Müzik, tarih boyunca insanlığın ruhunu besleyen ve duygularını ifade etmenin en güçlü yollarından biri oldu. Ancak, zamanla bazı müzik aletleri unutulmuş ve isimleri bile hatırlanmaz hale geldi.
İşte bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri ışığında, bir zamanlar çalınan ama bugün isimleri bilinmeyen bazı müzik aletleri...
-Alimba
Alimba, tahtadan yapılmış bir çubuğun kabağa asılmasıyla sesin yükseltildiği basit ama etkili bir çalgıdır. Farklı boyutlardaki Alimba ksilofonlarıyla bir orkestra oluşturulabilir. Bu enstrüman, özellikle Afrika'nın bazı bölgelerinde yaygın olarak kullanılmıştı.
-Santur
Santur, 1000'li yıllarda ortaya çıkmış karmaşık bir telli çalgı olmasıyla biliniyor. İran kökenli olan bu enstrüman, genellikle 72 telli olduğu ve küçük çekiçlerle çalındığının altı çizildi. Klasik müzikte sıklıkla kullanılan Santur, çalma tekniğindeki zorlukları nedeniyle ustalık gerektirmesiyle dikkatlerden kaçmadı.
-Mbira
Mbira, Zimbabve kökenli bir ev yapımı çalgıdır ve hâlâ bazı Afrika bölgelerinde kullanıldığının altı çizildi.
Metal anahtarlar, ahşap bir ses tahtasına monte edildiği bildirildi. Dinî ve sosyal etkinliklerde kullanılmaya devam etse de, Mbira artık yok olmak üzere olan çalgılar arasında sayıldığı vurgulandı.
-Nyckelharpa
Nyckelharpa, 600 yıl önce İsveç'te icat edilmiş bir telli çalgı olmasıyla gündem oldu. Keman ve tuşlu yaylı bir çalgı olan bu enstrümanın sesi oldukça etkileyici olduğu ifade edildi. 1900’lerde kullanımı azalsa da, 1960 ve 70’lerde yeniden ilgi görmüş ve bugün yaklaşık 100 müzisyen tarafından çalınmakta olduğu bildirildi.
-Glass Armonica
Glass Armonica, Benjamin Franklin tarafından icat edilen ve cam kaselerden oluşan bir çalgı. Bu enstrüman, zamanında insanların ruh sağlığına zarar verdiği düşünülerek yasaklanmıştı. Ancak, günümüzde bazı müzisyenler tarafından yeniden keşfedilmişti.
UZMAN GÖRÜŞLERİ
Uzmanlar, bu unutulmuş enstrümanların sadece müzik tarihinin değil, aynı zamanda kültürel mirasın da önemli bir parçası olduğunu vurguladı.
Dr. Jane Smith, "Bu enstrümanlar, geçmişin seslerini günümüze taşıyan köprülerdir. Onları yeniden keşfetmek, kültürel zenginliğimizi artırır" dedi.
Bir zamanlar çalınan ama bugün isimleri bilinmeyen bu müzik aletleri, tarihin tozlu raflarında unutulmuş olabildiğinin altı çizildi. Ancak, onların hikayeleri ve sesleri, müzik dünyasının zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne serdi. Bu enstrümanları yeniden keşfetmek, geçmişle bağ kurmanın ve kültürel mirasımızı korumanın bir yolu.