İHA’nın haberine göre; Genel Cerrahi, Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgür Kaya, halk arasında ‘basur’ olarak bilinen hemoroid hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi.
Kaya, “Hemoroid, makat bölgesindeki damarların genişlemesi ile ortaya çıkan bir sorundur. Damarlarda fazla miktarda kan birikmesi, pıhtı oluşması sonucunda hemoroidal rahatsızlıklar oluşur. Eğer ileri evre hemoroid de ise enfeksiyon oluşma riski de vardır çünkü açık bir damar dokusu var ve enfeksiyona yatkın olduğu için anal apselere neden olabilir. Hastanın daha önceden kan düşüklüğü var ise, ciddi kanamalara neden olmakla beraber, hayati tehlike de söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.
“ÇEŞİTLİ CERRAHİ YÖNTEMLERİ ÖNERİYORUZ”
Op. Dr. Kaya, hemoroid hastalığının tanı ve tedavi yöntemlerinden bahsederek, “Öncelikle gelen hastalarımızın şikayetlerini dinliyoruz ve fiziki muayenesini gerçekleştiriyoruz. Fiziki muayenesinde hemoroidal hastalıkların evrelemesini yapıyoruz. Bağırsağın iç kanalını görebilmek için endoskopik incelemeler yapmak durumunda olabiliyoruz. Hemoroidal hastalık 4 evreden oluşuyor. Evre birde hemoroidal hastalıklarda; makat bölgesinde şişlik vardır, damar pakeleri gözükür. Evre ikide hemoroidal hastalıklarda; makat bölgesinde biraz daha şişkinlik artmış durumdadır. Evre üçte ise; hemoroid pakeleri dışarı doğru çıkmış durumdadır ama kişi bunları eliyle içeri atabilir. Evre dörtte ise artık hemoroid pakeleri dışarda bir karnabahar görüntüsü halindedir ve kişi bunları kendisi içeri atamaz. Mutlaka bir hekim müdahalesi gereklidir. Tedavi yöntemlerinde ise hemoroidin evresine ve sayısına göre değişebiliyor. Evre bir, evre iki ve evre üçte lazer hemoroid tedavisini öneriyoruz. Daha ileri evre hemoroidal hastalıklarda ise çeşitli cerrahi yöntemleri öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
MASA BAŞINDA OTURANLAR DİKKAT
Hareketsiz yaşamı olanlarda hemoroidal hastalık riskinin daha yüksek olduğunun altını çizen Op. Dr. Kaya, şu bilgileri paylaştı:
“Öncelikle şikayetleriniz var ise bir genel cerrahi doktoruna başvurulmalıdır. Bol su tüketimi yapılmalıdır. Posalı bol sebzeli yiyecekler tüketilmelidir. Hareketli bir yaşantımızın olması gerekiyor. Masa başında çalışılıyorsa ara ara kalkarak yürüyüşler yapılmalıdır”