Suzan Murat: Telaşımın sebebi kafamda şekillendirdiğim yeni projelerdir

Suzan Murat: Telaşımın sebebi kafamda şekillendirdiğim yeni projelerdir

İpek iplik örme sanatçısı Suzan Yazıcı Murat, Yeniçağ'ın sorularını yanıtladı.

Röportaj: Mayis ALİZADE

Yeniçağ: Çoğunluk yağlıboya, suluboya, pastel ile resim yapmayı yeğlerken sizin iğne-ipliği tercih etmenizin nedenini öğrenebilir miyiz?

Murat: Farklı bir teknik olması ilgimi çekti öncelikle, klasik nakış işiyle başladım. Fakat nakışın kendini tekrarlayan ve belli kurallarla beni kısıtlaması nedeniyle başka arayışlara girdim. Ve sonunda iğne fırçam, ipler boyalarım ve kumaş tuvalim oldu.

Yeniçağ: Sanata nasıl, nerede ve nereden başladınız?

Murat: Lisede okurken, resim öğretmenim tarafından keşfedildim. Hocamız, resim atölyesinin camlarından görünen tarihî bir köşkün siyah-beyaz guaj boya kullanarak resmini yapmamızı istedi. Benim yaptığım resmi çok beğenen hocam, bu konuda destekledi. Yaptığım yağlı boya ve guaj boya resimlerimin sergilenmesini sağladı. Sanatla ilk tanışmam böyle oldu. Ancak Mühendislik Fakültesi İnşaat bölümünü kazanınca uzaklaşmak zorunda kaldım. Resim hep içimde bir ukde olarak kaldı. Pandemiyle beraber emekli olunca, ilk kara kalem resim çalışmalarına başladım. Bir hobi olarak kara kalem ve renkli kalemlerle portre çalışmalarına başladım. Sonra komşumun teşvikiyle nakışla tanıştım.

suzan-murat-001.jpg

Yeniçağ: Eski çağlardan beri iğne-iplikle çalışmayı tercih edenlere "İğneyle kabir kazıyorlar" derler. Hak veriyor musunuz?

Murat: Ben bu fikre katılmıyorum. İğneyle de olsa renklerle oynamak, sonuçta bir şeyler üretmek bana büyük bir keyif veriyor. İlk başlarda esinlendiğim resimler oldu ama yavaş yavaş olgunlaştım ve kendi zihnimde hikayeler oluşturarak bunları tuvale aktarmayı başardım.

Yeniçağ: Ağırlıklı olarak hangi türü tercih ediyorsunuz?. Figür mü, manzara mı, natürmort mü?

Murat: Türünden çok, yaptığım resmin bir hikayesi olması benim için önemli. İnsanlar resimlerime baktıklarında, onların bir duyguya sürüklenmelerini isterim. Mesela bana göre özgürlüğün rengi mavidir. Bu özgürlük duygusunu Balerin resmimle yansıtmaya çalıştım.

diana.jpg

Yeniçağ: Türkiye'de kendinize örnek aldığınız sanatçılar kimler?

Murat: Resimlerini yapacağı nesnelerin modellerini dokunarak algılayıp, yüzeylere aktaran, doğuştan görme engelli ressamımız Eşref Armağan beni çok etkilemiştir. Ayrıca Osman Hamdi Bey de en çok etkilendiğim sanatçılarımızdandır.

Yeniçağ: Türk plastik sanatlarının çağdaş durumuna ilişkin neler söylemek isterdiniz?

Murat: Plastik sanatları bir çok duyunun aynı anda kullanılarak; bir ağaç parçasında, bir mermer parçasında veya bir avuç kil çamurunda hayat bulmasıdır. Ayrıca hat sanatı estetik olarak beni çok etkiler.

Yeniçağ: Eserlerinize yurt içinden ve dışından ilginin olduğunu biliyoruz. Onları sanatseverlerle hangi yollardan buluşturmayı tercih ediyorsunuz? Sergiler, müzayedeler, doğrudan satışlar?

Murat: Sergi ve müzayede tercihimdir. İlk sergimi Ankara'da Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı bünyesinde; um:ag sanat galerisinde, 05-11 Haziran 2023 tarihlerinde gerçekleştireceğim.

tavus-kusu-001.jpg

Yeniçağ: İğne-iplikle çalışmaktan bıktığınız veya pişmanlık duyduğunuz oluyor mu? Yoksa bu işin sizin yazgınızın bir parçası olduğuna inanarak mı yola devam ediyorsunuz?

Murat: İki yıldır yaptığım çalışmalarda bir saniye bile bıkkınlık veya pişmanlık duymadım. Her defasında işimin başına heyecanla oturdum, saatlerce bıkmadan çalıştım. Belki de söylemem gereken tek husus şu olabilir; elimdeki iş bitmeye yakın duyduğum heyecan ve telaştır. Bu telaşın sebebi; kafamda yeni projeyi şekillendirmek ve en iyisini seçmektir. Çünkü fırçanın yaptığı dairesel hareketleri iğneyle yapamazsınız.