Tayyip Erdoğan haklı!

Yıllar süren savurganlığın..

Yıllar süren yağmanın..

Yıllar süren iktidar şımarıklığının..

Yıllar süren yanılmaların, aldatılmaların, liyakatsizliğin, bol sıcak paraya sırt dayanan ekonomik modellerin..

Saymakla bitmez;

Yıllar süren beceriksizliklerin sonunda, geldik duvara dayandık..

**

Yıllardır "Bu gidişle duvara çarpacağız" diyenleri, teröristlikle, fetöcülükle, dış mihrakların maşası olmakla suçlayan Ak Parti iktidarı,

Şimdi içeriyi bıraktı, dünden farklı olarak ağzını bile açmayan Avrupa''dan, Amerika''dan, ya da başka bir coğrafyadan, "Dış güç" düşmanı üretiyor..

Birkaç yıl öncesindeki ahmaklıkları yapmayan Batı ağzını açmadığı için de, iktidar Don Kişot ve ortağı da Sancho Panza gibi, yel değirmenleriyle savaşıyor..

Bütün işin faturası, kimliği belirsiz "Dış güç"e havale ediliyor..

**

Ancak bugünlerde, Tayyip Erdoğan''ın haklı olduğu bir nokta var, "Fırsatçılık"..

Evet, ekonomik tablo iyi değil..

Evet, daha zor günler bizi bekliyor..

Evet, iktidar bu işin tek sorumlusu..

Ama, toplumdaki "fırsatçılık" ekonomimizi de, insanlığımızı da zehirliyor..

**

Üretim maliyetleri arttı, dolayısıyla bu fiyata yansıyacak, anlarım..

Dövizle alınan ürünlerin fiyatı doğal olarak artıyor, anlarım..

Piyasadaki belirsizliğin yarattığı tedirginliği, anlarım..

Ama milyon dolarlık bütçeli marketlerin, depoları ağzına kadar dolu olduğu halde, raflara ürünleri tek tek dizmesini anlayamam..

Depo dolu, ama akşam saati fiyat değişebileceği için, "gün içinde ne kadar az satsam o kadar iyi" diyen fırsatçılığı, anlayamam..

**

Evet, Tayyip Erdoğan şikayet ediyor ama, yönettiği devlet ne yapıyor?

Girin internete, pasaport randevusu almayı deneyin bakalım, ne olacak?

Hiçbir yerden randevu alamayacaksınız..

Neden?

Yoğun talep var tamam ama, pasaport harçlarına yılbaşında gelecek bir de yüzde 36.2 zam var..

Erdoğan şikayet ederken, yönettiği devlet, harçlara gelecek zammı hesap ediyor, randevu vermiyor..

Sonra da diyorlar ki, "Talep yoğun, sistem kilit"..

Önlem alalım, laf olur, kötü örnek olur diyen yok..

Kurnazlığa kılıf diken çok..

**

Bakın bu "Fırsatçılık" maalesef fıtratımızda var..

Kendi hayatımdan örnek vereyim..

Ev sahibimizle aramızda yılların dostluğu var..

Aslında vardı..

Bu fırsatçılık zehri, o yılları da heba etti..

Neden mi?

Temmuz 2021''de kontratımız bitiyor.. Her şeye bu kadar zam geldiği için, arkadaşımız da yalnız başına ayakta kalmaya çalışan biri olduğu için, biz dost olarak ara zam yapalım istedik..

Üstelik, zamma daha 7 ay var..

Enflasyon yüzde 21 olduğu halde, kiralar arttı diyerek, yüzde 40 ara zam yapacağımızı söyledik..

"Aptal mısın?" demeyin.. Bu hem halden anlamanın, hem de olan biteni görüp, anlayabilmenin bir sonucu..

Ne oldu biliyor musunuz?

Bir süredir, "Evi satmak istiyorum.." diyen o dost(!), "Ben 12 bin lira düşünmüştüm" dedi..

Yani kirayı, neredeyse 3 katına çıkarmamızı talep etti..

Neden?

Çünkü, fırsatçılık, her yeri sardı.. Emlak piyasasında, anormalin de üzerindeki fiyat artışları, herkesin ağzını sulandırdı..

Bizim de kirada bir gayrimenkulümüz var.. Ne çıkın dedik, ne kira artışı talep ettik..

Biz salak mıyız?

Hayır.. Sadece insanız..

**

Size bir başka örnek vereyim..

Gazeteci bir arkadaşımın kıymetli annesini, emlakçısı arar..

Ve der ki;

-Kontrat önümüzdeki ay bitiyor.. Bu kiracınızı çıkarıp, en az 2.5 katına yeni birine verebiliriz..

Aldığı cevap şu;

-Olmaz öyle şey.. Kaç yıldır o evde oturuyor insanlar.. Böyle bir terbiyesizlik yapmam..

**

Kıyıda köşede kaldı bu insan yanımız..

Herkesin birbirinin sırtına binmek için fırsat kolladığı bir fırsatçılık sardı dört yanımızı..

**

Dün konuştuğum bir avukat arkadaşımın başına gelene bakın..

Bir müvekkili, önceki gün sabah bir telefon mesajı alıyor..

Erkek kardeşinin bir fotoğrafı var mesajda.. Elleri ayakları bağlanmış, boğazında bir bıçak..

Mesajda diyor ki; "Bu şerefsizin hesabına 3 bin lira yatırmazsan öldürürüz."

İş organize.. Kardeşiyle arkadaşları el ele vermiş, abladan 3 bin lira koparmak için düzenek kurmuş..

İşe bakar mısınız, kardeşin kardeşe fırsatçılık ettiği günlerdeyiz..

**

Evet, Tayyip Erdoğan haklı, fırsatçılar var..

Ama nasıl olmasın ki..

Bu işin sorumlusu kim?

Memleketi "Tek adam"ın fırsatçılığına teslim ettikten sonra, fırsatçılıktan şikayet etmek de neyin nesi..

"Tek adam" fıtratının etkisiyle, herkes toplumsal hayatı unuttu, kendini "Tek insan" zannediyor..

Bu "Tek insan" fıtratı da, fırsatçılık yapmayıp, ne yapacak?

Bu işin asıl sorumlusu;

Gemisini kurtaran kaptan diyen,

İşini bilen ihalecileri semirten,

Beş-on maaşı kabul eden danışmanları, bürokratları adam yerine koyan,

Siyaseti, diplomasiyi, adaleti, özetle her şeyi, şahsi menfaati, şahsi ikbali üzerine bina eden zihniyetin ta kendisi..

O yüzden, tespit doğru, evet fırsatçılık var..

Ama, en çok şikayet eden de, bu işin sorumlusu..

Fırsatçı bir iktidar, bütün değerleri erozyona uğrattı, şimdi de çıkmış bu durumdan şikayet ediyor..

Bize de;

Fırsatçılık eden de, buna sebep olan da yerin dibine batsın demek kalıyor..

Yazarın Diğer Yazıları