Sürüden ayrılana kadar "no problem"

Sürüden ayrılana kadar "no problem"

Yandaş medyaya göre Fetullahçıların kurduğu "Kimse Yok Mu Derneği" Afrika'ya yardım bahanesiyle topladığı paraları örgüte aktarmış.

Dernek kurban kesmek için kurban başına 400 lira toplayıp, 100 liralık cılız kurban kesmiş ve kurban başı 300 liradan 54 milyon lirayı örgütün amaçları için kullanmış...

Peki bu soygun neden şimdi ortaya çıkıyor? Çünkü mevcut iktidar "Yandaş" dernek ve vakıfları denetlemiyor. Ya da şeklen denetliyor. Dernek iktidarı destekliyorsa no problem. Ancak sürüden ayrılırsa denetim başlıyor

Melih Aşık Milliyet

 

***

 

Konuşmayacaklarsa komisyon niye var?

 

TBMM Darbe Araştırma Komisyonu çalışmalarını tamamlamak için ilgili kişileri dinlemek zorunda...

 (...) Eğer Komisyon darbe girişimiyle ilgili olarak 15 Temmuz'la en çok ilgisi olan Genelkurmay Başkanı'nı, İkinci Başkanı, Kuvvet Komutanları'nı, Başbakan ve bakanları ve hatta Cumhurbaşkanı'nı dinlemek isterse buna uyulması beklenir.

Madem ki milli iradenin seçtiği milletvekillerinden oluşmuş bir araştırma komisyonu kurulmuştur, bu komisyonun çağrısına uymamak "TBMM'ye ve milli iradeye saygı göstermemek" anlamına gelir ki komisyonun bir fonksiyonu da kalmaz.

Necdet Özel ve yine eski Genelkurmay Başkanı olan Yaşar Büyükanıt çağrılara uymadılar.

Aynı şekilde Hulusi Akar da... 2 Kasım'da konuşacağı söylenmişti ama o, 2 Kasım'da Rusya'ya gitti.

"İfadesini savcılığa verdiği için bunu yeterli gördüğü" söyleniyor.

Oysa 15 Temmuz gecesinin detaylarıyla ilgili birçok soru işareti var. Ayrıca konu yalnızca o gece değil, "o geceye nasıl gelindiği"...

(...) 29 Ekim günü gayet neşeli görünen ve askerlerin üstü aranırken vatandaşlarla selfie çektiren Akar da, çağrılan herkes de konuşmak zorundadır...

Güngör Mengi Vatan

 

***

 

Devlet Bahçeli bilmecesi

 

Yalnız Başkent kulislerinde değil, tüm Türkiye'de 'Başkanlık' konuşuluyor.

Başbakan Binali Yıldırım "Başkanlık Sistemi ile Türkiye artık koalisyonlarla yönetilen zayıf iktidar dönemlerini geride bırakacak... Ve sürekli tek başına iktidar çıkaran yeni bir döneme kavuşmuş olacak" diyor.

Başbakan'ın sözlerinden anlaşılan aslında şu: "Tüm yetkilerin başkanda olacağı Başkanlık Sistemi ile koalisyonlar tarihe karışacağından MHP gibi partilerin bundan böyle iktidarda söz sahibi olmaları mümkün olmayacak, muhalefet liderleri, dış kapının mandalı ya da havagazı gibi olacak, ülkede her şey başkanın çevresinde dönecek!"

Durum öyle olduğu halde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kendisini, siyasette esamesi okunmayan, etkisiz bir adam haline getirecek Başkanlık Sistemi'ni neden ister, AKP'ye neden destek olur, bunu anlamak zor!

Rahmi Turan Sözcü

 

***

 

Koymuş da ne olmuş

Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Bey böyle diyor...

2011 yılında kaçmamış, elini taşın altına koymuş!..

Bu durumda hukuksuzluklara tepki olarak istifa eden kendisinden önceki Genelkurmay Başkanı ile üç kuvvet komutanı kaçmış oluyor!.. Peki Necdet Bey hangi elini hangi taşın altına koymuş?.. Koymuş da ne olmuş bilinmiyor...

Mehmet Türker Sözcü

 

***

 

Bugünlerin en samimi itirafı: Korkuyorum!

 

Bana "Tutuklanmaktan korkmuyor musun?" diyorlar!

