Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 15 Temmuz Anıtı’na çiçek bıraktı, dua etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gaziler ile birlikte 1. Sınıf Emniyet Müdürü Gazi Turgut Aslan da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra TBMM'de düzenlenecek 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı'na katılmak üzere Meclis'e geçti.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda şehit aileleri ile yemekte bir araya gelecek ve 15 Temmuz Millete Sesleniş konuşması yapacak.
Meclis'te düzenlenecek tören öncesi Meclis Başkanı Mustafa Şentop, açıklamalarda bulundu.
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, yaptığı konuşmada, "Biz bir madem töreni için burada değiliz. 15 Temmuz'a izin vermeyen kararlılığın diri olduğunu ilan etmektir" dedi.
"Hainlerin hesabı tutmadı" diyen Şentop, "Vatandaşlarımız hainlere geçit vermezken, Meclis'in üyeleri darbeye karşı durmuşlardır" ifadelerini kullandı.
Şentop sözlerini şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz hain darbe girişiminin temel sebebi, Türkiye'nin dünyada mevcut sisteme itiraz edecek güç haline ulaşmasıdır. Her 10 yılda bir gerçekleşen bütün darbeler Türkiye'nin ilerlemesine, kalkınmasına ve refahına yönelik yabancı kaynaklı kalkışmalardır."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KONUŞTU
TBMM Başkanı Şentop'un konuşmasının ardından kürsüye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geldi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Şehadete koşan şehitlerimize de şahsım milletim adına özellikle şükranlarımızı iletiyoruz. 1000 yıldır her karışını şehit topraklarıyla suladığımız vatanımız için mücadelelerde yer alan gazilerimizi minnetle yad ediyorum.
Bu meclis masa başında değil, savaş meydanında kurulmuş bir meclistir. Bu meclis sadece düşmanla değil ihanetle de mücadele ederek zafere yürümüş bir meclistir.
Bu meclis Polatlı'dan top sesleri gelirken de, tepesine bombalar yağdırılırken de azimle hizmeti sürdürmüş meclistir.
Bu meclis, mayası bağımsızlık ateşiyle yoğurulmuş bir meclistir.
Bu meclis tarihe gömülmek istenen 700 yıllık bir cihan devletinden genç bir cumhuriyet çıkartarak milletimizin ayağına takılmak istenen prangayı kırıp atan meclistir.
Dünyada gazi ünvanını bu kadar hakeden ve hakkıyla taşıyan başka bir meclis bilmiyorum.
Gerektiğinde gövdesini ona siper eden bir başka millet de bilmiyorum. Rabbime bana böyle bir milletin ferdi olduğum için hamdediyorum.
"GÜÇLERİ YETSEYDİ CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANI KATLEDECEKLERDİ"
15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekat Daire Başkanlığı ve Ankara Emniyeti'ne bomba yağdıran darbeciler ne yaptığını çok iyi biliyorlardı. Ankara'da, İstanbul'da caddelerde önlerine gelenleri ezen darbeciler ne yaptıklarının farkındaydılar.
Namus olarak emanet edilen silahları millete çeviren darbeciler bilerek kan döküyorlardı, bilerek tetiğe basıyorlardı. Güçleri yetseydi ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı başta olmak üzere tüm yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerdi.
Kendileri gibi düşünmeyen herkese hayatı zehir etmekten çekinmeyeceklerinden emin olunuz.
"FETÖ KENDİNİ İLK KEZ 17-25'TE BELLİ ETTİ"
TBMM ve o gece burada darbecilere duruşları ile meydan okuyan milletvekilleri bile tek başına 15 Temmuz'u destan yapmaya yeterlidir. Ülkelerin dönüm noktalarını anlamak için bu tür hadiselerin öncesi ve sonrasını incelemek gerekir.
Ülkemizin karşılaştığı sıkıntıların ardında bu örgütün silüetini görmeye başladık. Örgütün kendini pervasızca ilk belli ettiği yer 17-25 yargı-emniyet darbesidir. 15 Temmuzda deşifre olan FETÖ'cülerin tasfiyesi ile Türkiye her alanda yepyeni ufuklara kavuşmuştur.
TSK, uzun süredir hayata geçiremediğimiz operasyonlarını ardı ardına yapmaya başlamıştır. İnsanlarımız her alanda yönlerini özgürlüğe çevirmişlerdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi, tarihimizin en büyük yönetim reformunu hayata geçirmek bu Meclis'e nasip olmuştur.
Milli iradenin tecelligahı olan Meclis'imiz, bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olmamızın zirvesidir. Hep birlikte öncelikle Türkiye dediğimiz sürece, buradaki müzakerelerin hepsi makbulümüzdür. Hatta zenginliğimizdir.
Sadece kendimiz için değil, tüm komşularımız ve yüz milyonlarca kardeşimiz için sağlam durmak zorundayız. Hiç kimsenin bizi büyük ve güçlü Türkiye idealimizden vazgeçirmesine müsaade edemeyiz.
Hiçbir gücün demokrasimizin ayaklarına prangalar vurmasına göz yumamayız. Mehmet Akif'in dediği gibi, 'Tarih yalnızca geçmişten ders almayanlar için tekerrür eder'. Ülkemiz geçmişte kısır çekişmeler yüzünden enerjisini kaybetmiştir.