Türkiye şu an tarihin en önemli ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Ülkenin kaymağını yiyen belli bir tabaka hariç neredeyse herkes fakirleşti.
Yoksulluk sınırı 17000 lirayı geçti. Ki bu asgari ücretin dört katı eden bir tutar.
Esnaf siftah yapmadan kepenk kapatıyor. Yapan da zaten günlük masrafını dahi çıkaramıyor.
Dar gelir grubu zaten yalnızca karnını doyurmaya, sadece temel ihtiyaçlarını temin etmeye odaklanmış.
Ve mevcut iktidar bu durumdan halkı kurtarmak için hiçbir umut vermiyor.
Yalnız, bu acı ekonomik krize rağmen ülkenin ve halkın birinci gündemi ne yazık ki ekonomi değil. Millet bunca ekonomik sıkıntıya rağmen bir araya geldiğinde ilk gündem olarak ekonomiyi gündeme getirmiyor.
Şöyle bir etrafınıza bakın.
Sokaktaki vatandaşı bir dinleyin.
Sosyal medyaya özellikle twitter’a bir göz atın.
Orada göreceksiniz ki ülkemizin ilk gündemi Suriyeli sığınmacılar ve diğer mülteciler.
Neden böyle?
Türk milleti bu mülteci meselesinde iktidar cenahının görmediği neyi görüyor?
Neden korkuyor milletimiz?
Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ, sadece bu Suriyeliler meselesiyle halkta ve sosyal medyada etki bıraktı, gündeme geldi.
Sebep şu ki bu mülteci meselesinin bir ülke güvenlik meselesi haline geldiğini halkımız hissetti.
Sokakta, onların olduğu yerde çocuklarımız, kadınlarımız güvende değil artık.
İşte bu nedenle mülteci meselesi halkımızın en önemli gündemidir.
Peki Türk halkı bu meselenin çözümünü kimden beklemektedir?
Sahi bu meseleyi çözmeyi kim başarır?
Bu belayı başımıza saran mevcut iktidar mı?
Mevcut iktidarın yeni parti kurmuş eski artıkları mı?
Veya sığınmacılar meselesini birbirinden çelişkili açıklamalar yapan ana muhalefet partisi CHP mi çözer?
Kanaatimce bu büyük meseleyi çözebilecek kişi, mutlak bir şekilde Meral Akşener’dir.
Bunun en güçlü sebeplerinden biri de Mülteci meselesini Türkiye’de gündeme getiren ilk partinin İYİ Parti olmasıdır. Henüz 2019 yılındayken sığınmacılarla ilgili Türkiye’de çalıştay yapan ilk siyasi parti hangisiydi dersiniz?
Tabi ki İYİ Parti’ydi.
İYİ Parti bu çalıştayı yaptığında halkın büyük bir kesimi önemsememişti çünkü boyutların bu seviyeye geleceğini henüz çoğu insan tahmin etmiyordu. Kimsenin önemsemediği bir dönemde geleceğe yönelik net bir şekilde politika ürettiler.
Peki, bu çalıştayda Meral Akşener neler söylemişti buyrun bir bakalım:
‘’Şam hükümetiyle ortak bir çalışma yapılarak geri dönüş için uygun ortam sağlanacak.’’
‘’Suriyelilere vatandaşlık verilmeyeceği ilan edilecek.’’
‘’Açık kapı uygulamasına son verilecek. Sınır güvenliği sağlanacak.’’
Bakınız bu ifadeler 2019 yılında kuruldu. Arzu edenler kayıtlarını da internetten izleyebilirler.
Bugün bazı insanlar Meral Akşener ve İYİ Parti’nin sığınmacı meselesinde tavır alamadığını belirtiyorsa bu tamamen onların bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır. Çünkü henüz 2019 yılında İYİ Parti sığınmacılara dair politikasını çoktan belirlemiştir.
Bugüne kadar pek çok devlet görevinde bulunmuş, bakanlık ve vekillik yapmış olan Akşener’in bu devlet tecrübesiyle sığınmacılar meselesini çözebilecek kişi olduğu aşikârdır.
İYİ Parti’nin sığınmacılar meselesinde sürekli gündeme gelmiyor olmasının sebebiyse pek çok konuda politika üretmiş olmasıdır.
Ekonomide Türkiye’nin en iyi ekonomistleri, eğitimde Türkiye’nin en iyi eğitimcilerinin görevde olduğu bir partide bütün siyasi hamlelerin tek politikaya yıkılması tabi ki beklenemezdi.
Unutmayınız ki böylesine bıçak sırtı ve sömürülmeye hatta dramatize edilmeye uygun bir meseleyi ancak tecrübeli isim çözebilir. Sonuç olarak milliyetçi kimliği ile devlet insanı kimliğini özdeşleştirebilmiş Meral Hanım bu meseleyi en az hasarla çözebilecek yeteneğe ve tecrübeye sahiptir.