Tarafsız ve korkusuz tek Savcı yok mu?

Sevda Noyan adlı yazar(!) Ülke TV'de Esra Elönü'nün programında "15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Bizim aile 50 kişiyi götürür" şeklindeki sözlerine tepki yağdı. Noyan, Cüneyt Özdemir ile yaptığı söyleşide de yeni bir skandala neden oldu…

Sevda Noyan özetle şunları söyledi:

"Şimdi ben 57 yaşındayım, 17 yaşındayken 12 Eylül'ü yaşadım ve ben bu yüzden üniversite okuyamadım darbe yaşadım. Ve 28 Şubat darbesi, bu darbeler ülkesinde bu yaşa kadar 4 tane darbe yaşadım. Bu 15 Temmuz darbesi de gerçekten hepimizde çok ciddi bir travma yarattı. Ben de oradaki konuşmada aslında (OU: Ülke TV'de Esra Elönü söyleşisi) 12 Eylül'deki konuşmadan sonra son günlerde yapılan hem Canan Kaftancıoğlu hem Özgür Özel'in hem de Ayşenur Arslan'ın bu darbe söylemlerine binaen yapılan bir şeydi. Bizi öyle yakalayamazlar artık. Burada kalkıp Canan Kaftancıoğlu, Özgür Özel ya da FETÖ'cüler, artık darbeden bahsetmesinler."

Bu arada Cüneyt Özdemir diyor ki; "Ya ne alakası var Canan Hanımla, Ayşenur Hanımla dediğiniz lafın? Bu sözlerinizden terlikle gitmeyeceğiz, başka şeyler yapacağız dediğiniz zaman silah çıkıyor…"

Sevda Noyan yanıt veriyor:

"Eee silah da gerekir, tamam gerekirse silah da olabilir…"

Değerli okurlarım,

Birincisi;

Yaşı müsait olanlar bilirler 12 Eylül darbesi üniversitelerde başörtüsü ya da türbanla girişi hiç yasaklamadı. 17 yaşında üniversiteye türbanlı kız öğrencilerin gitmesinde hiçbir engel yoktu. Sevda Noyan yalan söylüyor. Çünkü 1984'te YÖK yükseköğrenim kurumlarında "başörtüsü" kullanımını yasaklarken, "modern bir şekilde, türban" kullanılmasına izin vermişti. Bu izin Danıştay 8. Dairesi'nin 1984'te verdiği karar ile iptal edilmişti. Noyan 17 yaşında üniversiteyi kazanıp girseydi 1984'de mezun bile olurdu…

İkincisi;

Bu küstah isim;

- CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu,

- CHP TBMM Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel'i

- Gazeteci - yazar Halk TV'nin Medya Mahallesi programının yapımcısı Ayşenur Arslan'ı hedef gösteriyor…

Ve silahlı sözleri ile de açıkça tehdit ediyor. Meslektaşım Cüneyt Özdemir, bu 3 ismin konu edilmesini sadece, "Ne alaka" gibi basit bir sözle geçiştiriyor.

Başarılı televizyoncu kardeşim Ayşenur Arslan sosyal medya hesabından şu tepkiyi verdi:

"RTÜK marifetiyle susturulmam yetmiyor. "Daha fazlasını" bekliyorsunuz. Hem de yıllardır! Beddualarınızı ve kötü niyetlerinizi size havale ediyorum…"

Sevgili Ayşenur ben de onları eğer kaldı ise bağımsız ve tarafsız cumhuriyet savcılarına havale ediyorum…

Yazımı tamamlarken hala Sevda Noyan adlı bölücü, kışkırtıcı sözler sarf eden bu kişi hakkında savcılar maalesef harekete geçmediler…

Bu sözlerin milyonda birini söyleyen özgür gazetecilerin yakalarına yapışan savcılar onları haksız ve hukuksuz iddianameler ile mahkemeye sevk ederler yargıçlar da onları hemen tutuklarlardı.

Şimdi AKP + MHP maskeli RTÜK üyelerine de bakacağım. Ülke TV'ye, Esra Elönü'ye ve programa bakalım ceza verecekler mi?

Değerli okurlarım,

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu sabah (11 Mayıs Pazartesi) saat 11.00'da Yeniçağ TV'de canlı yayın konuğum olacak.

Yeniçağ TV'nin Youtube hesabından canlı olarak yayınlanacak programda, Türkiye'nin gündemindeki soruları Sayın Kılıçdaroğlu'na yönelteceğim.

Canlı yayını takip etmek için Yeniçağ TV Youtube hesabına "ücretsiz" abone olmayı da lütfen unutmayın.

Değerli okurlarım,

"IMF heyetiyle otel lobilerinde kulis yapanlar Türkiye ekonomisine atıp tutuyorlar. Çok başarılı bulduğumuz Sayın Berat Albayrak'a verip veriştiriyorlar!" diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şu suçlamayı yaptı.

"İnsan da biraz edep olur, biraz erdem olur, Kemal Derviş'in yardakçıları, devşirilmiş ucubeler Türk milletini kandıramazlar."

Ben hatırlıyorum ve unutanlara da hatırlatıyorum

28 Mayıs 1999 tarihinde imzalanan 57. Cumhuriyet Hükûmeti Koalisyon Protokolü ile DSP eski Genel Başkanı Bülent Ecevit, ikinci parti MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve dördüncü parti ANAP'ın eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz koalisyon hükümeti kurdular.

3 partinin liderleri bu koalisyon hükümetinde görev aldı. Ekonomi kime emanet edildi hatırlıyor musunuz?

Evet, bildiniz hükümetin tek bağımsız ismi Kemal Derviş'e…

Demek ki Kemal Derviş'i ekonomiyi düzeltsin diye Amerika'da keşfedip getirenler kimlermiş?

Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz…

Peki, Sayın Devlet Bahçeli söyler misin?

Başbakan yardımcısı olarak Kemal Derviş ile aynı hükümette anayasaya göre birbirinize müteselsil kefil olarak çalışmadınız mı?

"Kemal Derviş'in yardakçıları, devşirilmiş ucubeler" diye şimdi kimleri suçluyorsunuz?

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

Yazarın Diğer Yazıları