Tek adam rejimi ile çalan ve çalınanlar
Türkiye Büyük Millet Meclisinin "Yok hükmünde" olduğunun fotoğrafı resmi gazetede yayınlandı.
Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında;
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde değişiklik yapılmasına dair,
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu oluşturuldu.
Cumhurbaşkanı tarafından kurul üyeleri belirlenecek.
Cumhurbaşkanınca kurulun çalışma usul ve esasları belirlenecek.
Cumhurbaşkanınca kurul üyelerine yapılabilecek ödemeler de belirlenecek.
Değerli okurlarım haber ajansından gelen haberi kelimesini değiştirmeden sadece "cumhurbaşkanı" kelimesini satır başlarına gelecek şekilde düzenledim.
Özet şudur: Kurul oluştur, üye seç, maaş belirle…
Şimdi bir de devlet yönetimi açısından Cumhurbaşkanı'nın 16 Nisan anayasası ile verilen yetkilerini özetleyeyim.
Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanıdır.
Cumhurbaşkanı Hükümetin yani yürütmenin başıdır.
Cumhurbaşkanı Hâkimler ve Savcılar Kurulunu yani yargının başıdır.
Cumhurbaşkanı TBMM'de cumhur ittifakı ile yasamanın başıdır.
Değerli okurlarım,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Tek Adam için bu müthiş yetkileri veriyor.
Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı karara göre,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığına
Hakkı Tok atandı.
Daire Başkanı atamasını bile cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanı Erdoğan
yapmaktadır, "Parti Devleti" örneği de "Tek Adam" rejimi de budur.
Çalan ve çalınanlar
31 Mart yerel seçiminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına Millet İttifakının CHP'li adayı Ekrem İmamoğlu seçildi. 7 YSK üyesi seçimi iptal ettirdi.
Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, "çaldılar" dedi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) temsilcisi, Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki Meclis genel kurulunda bu sözleri eleştirdi. TBMM resmi tutanağından özetleyeyim:
TİRYAKİ - "Ne diyorsunuz? "Çünkü çaldılar" diyorsunuz. Ben şimdi kimin neyi çaldığını size anlatacağım. Seçimlerin iptali için başvurduğunuzda dediniz ki: "20 bin zihinsel engelli oy kullandı."
RECEP ÖZEL (AKP'nin YSK temsilcisi) - "Kullanma ihtimali var" dedik.
TİRYAKİ - Öyle demedin Recep Bey, aynı toplantıdaydık.
ÖZEL - Öyle dedik, öyle dedik.
TİRYAKİ - "Kullandı" dediniz, çünkü "ihtimal" olsa delil olmayacağı için onu söyleyemezsin, aynı toplantıdaydık.
LÜTFÜ TÜRKKAN (İYİ Parti Grup Başkan vekili) - Recep yalan söyler arada, bilirim ben.
TİRYAKİ - "Siz Sağlık Bakanlığından kişisel verileri çaldınız. Çalan biri var; sizsiniz!
Zihinsel engellilerin, 20 bin zihinsel engellinin verisini hukuka aykırı biçimde Sağlık Bakanlığından aldınız.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na aykırı işte, siz Sağlık Bakanlığıyla iş birliği içerisinde bu verileri çaldınız, suç işlediniz.
Dediniz ki: "5 bin kısıtlı var" Daha sonra bir liste daha verdiniz, 5.515 kişilik kısıtlı listesi "10 bin kısıtlı oy kullandı" dediniz.
Bu kısıtlıların TC kimlik numarası, hangi mahkemede kısıtlılık kararı verildiği ve bunların ne zaman kesinleştiği bilgisinin tamamını Adalet Bakanlığından aldınız, çaldınız!
Yine kişisel verileri aldınız. Çalan birisi var ve sizsiniz!
ÖZEL - Hadi oradan!
TİRYAKİ - Başka şeyleri de çaldınız. Neyi çaldınız? Sandık kurulu başkanlarının listesini aldınız. Şimdi, sandık kurulu başkanlarının listesini hiçbir siyasi parti ilçe seçim kurullarından alabilir mi?
Alamaz, alamaz!
İçişleri Bakanlığından bunlara ait bütün verileri aldınız; ben şimdi ne verileri aldığınızı söyleyeceğim.
Sandık kurulu üyelerinin, 9 bini aşkın sandık kurulu üyesinin isimlerini aldınız, TC kimlik numaralarını aldınız, bunların nerede çalıştığına dair bilgileri SGK'dan aldınız, BAĞ-KUR'dan aldınız; bütün verileri aldınız, devletin bütün olanaklarını kullandınız.
Bunun hiç kimseyle paylaşılması mümkün değilken İçişleri Bakanlığını kendi yan şirketiniz gibi kullandınız, bütün verileri aldınız.
Dilekçelerinizde yazıyor, deniliyor ki: "Bu sandık kurulu başkanının eniştesi FETÖ'den alındı, kayınbiraderi FETÖ'den yargılandı."
Bu ne demek? Sadece sandık kurulu başkanlarının değil, sadece sandık kurulu üyelerinin değil, yetmiş yedi sülalelerinin verilerini aldınız İçişleri Bakanlığından.
İşte, çalma budur.
Siz bütün kişisel verileri çaldınız, sonra da itiraz ettiniz. Hukuka aykırılık varsa en büyük hukuka aykırılık budur."
Evet, Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasının nasıl "çalındığının" gerçeği de budur.