Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) 4 Eylül Kültür Merkezi’nde düzenlenen 19’uncu ÖNDER İmam Hatipliler Kurultayı’na katıldı.
Kurultayda ‘Genel Değerlendirme’ ve ‘Geleceğe Bakışlar’ temalı konuşma yapan Şentop, şunları söyledi:
"İMAM HATİPLER MİLLETİMİZİN İHTİYACINDAN DOĞMUŞTUR"
"İmam hatip okulları ve liseleri aslında tek bir okul olarak değil bir okullar zinciri, topluluğu olarak kurulmuştur. Dolayısıyla bir eğitim kurumuyla beraber bu eğitim kurumunun kurucusundan, yöneticisinden, öğreticisine ve öğrencisine kadar büyük bir camiayı kuşatan ve kapsayan bir kurum olarak yüzüncü yılını idrak edecek.
Önemli bir yıl dönümü olduğunu Türkiye’de ifade etmek, anlatmak isterim. Üstelik bu kuruluşun üzerinden yüzyıl geçtiği halde milletimizin teveccühüne mazhar olmaya artarak devam etmek bu kurumun önemini göstermesi açısından çok ayrı dikkat çekicidir. İmam hatipler milletimizin ihtiyacından doğmuştur.
"İMAM HATİPLİLERİ SİYASİ TARTIŞMALARIN KONUSU HALİNE GETİRMİŞLERDİR"
İmam hatipliler siyasetin konusu, siyasetçilerin malzemesi, zaman zaman da akıl almaz söylemlerin, ifadelerin, yasakların, muhatabı olmayı kendileri tercih etmediler. Hatta imam hatipliler ve çocuklarını bu okullara gönderen aileleri bu tartışmaların dışında kalmak için daima azami bir titizlik, dikkat ve gayret göstermişlerdir.
Fakat maalesef inancı ve inanç hassasiyetini eğitimi konusu olamayacak kadar önemsiz gören bazıları sürekli insani olan değerleri yok sayan bağnazlıkla imam hatiplileri siyasi tartışmaların konusu haline getirmişlerdir. İşte hepinizin hatırlayacağı bir kat sayı mağduriyeti böyle bir bağnazlığın ve uygulamanın sonucuydu. Şükür ki artık böyle bir durum ortadan kalkmış. Devlet kendi kurumları özellikle de eğitim kurumları arasında ne ayrımcılık yapmalıdır ne de onlardan bir kısmını ayrıcalıklı görmelidir. Kanaatim budur.
"BATILI İNSANLAR GİBİ YAPANLAR KENDİLERİNİ MODERN, BİLGİLİ, ZEKİ, KÜLTÜRLÜ İNSANLAR OLARAK ZANNEDİYORLAR"
Bir kısım insanlar neyin ne olduğunu bilerek ve kasten bunu yapıyorlar. Ama büyük bir kısmı da cehalet sebebiyledir. Çünkü Türkiye’de yüzünü batıya çeviren, batıdaki insanlar gibi giyinenler, yüzünü, gözünü, saçını, kaşını batılı insanlar gibi yapanlar kendilerini modern, bilgili, zeki, kültürlü insanlar olarak zannediyorlar.
Bunlar önemli ölçüde sadece kendi içinde bir araya geldiklerinde ve hep birbirlerinin görüşlerini teyit eden konuşmalar yaptıkları için de kendileri dışındaki dünyadan çok büyük ölçüde habersizler. Neler olup bittiğini farklı dünya görüşüne sahip olanların yaşayış tarzına sahip olanların neler bildiğini, bilgi, kültür ve zeka derecesini ölçmekten, anlamaktan, takdir etmekten acizler. Bunu büyük anlamda cehalet olarak ifade ediyorum.”