Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Tamer Kayaalp ile Gönül Yolculuğu

1980'in öncesini ve sonrasını yaşayan "Bizim yitik kuşağın" vazgeçilmezi arasında "Cürümlük" ilişkisi vardır. Cezaevi ve gözaltı sırasındaki beraberlik, ömrünün sonuna kadar devam eder. Bir nevi asker arkadaşlığı gibidir. Tamer Kayaalp bizden iki kuşak sonrası olan 90'lar grubu mensubudur. Kimilerine göre son idealistlerden. 1976 Ankara doğumlu Ankara Lisesi'nden sonra Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesini bitirdi. Askerliğini Şırnak Uludere'de tamamladıktan sonra, babasının Ankara Demetevler'de sürdürdüğü inşaat müteahhitliğini devralıp kısa sürede işleri büyüterek, başkentin önemli bir şirketi haline dönüştürdü. Lise ve üniversite yıllarında ülkücü gençlik önderleri arasında çalıştı. Mücadelenin her alanında görev aldı. 2015 yılında başlatılan demokrasi mücadelesi esnasında Sayın Meral Akşener ile 61 ili gezerek iz bıraktığı günlerde kesişti yolumuz. 15 Temmuz'dan hemen sonra başta Yeniçağ Gazetesi yazarları olmak üzere, milliyetçi-ülkücü hareketin 36 mensubu ile beraber, göz altına alındığımızda nezarethanede başladı birlikteliğimiz. Kelimenin tam anlamıyla kumpasa uğramıştık. Eşi o günlerde sekiz aylık hamileydi. Tamer ve diğer arkadaşlar ile suçumuzun ne olduğunu anlayamamışken "FETÖ adına bir siyasi partiye sızmaya çalışmak" iddiası ile soruşturulduğumuzu öğrendik. "FETÖ ve biz?" Sızmaya teşebbüs ettiğimiz partinin bir dönem milletvekili adayı, belediye başkanı adayı ve GİK üyeliği yapanları imzasız ihbar mektubu ile gözaltına almışlardı. ilk önce, bu satırların yazarına "pardon" dediler. Aynı gün tatilini yarıda kesip Ankara'ya gelen Meral Akşener'in "Arkadaşlarımı bırakın, beni tutuklayın." çıkışından sonra Tamer de serbest bırakıldı. Başımızda uzun süre sallanan bu tezgahın kılıcı iki yıl sonra "kovuşturmaya gerek yok" kararı ile ortadan kalktı. O günden itibaren benim kazanımım dostluk oldu ve Tamer ile hiç kopmadık. Korku ikliminin hakim olduğu günlerde, Sayın Akşener'in etrafında kalan iki elin parmağını geçmeyen kişilerden biri de, Tamer Kayaalp idi. İYİ Parti'nin kurucular kurulunda yer aldı. Parti genel merkezinin yapımı esnasında gece gündüz çalıştı. GİK üyeliğinde bulundu. 24 Haziran 2018 Tarihindeki genel seçimlerde İYİ Parti Ankara Milletvekili adayı oldu. 4. Sırada olmasına rağmen en fazla çalışanların arasındaydı.

"Ankara'da birinci parti olmadan iktidar olunmaz." diyerek, şimdi de İYİ Parti Ankara İl Başkan Adaylığını ilan etti. Partinin kurucusu ve GİK üyeliği yapan birinin il başkanlığına aday olmasını bazıları yadırgayabilir. Bu aslında siyasette ciddi bir fedakarlıktır. Tepeden aday olmak yerine, tabandan çalışarak iktidar hedefine kilitlenmek, her baba yiğidin harcı değildir. Kendisinin adaylığını öğrenince arayıp, abi-kardeş hukuku ile "Senin için her şeye hazırım." sözlerime çok duygulandı. Siyasete mesafeli duruşumu herkes bilir. Fakat böylesine idealist arkadaşların, siyasi mücadelesi esnasında kenardan seyretmekte bize yakışmaz. Dostumun yanında olduğumu beyan ederken, uzun da bir sohbete daldık. Ankara'da Kurtuluş Park'ında buluştuk. Kurtuluş Park'ının siyasi tarihimizdeki önemini ve olaylarını anlatırken, yağmura tutulduk. Önce benim çalışma ofisimde soluklandık. Sonra da Tamer'in bürosunda kaynatmaya devam ettik. Sohbetimizi röportaj olarak yayınlama sözü verirken, "bayram şekeri" niteliğindeki bu yazıda, değerli okuyucularımıza Tamer Kayaalp'i tanıtmak istedim. Tamer gibi Türkiye'nin dört bir yanında idealist gençlerin, mesleklerinde başarılı olduktan sonra, Türkiye'nin geleceğine dair kafa yorup memleketin idaresine talip olmaları umudumuzu arttırıyor.

Siyaset uzun soluklu bir iştir. Yorucudur. Bizden geçti. Yorulduk. Tamer Kayaalp gibi genç, idealist kardeşlerimizin başarılı olması için destek vermeliyiz. Yolu da bahtı da açık olsun.

Okuyucularımızın bayramını kutluyorum.

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

Yazarın Diğer Yazıları