Bu meslekler tansiyonu yükseltiyor

Bu meslekler tansiyonu yükseltiyor

Prof. Dr. Özlem Esen, yüksek tansiyonu yaşam tarzı hastalığı olarak tanımlayarak uyarılarda bulundu.

Editör: Murat Öztürk

Uzmanların ölümcül olarak tanımladıkları hipertansiyon, aslında bir yaşam tarzı hastalığı. Stres ve beslenme tarzının hipertansiyonun nedenleri arasında olduğu biliniyor.

Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Esen, en sık rastlanan ölüm nedenlerinin başında hipertansiyonun geldiğini ancak toplum tarafından yeterince bilinmediğini anlattı.

Prof. Dr. Özlem Esen, “Hayatlarında, stres faktörü yüksek olan örneğin finans sektörü çalışanlarının yüksek tansiyon hastası olma riskleri yüksektir. Bu, aslında hayatınızda bazı şeyleri yanlış yaptığınızın sinyalidir” sözlerini kullandı.

Prof. Dr. Özlem Esen doğru tansiyon ölçümünün, sakin ve rahat bir pozisyonda oturarak ve iki koldan yapılarak tespit edilebileceğini söyledi.

Günümüzde dijital cihazların da klasik tansiyon aletleri kadar güvenilir olduğunu belirten Esen, en sağlıklısının her iki koldan birden ölçüm yapılarak en yüksek değerin takip edilmesi olduğunu anlattı.

Maskeli hipertansiyon konusuna da dikkat çeken Esen, “Yüzde 15 - 20 oranında rastlanıyor. Hasta beyaz önlüklü, doktorun yanında kendini rahat hissettiği için tansiyonu düşüyor. Sinsice ilerlemesi durumunda hasar ancak iç organlara bakılınca anlaşılıyor” sözlerini kullandı.

Bunun bir yaşam tarzı hastalığı olduğunun altını da çizen Esen şunları belirtti:

“Bir grip gibi virüse ya da bakteriye bağlı değil. Hayatlarında, stres faktörü yüksek olan örneğin finans sektörü çalışanlarının yüksek tansiyon hastası olma riskleri yüksektir. Bu, aslında hayatınızda bazı şeyleri yanlış yaptığınızın sinyalidir. Arabaların yağ miktarı azaldığında nasıl sinyal göstergesi değişir, hata sinyali verir. Tansiyon yükseldiğinde de bir şeylerin ters gittiğini düşünebiliriz. Bununla birlikte kaygı bozukluğu da tansiyonu yükseltir. Deprem döneminde birçok vaka yaşadık. O dönem çok kaygı ve üzüntü yaşayan kişilerin geçici yüksek tansiyon atakları oldu. Ama bu kişiler daha sonra tansiyon hastası olarak hayatlarını sürdürmediler”

HİPOTANSİYON NEDİR? VE HİPERTANSİYON NEDİR?

Düşük tansiyon, tıp dilinde hipotansiyon olarak ifade edilir ve ani tansiyon düşüşleri şiddetli baş ağrısı, halsizlik, baygınlık hali gibi belirtilerle kendini gösterir.

Yüksek tansiyon ise tıp dilinde hipertansiyon olarak ifade edilir. Aşırı tuz tüketimi ve hareketsiz hayat tarzı hipertansiyona yol açabilmektedir. Kan basıncının kısa vadede artması herhangi bir belirtiye sebep olmadığından 40 yaş üstü grupta zaman zaman kontrol edilmelidir.

Yüksek tansiyon; baş ağrısı, halsizlik, çarpıntı, aşırı terleme, kulaklarda uğultu hissi ve çınlama, uzuvlarda şişlik, burun kanaması, sık gelen idrar şeklindeki belirtilerle nadir olarak kendini gösterir.

Kontrol altına alınmayan yüksek tansiyon çok ciddi hastalıklara sebebiyet verebilir.
Verilere bakıldığında hastaların %45’lik bölümü yüksek tansiyon hastalığına sahip olduğundan habersizdir. Kişinin hasta olup olmadığının anlaşılması ve teşhis koyulması için, 2 farklı günde dinlenme esnasında tansiyon ölçümleri yapılır.

Doktorunuz, ek bilgi sağlamak ve yüksek tansiyonunuz olup olmadığını netleştirmek için evde tansiyonunuzu kaydetmenizi isteyebilir. Bazı durumlarda sizden ek testler talep edebilir. Ve bu verilere bakarak teşhis konur ve ilaç tedavisi başlar. İlaçların etkisini göstermesi 3 ila 7 gün sürebilir.
6 ayda bir, ilacın hastaya iyi gelip gelmediği, organlarda hasarlanma meydana getirip getirmediği gibi durumları incelemek için doktor randevusuna gidilir. Yaptığı kontroller neticesinde ilacı ya da kullanılan ilaç dozunu değiştirmeye karar verebilir. Hekimin bilgisi dışında ilaçların bırakılmaması ve dozunda değişiklik yapılmaması son derece mühimdir.

İlgili Haberler