Tarihçi İlber Ortaylı'nın yıllar önceki fotoğrafı ortaya çıktı

Tarihçi İlber Ortaylı'nın yıllar önceki fotoğrafı ortaya çıktı

74 yaşındaki tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın Instagram hesabından yaptığı Anneler Günü paylaşımı gündem oldu. 2020 yılında 102 yaşındayken hayatını kaybeden annesi Şefika Ortaylı ile birlikte yıllar önce çekilen bir fotoğraf karesini takipçileriyle paylaşan İlber Ortaylı'nın gençlik hali beğeni topladı. Ortaylı'nın yıllar içindeki değişimi dikkat çekti.

Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Instagram hesabından yaptığı son paylaşımıyla adından söz ettirdi. 2 yıl önce sağlık sorunları nedeniyle kaybettiği annesi Şefika Ortaylı ile yıllar öncesine ait bir fotoğraf karesini yayınlayan İlber Ortaylı''nın gençlik hali sosyal medyayı salladı.

Birlikte çekildikleri eski bir fotoğraf karesini Anneler Günü''nde takipçileriyle paylaşan İlber Ortaylı, annesi Şefika Ortaylı''yı anlattı. Fotoğrafta en çok dikkat çeken şey ise İlber Ortaylı oldu. Saçları ve sakalları uzun gençlik haliyle görenleri şaşırtan İlber Ortaylı zaman içindeki değişimini gözler önüne serdi.

İlber Ortaylı paylaşımının altına şu notu düştü:


''''Validem ihtilal yılında doğdu. Uzun, hadiseli bir ömür geçirdi. İkinci Cihan Harbi’ni yaşadı. Memleketine, diline, teşhir etmemekle birlikte dini kurallara çok bağlı olarak yaşadı. Çok tuhaf mutlu zamanı Avrupa’da hemen harbin sonrasıdır.

Memlekete çok çabuk intibak etti; Türk edebiyatını ve tarihini iyi okumaya dikkat ederdi. Gramer bilgisi çok derindi; bizim üzerimizde etkili oldu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde hocalık yaptı. Ondan öğrendiğim bir şey var: “Önünüze gelen öğrenci ana babanın seçemediği evlat gibidir. Suret-i katiyede sadece dinlerine, milliyetlerine göre değil, siyasi düşüncelerine göre de ayrım yapamazsınız.”

Solcu değildi ama solcu talebelerini de çok severdi, onlar da onu severdi. Hayatında en takdir ettiği öğrencilerinden biri Ataol Behramoğlu’ydu. Ataol’un da onu sevdiğini biliyorum. Öğretmenler gününde yazılar yazardı. Ondan öğrendiğim bu sistemi, öğretim hayatım boyunca hep uyguladım.

Yer yer bize karşı çok sert yer yer de çok yumuşak ama prensip olarak ayakta durmamıza dikkat eden bir eğitimi vardı. Hiç şımartmazdı. Beni şımartması ancak çok ihtiyarladığı benim de artık olgunluk çağına dayandığım sıradaydı.

Kendisini bir gün derse de çağırdım. Bu dersler ikiye üçe de çıktı. Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeyken Rus Edebiyatı Tarihi anlattı. Salon doldu. Hatta rahmetli Muhibbe Darga bile oradaydı. Bu konferansların sonunda Mete Tunçay kendine has tatlı muzipliklerden birini yaptı. “Şefika Hanım Ankara Üniversitesi’nde üye değil mi?” “Evet.” “O zaman bir dilekçe yazalım; İlber’i atsınlar annesi gelip ders versin,” dedi.

İlgili Haberler