler...
Oylanacak olan Kılıçdaroğlu değil, ülkenin istikbali!
Halk, gelecekte nasıl yönetileceğine karar verecek. Tek adam sultası mı, yoksa özgürlük mü?
"Evet" yanlıları halka "Kafanızı boyunduruğa uzatın!" diyor. Oysa hiçbir canlı boynunu kendi isteğiyle boyunduruğa uzatmaz. Tepki bundandır! Neden Kılıçdaroğlu'na hücum ediyorlar?
"Evet" oylarını savunarak halkı ikna edecek bir sözleri yok da ondan... Referandum gürültüye getirilmek isteniyor...
Rahmi Turan Sözcü