Talabani PKK'ya "ya sev ya terk et" dedi

Gül’ün Bağdat’a gidişi, Talabani’nin açıklamaları PKK’yı telaşlandırdı.. Çete, Talabani’ye ateş püskürüyor... Diyarbakır’da zaten üç gün önce bu öfkenin sinyali gelmişti!.. Leyla Zana, Mam Celal diye yaltaklandığı Talabani’ye, İstanbul’da verdiği demeçler yüzünden şöyle bir dalmıştı!..
PKK, apar topar yaptığı açıklama ile “Hiçbir gücün kendilerini Kürdistan (Kandil) topraklarından söküp atamayacağını” yayıp meydan okuyor..
Biz geriye, “geziye” dönelim..
Ne oldu; bu geziden, yazılanlardan ne anlayacağız?.. Yani şimdi iş tamam mı?.. PKK silahları bırakmazsa, Talabani ve Barzani Türkiye’den yana tavır koyup eşkıyanın tepesine binecek mi?..
Gül, bu gelişmeyi mi sağladı..?
Yoksa gene “aspirin tedavisi” ile yeni ABD planına göre ahaliye şırınga mı var?.. Nisan-Mayıs ayları neyin olduğunu kafamıza çakacaktır.. İnşallah Abdullah Gül’ün dedikleri doğru çıkar ve de Talabani-Barzani, PKK’ya sırtını döner, bölgeye özellikle Kürt insanına huzur ve barış gelir, eşkıyanın faşist despot hakimiyetinin işi biter..
Gül’ü karşılaması sırasında yaptığı açıklamalara bakılırsa Talabani sıkı laflar etmiş; “Bizim önerimiz şu; PKK, ya silahlı mücadeleyi bıraksın ya da ülkemizi terk etsin. Biz ilkini temenni ediyoruz, yani silahı bıraksınlar. Terör herkese zarar veriyor” demiş... Sözlerinin arkasında durur mu?!. Geçen hafta İstanbul’da, PKK militanları oteline gelip karşısına dikilmişlerdi de onlara “Bu işleri Barzani’ye sorun” dediği belirtilmişti.. Bağdat’ta kesin konuşmuş, “Silah bırakmazlarsa barındırmayız” sözleri Irak yönetimi ve ABD işgal gücü adına bağlayıcıdır...


No-man’sland
Ortaya çıkan şu.. Bu “gezi” Obama’ya sunulan “PKK planı” çerçevesinde bir gelişme!.. Büyük patronun “Kürt kartı” nda, PKK diye bir yapının artık yerinin olmadığının göstergesi.. Yeni yapılandırma çerçevesinde Talabani ve Barzani’ye düşen roller de belli, Türkiye’nin neleri beklediği de...
Abdullah Gül, Kandil’i bekleyenleri anlatırken “No men’sland ” dedi.. Durum budur.. Nedir?.. PKK orada nasıl barınıyor?.. Irak toprağında bulunmanın verdiği rahatlıkla.. Türkiye bu alana rahatça girip eşkıyanın tepesine binemiyor, çünkü komşu hassas ülke... Eşkıya da hem varlığını sürdürüyor, hem de bölge ahalisine “görün bendeki gücü, koca Türkiye’ye kafa tutuyorum, dokunamıyor” diye kendisini yutturuyor.. Böylece cazibe yaratıyor, gençleri kandırıp dağa taşıyor...
Türkiye’nin istediği belli.. Barzani PKK’ya sırtını döner, Bağdat Kandil’i “insansız alan” ilan edip Türkiye’ye burada operasyon imkanı tanırsa PKK’nın iliği kemiği kurur...
Talabani, Kandil’den bahsederken “Kuzey Irak’ta da 500 köyü PKK boşalttırdı.. Halkın bu köylere geri dönüşünü engelliyor..” diyor.. Bu sözler son derece çarpıcıdır ve Türk topraklarındaki köy boşaltmaların ve hatta bazı faili meçhullerin de asıl sebebidir.. Talabani, “Kürtlerin en büyük düşmanının PKK olduğunu” bundan daha iyi ifade edemezdi...
Abdullah Gül “Irak’ın kuzeyindekiler Türkiye’yi kaybetmenin ne olduğunu iyi hesaplasın” gerçeğine vurgu yaptıktan sonra, bölgede toplanacak olan konferansa değiniyor ve şöyle diyor “Türkiye’yi kaybetmenin ne olduğunu gördüler. Erbil toplantısı o çerçevede yaptıkları şeydir. Üzerilerine düşeni yapmaya çalışıyorlar.”
Durum gerçekten böyle mi acaba?..


Apo ne diyor?..
Bütün bu gelişmeler elbette bölge insanının yerel seçim öncesi vereceği oyları da etkileyecek tırmanışlardır.. PKK’nın desteklediği yapı için kafalarda soru işaretleri çoğalacaktır.. Barzani ve Talabani’nin işaretleri önem kazanacaktır.. Oysa Apo, bu seçim üzerine yoğun hesaplar içerisinde!..
Bu yüzden, gelişmelere karşı durumu kurtarmaya, tabana güç sergilemeye yönelik demeçler yayıyor.. Avukatları aracılığı ile çıkardığı tebliğler Nevruz meydanlarında, savaş bildirisi gibi rahatça okunması bir yana, alabildiğine propaganda yapabiliyor!..
Son olarak İmralı karargahından müritlerine şöyle gaz verdi!..
“ABD politikalarına teslimiyet olmaz. Halkımızın hakları güvenceye alınana kadar bu silahlı güç tasfiye edilemez. Her kim, ister Güneyli Güçler, ister ABD, AB, Türkiye bu oyunda yer alırsa, bunların hepsi tasfiyede birleşirse, bütün örgüt de halk da bunlara karşı sonuna kadar direnir...”
Böyle diyor da, bu sözlere karşın çetesinin öteki lider kadrosunun da bazı şartlar ileri sürüp Barzani’ye “anlaşırız” mesajları verdiği de biliniyor..
ABD adamı oyar yoksa!..

Yazarın Diğer Yazıları