Artık her şey aleni yani göstere göstere yapılıyor.
Başbakan emrediyor yargı harekete geçiyor.
Gerçek belki öyle değildir ama kamuoyundaki algı ya da hüküm budur!
Başbakan tak diyor, yargı şak diye yerine getiriyor.
Tayyip Bey bunu bilinçle yapıyor olabilir, çünkü o, bu toplumu iyi tanıyor ve bu şekilde korku salarak çok sınırlı yapılabilen muhalefeti tamamen sıfırlamak isteyebilir.
İlginçtir Başbakan’ın çağrısı ile harekete geçtiği kanaati hasıl olan savcılık yine bir başka AKP’linin arzusu olan madde doğrultusunda soruşturmaya karar verdi.
AKP’nin cami imamlığından avukatlık mesleğine geçen Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ önceki gün sabah Süheyl Batum’a 301. maddeyi lâyık gördü derken herhalde yine tesadüf olacak ki savcılık bu haberin televizyonlarda yayınlanmasından birkaç saat sonra aynı maddeden soruşturma başlattı.
Diyeceksiniz ki ikisi de hukuk adamı ve suça uyan maddede birleştiler!
İyi de bu nasıl bir hukuk uygulayıcılığıdır ki Bülent Arınç Süheyl Batum’dan çok çok daha ağır sözler ederken onun başına bu tür şeyler gelmiyor?
Demek ki önemli olan edilen söz değil, onu edendir.
Hadi Bülent Arınç’a bakan diye pas geçildi diyelim.
Peki ya dinci kanallarda aylar ve hatta yıllarca süren TSK’yı çete gösteren yayınlar?
Peki ya Taraf gazetesindeki rezil manşetler.
Peki ya Ahmet ve Mehmet Altan’ın hakaret dolu yazıları!
Peki ya Mümtaz’er Türköne’nin TSK lağvedilsin şeklindeki ifadeleri!
Süheyl Batum için yıldırım hızıyla soruşturma açan yargının bu saydıklarımın hiç birini görmemesi mânidar değil midir?
Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ televizyonlardan; “TSK’ya içerden ve dışardan psikolojik operasyon yapılıyor” derken ne hikmetse yargı bunu ihbar ya da suç duyurusu olarak görmedi ve içerdekilerle ilgili herhangi bir araştırma ya da soruşturma konusu yapmadı.
Ve bütün bunları görmeyen yargı şimdi birden Tayyip Erdoğan’ın Meclis’teki malum buyruğu sonrasında (tesadüf olsa gerek) anında soruşturma başlatıyor!
Böyle bir fotoğraftan sonra bu ülkede yargının tarafsızlığı tartışılmaz mı?
Bu arada Tayyip Erdoğan’ın son yaptığı çifte standardın ötesinde açık bir şark kurnazlığı değil midir?
Bizzat İlker Başbuğ Paşa bana söylemişti, TSK’ye saldıranlara dava için Adalet Bakanlığından 50 küsur defa izin istedik, ama Bakanlık izin vermiyor, demişti.
Dün bunu yapanlar şimdi hiç sıkılmadan savcıları nasıl göreve davet ediyor?
DAİMA HATIRLAYIN
Bu isimleri unutmayın!
Sakın ha AKP’ye sınırsız destekler veriyor diye Akit,Yenişafak, Zaman, Star ve benzeri gazetelerle aynı gruplara ait televizyonlara kızmayın; çünkü onlar en azından riyakâr değil,biz buyuz deyip dürüstçe açıktan oynuyorlar.Bize göre kızılması, tepki gösterilmesi, kin tutulması ve hafızalara oturtulup asla unutulmaması gerekenler, şahsî hesap ve çıkarları için inandıkları her şeyi paspas yapıp AKP’ye destek vermek için türlü kılıflar hazırlayan ya da gerekçe üretenlerdir... Peki bunlar kimler midir?.. İşte bir kaçı:1) Ferit Şahenk, 2) Mehmet Nazif Günal, 3) Mehmet Barlas, 4)Mehmet Altan, 5) Ergun Babahan, 6)Yiğit Bulut, 7) Taha Akyol, 8) Nazlı Ilıcak, 9) Mümtaz’er Türköne, 10) İsmail Küçükkaya, 11)Ahmet Altan, 12) Hasan Celal Güzel, 13)Tarhan Erdem, 14) Oral Çalışlar,15) Vedat Bilgin,16)Yasemin Çongar, 17) Ruşen Çakır, 18)Engin Ardıç, 19) Doğu Ergil, 20) Eser Karakaş, 21) Mustafa Akyol, 22) Sevilay Yükselir, 23) Emre Aköz, 24) Ali Bayramoğlu, 25) Avni Özgürel.
SOYDUR ÇEKER
Bu adam kimin dedesi?
Adı: Derviş Mehmet.
Girit’te Yunan ve İngiliz istihbaratı tarafından yetiştirildi.
9 Eylül 1922’de Yunanistan’a kaçıp sığınan dönemin Manisa Valisi Rum işbirlikçi Hüsnü Efendi (Hüsnüyadis)’nin kuzenidir!
Keza Kubilay’ın başını kör bir bıçakla kesen malum meczuptur!
Peki kimin yakını mıdır bu adam?
Hepinizin çok çok yakından tanıdığı, halen etkin bir görevde olan ünlü bir siyaset adamının dedesidir...
O siyasetçinin adı ne midir?
Onu bana değil, kısa bir süre önce DP’ye Genel Başkan adayı olan ve internette güzel yazılar yazdığı bilinen Ege’li Sağlık eski Bakanı Rıfat Serdaroğlu’na sorun, onda o adamla alâkalı şecereler var.
YAKIŞIR MI?
Kumarhane açan bakan kim?
Cemil Çiçek AKP’nin içinde devlet adamlığı kumaşı olan az sayıdaki isimden biridir.
20 küsür yıldır tanıdığımız Çiçek’in hakkını yemeyelim, dürüsttür, namusludur.
Ancak Kuzey Kıbrıs’ta bir yanlışa düşmüştür.
Ne midir o?
Kumarhanenin açılış törenine katılmıştır.
Sakın, katıldığı kumarhanenin açılışı değil 5 yıldızlı otel falan demeyin. Kıbrıs’ta kumarhaneler zaten otel ambalajı ile açılır ve duyduğuma göre bu tür pek çok otel zaten paralı müşteri almıyor, sadece kumar oynayanları ağırlıyor!.. Bu durumu Cemil bey gibi uzun yıllar bakanlık yapan birinin bilmemesi mümkün değil.Hâl bu iken Çiçek nasıl olur da kumar için kurdela keser anlayabilmiş değiliz!
Polis habire kumarhane basarken hükümetin bakanı törenle kumarhane açıyor, bu nasıl şeydir!
