Tarafsız Bölge'de MHP
Sarayın müdahalesi, yandaşların tükenmeyen çabalarına rağmen Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan MHP kongresi 8-9 Mayıs'ta gerçekleşecek. Balgat'taki mevcut yöneticilerin şimdiden "korsan" ilan ettikleri MHP kongresi, sistem mühendislerin "hipnoz seansları"na rağmen Türkiye bu konuya kilitlendi. Geçtiğimiz hafta bir kanalda benim de katıldığım program sayısı aynı gün aynı saatlerde 8 oldu ki yerel televizyonları bu rakama dahil etmiyorum.
MHP gibi ülke bütünlüğünün sigortası olan önemli bir partinin mahkemeye düşmesi elbette üzücü. Lakin 19 yıldır partiyi geliştiremediği gibi yanlış politikalar yüzünden giderek gerileten Devlet Bahçeli ve yönetiminin tercihi ile düştü mahkemeye. Sonuçta Anadolu insanımızın şeksiz-şüphesiz inandığı "Şeriatın kestiği parmak acımaz" inancına göre karar verildi. Ve dönüşü yok... Demokrasiye, insan haklarına aykırı bir çok unsuru içinde barındıran "Siyasi partiler ve seçim kanunları"nın mutlaka değişmesi gerektiğini de ortaya koydu bu imza kampanyası. Lafa gelince "lider sultası, delege ağalığı" gibi mekanizmalardan şikayetçi olanlara, partilerine küsüp sandığa gitmeyenlere, bir kenara çekilip sessizce gelişmeleri sadece televizyon ve internetten izleyenlere de muhteşem bir örnek oldu. Bu girişim, Cumhuriyeti kuran irade olan CHP'nin de kaderini önümüzdeki günlerde değiştirebilir. Son 12 yılda üç defa denemesine rağmen dönemin koşullarında gerçekleşemeyen "olağanüstü kongre talebi" bu defa rekor imza ile gerçekleşecek. Şüphesiz bu tarihi başarının isimsiz yüzlerce kahramanı var. Bana göre asıl kahramanlar bir yıl önce Bahçeli'ye oy verip Genel Başkan yaptıktan sonra artık Bahçeli ile hedefe ulaşılamayacağı bilincine varıp imza veren delegelerdir. Zira MHP'de muhalif olmak neredeyse hainlik ile eş değerdir. Bundan önceki girişimlerde imza veren delegelerin hemen hepsi siyasetten tasfiye edildiği için yeni bir girişim kelimenin tam anlamı ile hainlik yaftasını boynuna asmaktı... Tıpkı Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in idama giderken "fertler ölür Türk Milleti yaşar" sözü gibi imza veren delegeler "biz gitsek de MHP iktidar olmalı" düşüncesiyle tarihe geçtiler. Her birini yürekten selamlıyorum.
***
Sayın Akşener ile ilgili duygu ve düşüncelerimi bu sütunlarda yazmıştım. Akşener'in sadece MHP tabanında değil Türk Milletinin farklı görüşlere sahip bölümlerinde olağanüstü karşılığı var. Sayın Koray Aydın daha önce de benzeri girişimlerde bulundu ve değişim konusundaki gayretleri biliniyor. Sinan Oğan'ın uğradığı haksızlık ortada. Prof. Ümit Özdağ ise 2002 yılından beri MHP'de kaçınılmaz olan değişimin alternatif isimlerinden. Sayın Özdağ'a MHP'ye üyelik konusunda bile büyük haksızlıklar yapıldı. Atılmadık iftira kalmadı. Teklifleri kabul etse bugün Bakan bile olurdu. MHP de artık "olmazsa olmaz isimler" arasında. Bilgi ve birikimi ile Milliyetçi camia dışındaki çevrelerin kabul ettiği bir değer ve Türkiye'mizin yarınları için vazgeçilmezlerimizden.
MHP kongresi için şu ana kadar yukarıdaki isimler ön plana çıkmış olsa da başka adaylar da var MHP tarihinin Alparslan Türkeş'ten sonra tartışmasız tek ismi şehid Gün Sazak'ın oğlu Süleyman Sazak, sessiz ama derinden hazırlanıyor. Dengeleri değiştirebilecek bir isim. 1999'da Eskişehir milletvekili seçildi. Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Devlet Bahçeli'nin yönetim tarzını benimsemeyerek sessizce siyasetten çekildi. Kuva-i Milliye kurucularından Emin Ağanın torunu, Cumhuriyet tarihine "en başarılı bakan" olarak geçen Şehid Gün Sazak'ın oğlu. Aile geleneğine uyarak Türkiye'nin karanlık döneminde görevden kaçamayacağını beyan ederek taşın altına elini değil, gövdesini, başını koyacağını ifade ederek yola koyuldu. 1980 sonrası yapılanmanın kilometre taşlarından olan Ülkü Ocaklar Genel Başkanlarından Suat Başaran da aday... İstanbul Ocak Başkanlığı görevi yapan 1999'da Konya Milletvekilliği ve Genel Sekreter Yardımcılığı yüklenen, Türkiye'nin en başarılı "endokrin" uzmanı Prof. Sait Gönen de çıktı yola. Belki başkaları da çıkacak. Adaylardan beklentilere gelince. MHP ne yazık ki yıllardan beri terör, bölücülük ve güvenlik politikaları dışına çıkıp, halka umut verecek sosyal, ekonomik, kültürel alanlarda projeler üretemedi ya da halka yansıtamadı. Değerli dostum, son yıllardaki yazıları ile Milliyetçi-ülkücü camianın ufuklarını açan Prof. Kemal Üçüncü son olarak "Kültürel Şizofreni" ve "Kamacı Kültürü"ne dikkat çekiyor. Geçtiğimiz gün Odatv de "Bu tedbirler alınmadan MHP Başkan adaylarını nasıl bir yol haritası bekliyor" adlı bir makale kaleme aldı. Umarım Genel Başkan adayları yoğun çalışma programları arasında okuma fırsatı bulmuştur.
Not: Değerli okuyucularımız bu akşam saat 21.00' de CNN TÜRK'te Ahmet Hakan'ın hazırladığı "Tarafsız Bölge" programında MHP Kongresi konuşulacak. Prof.Ümit Özdağ, aday olarak görüşlerini beyan ederken, bu satırların yazarı da gazeteci kimliği ile sorular yöneltip, düşüncelerini aktaracak. Mesajlarınızı, sorularınızı bekliyorum.