Korkmaz olur muyum, elbette korkuyorum; hem de çok korkuyorum...

İnsanım ben...

Üstelik yaşam biçimi olarak mücadeleyi, kahramanlığı, savaşı seçmiş bir insan da değilim!

(...) Nasıl korkmam!

31 Ekim 2016'da Cumhuriyet yönetici ve yazarlarının gözaltına alınmasıyla yine karşı karşıya kaldığım tehlikeler bağlamında geriye baktığımda şaşkınlıkla şunu gördüm:

(...)  Gerçekleri ve doğruları, korkuyla birlikte, korkuya rağmen, korkudan korkmadan ifade etmeye alışmışım.

Emre Kongar Cumhuriyet

 

***

 

Meğer ByLock'u kimler kullanıyormuş

Arkadaşımız İsmail Saymaz'ın, Fetullahçı çetenin kendi arasında haberleşmek için kullandığı ByLock'un sahibi David Keynes ile konuşarak yaptığı haber, yandaş basında "FETÖ propagandası" denilerek trollenmişti, hatırlarsınız.

Saymaz ile konuşan Keynes, ByLock'un Gülen cemaatinin haberleşme aracına dönüştüğünü, bunu kullanmanın örgüt üyeliğinin delili olduğunu söylüyor, ayrıca kullananların yüzde 90'ının FETÖ'cü olduğunu anlatıyordu.

Yandaş medyadaki tiplere göre, mülakatta Keynes'in yüzde 10'u dışlaması, bazı Fetullahçıların kendilerini kurtarmalarına hizmet edecekti.

Hayatları boyunca bir tek gün bile gazetecilik yapmak gibi bir dertleri olmadığı için her haberin altında bir "buzağı" aramaları elbette normal.

Onun için bugün okuduğunu anlayabilecek yandaş medya mensupları (ki bazıları okuduklarını bile anlamaktan aciz tipler) ile siz değerli okuyucularımı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Fetullahçı darbeyi araştırmak üzere kurulan komisyonun bir toplantısına davet etmek istiyorum.

(...) Toplantı tarihi: 27 Ekim 2016.

(...) Komisyonun AKP'li başkanvekili ve Manisa milletvekili Selçuk Özdağ konuşuyor: "Değerli arkadaşlar, (...) Bu darbe girişiminden sonra MİT ve Emniyet bir çalışma yapıyor. 'Türkiye'de Eagle kullananlar, Türkiye'de ByLock kullananlar ve de Coco kullananlar' diyerek, bu listeler çıkıyor. Bu listelerin hepsi Fetullahçı değil. Neden? Bu bir sistem, buraya girenler var. Öğrendim mesela masonlar Türkiye'de ByLock kullanıyorlarmış. Bir emekli büyükelçi gözaltına alınıyor, savcı soruyor -Gelsin diyorum bakın, özellikle baştan da söylüyorum, madem ki şüyuu vukuundan beterdir dedik, alalım ama böyle endişeler olduğunu da düşünelim- 'Söyleyin bakalım, örgütün neresindesiniz?', 'Ne örgütü savcı bey', 'İşte cemaatin neresindesin kardeşim, dershanelerin, okulların, yurtların, darbenin?', 'Ben masonum, 72 yaşındayım, biz masonlar üç senedir ByLock ile haberleşiriz' diyor. Bir de bu sistemi kullananlar gizli olarak -affedersiniz, beni bağışlayın- kendi arasında ticari bir işte bunu kullanıyor, sevgilisi var, bunu kullanıyor, şifreler kendi aralarında veya illegal örgütler bunları kullanıyorlar. Böyle, bunlarla ilgili de dikkat edelim. Ha, getirelim ama bunları..."

(...)  Bizzat AKP'li Komisyon Başkanvekili'nin sözlerine bakılırsa bu sistemi kullananlar yalnızca Fetullahçılardan ibaret değil. Başkanvekili'nin özellikle komisyondaki "hukukçuların varlığına" dikkat çekmesinin nedeni bu. Başkanvekili Selçuk Özdağ'ın bu konuşmasını okuyunca yandaş trollerin İsmail Saymaz'ın Hürriyet'teki haberine saldırmalarının bir tek nedeni kalıyor: Hürriyet'e ve Doğan Grubu'na saldırmak.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet