Türkiye'de yeni yeni tanınmaya başlayan şifa deposu Avokado, içerdiği vitaminlerle çokça talep görmeye başladı. Ana vatanı Meksika ve Orta Amerika bölgesi olan avokado meyvesi, Antalya ve Mersin'li üreticilerin yeni umudu oldu. Mersinli üreticiler, tarlalarına avokado ekmeye başladı. Hatta bu meyve şehirde narenciye ürünlerine bile alternatif oldu.
Avokadonun C, B, E ve K vitamini, folik asit, demir, magnezyum ve potasyum yönünden çok zengin olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran, “Bu meyve omega 3 ve 6 içerdiği nedeniyle kalp dostu. Kişiyi kalp kapağı kireçlenmeleri, kalp damarlarındaki sertleşmelere karşı korur. Yüksek potasyum içeriği nedeniyle tansiyon hastalarında tansiyonu dengeler” dedi.
Avokadonun kozmetik amaçlı da kullanıldığına dikkat çeken Fitoterapi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran, “Cilt rahatsızlıklarında sık tercih ediliyor. Kolajen sentezini artırdığı için C ve E vitamini içerdiği için sedef ve egzama hastalıklarında kullanıyoruz.
Cilt kırışıklığı ve lekeler için maske halinde koruyucu amaçlı kullanılabiliyor.
Antioksidan içeriği sayesinde antikanserojen etkisi mevcuttur. Özellikle rahim içi ve meme kanserlerine karşı koruyucu özelliği var.
Demir oranı yüksek olduğu için kansızlığı olan kişiler, vejetaryen kişiler kullanabilir.
İçeriğinde K vitamini yüksek olduğu için de kemiklerde kalsiyum deposunu artırır. Özellikle yaşlılıkta görülen osteoporoza karşı koruyucu etkisi söz konusu” ifadelerini kullandı. Avokadonun kalorisi yüksek bir meyve olduğunu da hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran “Omega 3 ve 6 içerdiği için az miktarda tüketildiğinde kolesterolü düşürür, yüksek miktarda kullanıldığında kolesterolü yükseltebilir. İdeal olan normal büyüklükte avokadonun yarısını sofranızdan eksik etmemeniz. Saklarken mümkünse bir streç filmle ya da üstüne zeytinyağı sürerek saklayabilirsiniz. Bir de avokado eğer sertse yumuşamasını bekleyin. Yumuşadığında eğer patates püresi kıvamına geldiğinde tüketmemizde fayda var. Kabuğunu cilt lekeleri için maske olarak kullanabilirsiniz. Tüketim mevsimi eylülde başlar çeşidine göre kasıma kadar uzar. Kasım ve sonrasındaki 1-2 ayı daha düşündüğümüzde 6 aylık sürede her gün yarım avokado tüketmemizde fayda var” diye konuştu.
Nasıl tüketmek gerekiyor?
Avokadonun kahvaltılarda, salatalarda, püre halinde tüketebileceğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Koran, “Bunun dışında avokado yağıyla birlikte püre halinde karıştırıp cilde maske olarak uygulayabiliriz. Cilde uygularken dikkatli olmak lazım ciltte kaşıntı, alerji olabilir. Bazı migren hastalarında migreni tetiklediği yönünde çalışmalar söz konusu. Kan sulandırıcı etkisi olduğu için ilaç kullananların dikkatli olması lazım” dedi.
Yurt dışından getirilen ithal ürünlerin genelde pahalı olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran, Türkiye’deki üretimi desteklediklerini ifade ederek, “Yurt içerisinde devlet desteği ile üretim fiyatının giderek azalacağının kanaatindeyim. Bu nedenle mutlaka sofralardan eksik edilmesin. Artık bir nevi yerli meyvemiz haline geliyor diyebiliriz. Akdeniz diyetinde özellikle avokadolu Akdeniz diyeti yapan kadınlarda üreme sağlığını artırdığı biliniyor” tavsiyesinde bulundu.
KAYNAK: DHA
Tansiyon hastalığı teşhis ve tedavisi nedir?
Pandemi döneminin en riskli hastalığı: Koah nedir?
Çocuklarda yüksek ateş riskli midir?