Fatih Erboz / Yeniçağ
Asırlardır gelen devletin kurumsal kimliğinin ortadan kalkmış durumda olduğunu öne süren Yurt Partisi lideri Sadettin Tantan, "Tek kişinin inisiyatifine kalmış bir dış politika var. Bu devreye sokulduğunda büyük risklerle karşı karşıya kalabilir ülke. Cumhurbaşkanı etrafındaki insanlar kendisine doğru bilgiler yerine onu tahrik edici bilgiler koyarlarsa onun vereceği karar kendisini sıkıntıya sokar, Türkiye'ye büyük risklere atabilir" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tam bu noktada sahipsiz kaldığını belirten Sadettin Tantan, şöyle konuştu: "Bu faaliyetlere karşı lobi hareketini yapabilecek kapasite ve örgütlü anlayış yok. Devletin temel altyapılarındaki en büyük ihtiyaç yaygın bilgi ağları. Bu da devletin temel altyapısında yok. Halkın gerçek bilgilenmesini sağlayarak, yurttaşlık bilincini yükseltmek, aynı zamanda siyasetçilerin, bilgi eksikliğini gidermek. Bilginin sürekli ve sürdürülebilir olduğunu sağlamak. Televizyon, gazete, dergi ve sosyal medyada gerçek bilgiler yerine kirli bilgiler olduğu için, hiç kimse gelecekte neyin olacağını bilmiyor. Orta Doğu'daki ve Türkiye'nin etrafındaki projeler yeni değil. İktidar sahipleri bunu biliyordu. İktidar, önümüzdeki günlerde Ege adalarını kullanabilir. Bu işgalleri bir başarı öyküsüne çevirebilirler. Adaların işgalini bir anda ortadan kaldırabilir. Bir anda oradan gelen güçleri çıkarabilirler. Bu kadar duyarsız olamazlar, böyle bakmak gerekiyor. Bugüne kadarki başarı öyküleri, otoban ve köprü. Bu başarı öykülerinde ise halk borçlu çıkıyor. Başarı öyküsünü borçla halka yıkıyorlar baktığınız zaman."
ABD'nin egemen olmak istediği ülkelerde devlet dışı aktörleri kullandığını, bunu İngiltere ve İsrail'in de yaptığını kaydeden Sadettin Tantan, şöyle devam etti: "Bu tip devlet dışı aktörlere destek veriyorlar, Bunun en belirgin örneği El Kaide'ydi, şimdi IŞİD, El Nusra, İran , Pakistan ve Belucistan'da El Şabab, bunun yanı sıra Bako Haram. Bunlara baktığınızda Batılı büyük devletlerin sürekli desteği var. Bu coğrafyada biz silahlı ve silahsız örgütlerin kuşatması altındayız. Bizim aymazlığımız ve öngörüsüzlüğümüz nedeniyle bu tip yapıları kullanıyorlar. Bizim siyaseten körlüğümüz. Bu konulardaki alt yapı eksikliğimiz onlara alt yapı sağladı, sağlamaya da devam ediyor. ABD özellikle kendisi fazla kayıp vermeden devlet dışı aktörlerle ülkeyi istikrarsız hale getiriyor. Bir ülkede istikrarsızlık, güvensizlik halkın göçe zorlanması, yoksulluk, fakirlik, cehalet, o ülkeleri daha rahat kullanmalarını sağlıyor. Aynı zamanda rejimleri ve siyasi kadroları da tutsak alabiliyor. PYD-PKK gibi örgütlerin öteden beri yerel yönetimlerde ağırlık kazanmak istedi. Türkiye'de de PKK'nın istediği yerel yönetimlerin, yani belediyelerin bağımsız olması. Şehir devletleri kurularak, kendi yerel bağımsızlıklarını elde edecekler. Kendilerine tabi olanlar orada kalacak, kendilerine tabu olmayanlar ise göçe zorlanacak. Yıllar içinde de şehir devletleri bir araya gelerek kendi devletlerini inşaa edecek."