Türkiye, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili olarak Suudi Arabistan büyükelçisini ikinci kez konsolosluğa çağırdı.
Ayrıca İstanbul Başkonsolosluğu'nda arama izni istendi.
Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Velid bin Abdulkerim El-Hireyci'yi dün bakanlığa çağırarak, Cemal Kaşıkçı'ya ilişkin soruşturmada "tam iş birliği içinde olunması" beklentisini iletti.
Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Büyükelçi El-Hireyci'yi dün bakanlığa davet etti.
Kaynaklar, görüşmede, El-Hireyci'ye kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya ilişkin soruşturma sürecinde "tam bir iş birliği içinde olunması" mesajının iletildiğini kaydetti.
Cemal Kaşıkçı'nın geçen salı günü en son görüştüğü kişi olan nişanlısı H.A, gazetecilere yaptığı açıklamada, başkonsolosluk binası önüne kadar birlikte gittiklerini anlatarak, Kaşıkçı'nın içeri girdikten sonra dışarı çıkmadığını iddia etmişti.
Söz konusu iddiayı yalanlayan Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu, Kaşıkçı'nın, "konsolosluğa geldiği ancak sonra ayrıldığı" açıklamasını yapmıştı.
Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Velid bin Abdulkerim El-Hireyci, kayıp olduğu belirtilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın durumuna ilişkin geçen çarşamba da Dışişleri Bakanlığına çağrılmıştı.
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na gelen Mazlumder Genel Başkanı Ramazan Beyhan, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya yapılan muamelenin insanlık suçu olduğunu, aynı zamanda ifade özgürlüğüne yapılmış bir saldırı olduğunu söyledi.
NOBEL ÖDÜLLÜ KARMAN DA GELDİ
Öte yandan, Mısırlı politikacı Eymen Nur ile Nobel ödüllü Yemenli gazeteci Tevekkül Karman da başkonsolosluğun önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında, "Bu yapılan eylemlerin hiçbir şekilde insan haklarına ve gazeteci haklarına uymadığını buradan belirtmek isteriz. Demokratik devrimler, Arap meclisinin beyanıdır. Cemal Kaşıkçı cinayeti için kesinlikle susmayacağız. Cemal Kaşıkçı'nın kaçırılması olayı insanlık adına çok büyük bir suçtur. Buradan nereye geçtiği, hangi zorluklar içerisinde tutulduğu hakkında bir bilgimiz yok. Bu durumda biz Arap Demokratik Meclisi olarak, bu eylemi en şiddetli şekilde kınıyoruz. Bununla alakalı bütün sorumlulukları Suudi Arabistan rejiminin istihbaratına yüklemekteyiz" denildi.
Basın açıklamasına şu şekilde devam edildi:
"Bu cinayet, ya da yapılan bu eylem kesinlikle bir tahkikattan geçmeden kabul edilemeyecektir. Bu tahkikatın uluslararası bir mahkeme düzeyinde yapılması gerekiyor. Bununla alakalı bütün sorumlular ve iş birlikçiler soruşturulmalı. Hiçbir şekilde suçlarından ve sonuçlarından kaçmamaları gerekiyor. Biz burada bulunan meclis üyeleri, Arap aydınları, basın mensupları ve vatandaşlar olarak bu eylemleri protesto ediyoruz. Uluslararası camiayı, Arabistan yetkilileri ve otoritesine baskı yapmaya davet ediyoruz"