Tarzan zorda
2010 Anayasa Değişikliği referandumunda %76 oranında "Evet" dedi.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde %74 oranında Tayyip Erdoğan'a oy verdi.
7 Haziran 2015'te, AKP bu şehirde Türkiye ortalamasının çok üzerinde %58 oyla desteklendi.
1 Kasım 2015'te bu defa AKP'ye destek %71'e yükseldi.
***
İşte böyle bir şehirden;
Konya gibi, Kayseri gibi iktidar partisine desteğin ilk günden bu yana genelin çok üzerinde olduğu Aksaray'dan, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına dair anket sonucu geldi:
Evet: %58,
Hayır: %34
Kararsız: %8
Bulunduğum sohbet ortamında "Aksaray'da bile böyleyse" şaşkınlığıyla aktarılan sonuçları şöyle okumak, Türkiye geneline şöyle oranlamak gerekiyormuş -şehrin bu işlerin kitabı yazacak profesyonellikteki siyasilerinden birinin ifadesi- :
- "Evet" Aksaray'da bile %58 çıkıyorsa, hadi 60 olsun, bu "Evet", Türkiye genelinde yüzde 40-41 bandında demektir! Aksaray seçim sonuçlarının, Türkiye geneline bugüne kadarki bütün oransal yansımalarına bakın, daha yüksek bir sonuca ulaşamazsınız!
"Aksaray'da bile..." diye başlayan başka cümleler de kuruldu sohbet boyunca:
- Aksaray'da bile AKP'li yok sahada...
- Aksaray'da bile esnaf "Evet" kampanyasında yer almak konusunda isteksiz, kapısına, camına afiş asmaya yanaşmıyor, müşteriyi eskiden yaptığı gibi kolundan tutup iknaya çalışmıyor...
- Aksaray'da bile Muharrem İnce geldi, CHP oyu olmayan şehirde MHP mitingi gibi miting yaptı, katılım da, coşku da olağandışıydı...
Ha bir de, düne kadar büyük çoğunluğun "iktidardan yana" olmanın rahatlığıyla göğsünü gere gere tercihini söyleyebildiği, sonucun zaten peşinen görülebildiği Aksaray'da, ilk defa "konuşmak istemeyen, sessiz çoğunluk" belirgin haldeymiş...
***
O feryatlar, figanlar, akla, mantığa, vicdana sığmaz sözlerle kitleleri itibarsızlaştırmaya çalışmalar, tam saha medya, tam saha bürokrasi, tam saha sivil toplum, tam saha sosyal yardım presi boşuna değilmiş.
"Aksaray'da bile" durum buysa, Tarzan bu defa sahiden zorda galiba!
***
Nevruz operasyonu(!)
-------
Türkiye'nin herhangi bir yerinde; milletvekili, sivil toplum kuruluşu, meslek odası, siyasi parti ayırt etmeksizin kim ki "Hayır" için bir çift kelam edecek olsa;
İzin iptalleriyle, salon ambargolarıyla, yer yer şiddet yoluyla engellemeye çalışacaksınız...
Sonra...
O da ne!
Diyarbakır'da, binlerce insanın sözde Nevruz kutlamasına izin vereceksiniz; polis nezaretinde "Hayır" flaması dağıtacaksınız! Birden ileri demokratikleşeceğiniz tuttu öyle mi?
MHP'liden, CHP'liden esirgediğiniz ne varsa söz konusu güya terörist saydığınız HDP'ye tahsis edeceksiniz, biz de yiyeceğiz!
Oldu!...
***
Tamam...
"Algı operasyonu" yapmayın demiyoruz; o derece çaresiz iseniz onu da yapın ama...
Böyle göstere göstere, böyle ucuz numaralara başvurarak, aklımıza hakaret ederek yapmayın bari.
Hepimiz biliyoruz ki...
Dün Diyarbakır'da sahnelenen "gösteri";
ne İmralı'daki cani, PKK başı Öcalan'ın "başkanlığı desteklediği" gerçeğini,
daha birkaç yıl önce aynı meydanda, AKP Hükümeti'nin bilgisi ve izni dahilinde o cani Öcalan'ın mektubunun üstelik de Türkçe ve Kürtçe olmak üzere okunduğunu ve rezilliğin televizyonlara naklen yayınlatıldığı gerçeğini,
ne de halk oylamasına sunulan metnin özerkliğe kapı aradığı gerçeğini DE-ĞİŞ-TİR-Mİ-YOR!
***
Torun Sultan savaşsın o zaman
--------
Madem ki, "PKK'nın Suriye uzantısı PYD kuşatmasındaki Münbiç, 2. Abdülhamid'in özel mülkü"; Türk askerini çekin "torun Sultan" ile şehzadeleri savaşsın "dedelerinin malı"nı kurtarmak için...
Hürrem parfümü satıp, Suada'ya göz dikmekle olmaz bu işler!
***
Aşağılıksınız...
-------
Tayfun Talipoğlu'nun ölüm haberi üzerine şu mesajı paylaşanlar oldu sosyal medyada:
"Bir 'Hayır oyu gitti; bir oy, bir oydur."
***
İnsan olmak ya da olmamak; her şeyden önce ve her şeyden, her şey bittikten sonra bütün mesele bu aslında.
İnsanlığını unutmuşların sayısının hızla arttığı bir toplumda "yaşıyoruz" kim sorarsa!