Azerbaycan’ın önemli bölgelerinden ve Yukarı Karabağ’ın sembolü olan Şuşa şehrinin,1992 yılında Ermeniler tarafından işgali sırasında şehit olanlar başkent Bakü’de törenle anıldı. Ermeni işgalinde yakınlarını kaybeden ve topraklarından göç etmek zorunda kalan Şuşalılar, Bakü Şehitler Hıyabanı’nda buluştu. Anma törenine katılan Şuşa Valisi, Karabağlı milletvekilleri, “Yukarı Karabağ Azerbaycan İcması” yöneticileri ve yüzlerce vatandaş, şehit mezarlarını ziyaret ettikten sonra Ebedi Ateş Anıtı’na çelenk bıraktı. “Yukarı Karabağ Azerbaycan İcması” Başkanı Bayram Seferov, yaptığı açıklamada, işgal altındaki toprakları hangi yolla olursa olsun kurtaracaklarını söyledi.
Çözüm için ilk yol
Dünyada adaletsiz politika yürütüldüğünü belirten Seferov, “Topraklarımızın işgalden kurtulması için güvencemiz halkımız, ordumuz ve cumhurbaşkanımızdır. Hangi yolla olursa olsun topraklarımızı işgalden kurtarmalıyız. Ermeniler de bunu bilsin ve birilerinin gölgesi altında yaşamaktan vazgeçsin” dedi. Çözüm için ilk yol olarak uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde barış yolunu tercih ettiklerini ifade eden Seferov, barışla çözüme ulaşılamadığı takdirde, güçlü ordu, güçlü siyasi irade ve halk desteği ile toprakları işgalden kurtaracaklarını belirtti. Yukarı Karabağ’daki Ermenilere çağrıda bulunan Seferov, 1992 yılına kadar orada kayıtlı yaşayan Ermenilerin Azerbaycan vatandaşı olduğunu, topraklar işgalden kurtulduğu zaman bu vatandaşların istedikleri takdirde yine Azerbaycan vatandaşlığında kalarak eşit şartlarda yaşayabileceklerini kaydetti.
480 kişi katledildi
Azerbaycan’a ait Yukarı Karabağ ve çevre illerde hak iddia eden Ermeniler, 1991’de başlattıkları saldırılarla Hankendi’ni, 1992’de de Hocalı ve Şuşa’yı işgal etti. Şuşa’yı, Laçın, Hocavend, Kelbecer, Ağdere, Ağdam, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi. Şuşa’nın savunmasında 480 Azerbaycanlı hayatını kaybetti, 600 kişi yaralandı, çok sayıda kişi esir alındı veya kayboldu. Esir düşen Azerbaycanlılardan 68’inin akıbeti bugüne kadar belirlenemedi. İşgal, Azerbaycan ekonomisini milyarlarca manat kayba uğrattı. Binlerce insan topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Ermenilerin mezalimi bununla da sınırlı kalmadı. Azerbaycan’ın kültür beşiği olarak adlandırılan şehir yerle bir edildi. Ermenistan güçlerinin kenti ele geçirmesinden sonra koruma altındaki Tophane Ormanı’nda inşaatlar yükselmeye başladı. Karabağ Ormanlar’ının nadide tarihi ağaçları da odun yapıldı. Şuşa ve Esgeran bölgesinde ender doğal zenginlikleri korumak için oluşturulan 450 hektarlık Daşaltı Milli Parkı’nın yerinde şimdi yeller esiyor. Kireç taşlarından oluşan 114 metrelik “Han Mağarası” da vahşice yok edildi.
Ermeni iftirasına Arjantin’den destek
Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te valilik, şehir merkezindeki bir araziyi sözde “Ermeni Soykırımı Müzesi” yapılması için Ermeni cemaatine hibe edildiğini açıkladı. Buenos Aires İnsan Hakları ve Kültürel Çoğulculuk Müsteşarı Claudio Avruj’un yaptığı açıklamaya göre, Palermo semtinde belediyeye ait bir arazi Ermeni toplumuna çeşitli kurumların yanında sözde “Soykırım müzesi” yapılması için bağışlandı. Hibe töreninde konuşan Claudio Avruj, ulusal meclisin yanı sıra Buenos Aires şehir meclisinin de sözde soykırımı tanıdığını hatırlatarak, “Hem Ermeni toplumu hem de Buenos Aireslilerin yararına bir girişim olacak” diye konuştu. Uruguay’da da 24 Nisan günü Eğitim ve Kültür Bakanı’nın katılımıyla “Ermeni Soykırımı Müzesi” Vakfı’nın açılışı yapılmıştı. Her iki müzenin resmi açılışı 24 Nisan 2015’te yapılacak. Öte yandan, Arjantin’deki Ermeni diasporasının önde gelen isimleri, Başbakan Erdoğan’ın 23 Nisan’da yaptığı ’1915’açıklamasını “Çok geç kalmış bir adım” olarak yorumladı. Erdoğan, 1915 Ermeni olaylarıyla ilgili taziye mesajı yayınlamış, açıklama Türkçe, Fransızca, İngilizce, Almanca, İspanyolca, Arapça, Rusça, Batı ve Doğu Ermenice olmak üzere 9 ayrı dilde duyurulmuştu.
