Suriyeliler konusunda gizlenen haberler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne zaman Gaziantep'e gitse, "Suriyelileri en kısa sürede geri göndereceğiz, şikâyetlerinizi biliyorum" açıklaması yapıyor.
24 Haziran seçimleri öncesinde ve yerel seçimler için yaptığı son ziyarette benzeri açıklamalar yaptı.
Oysa Suriyeli sığınmacılar için "Onlar bizim din kardeşimiz, aynı ümmetin çocuklarıyız, Çanakkale'de birlikte savaştık" şeklindeki yorum ve tezler Ak Partililer tarafından sıklıkla kullanılıyor.
Peki, ne oluyor da sınır bölgesindeki illere gidildiğinde, "Suriyelileri geri göndereceğiz" şeklinde açıklamalar boyut ve renk değiştiriyor?
Cevabı basit. Vatandaş, şikâyetçi olmanın ötesinde canını ve namusunu hiç olmadığı kadar koruma ihtiyacında.
Gaziantep'te, Necati Bağcı isimli gencimizin evinin önünde uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini biliyoruz.
Bölgeden önemli bir bilgi aldım.
Bağcı'nın öldürüldüğü hafta birçok noktada benzeri saldırılar olmuş. Bu saldırıların hiçbirisi basına yansımadığı gibi hastanelerde de kayıt altına alınmamış.
Merkez ilçe olarak bilinen Şehit Kamil'de yaşanan bir olayın mağdurlarına ulaştık. İkisi de 2001 doğumlu 17-18 yaşında gençler. Birinin adı Bünyamin Kaya diğerinin ise Alper Şam.
Onat Kutlar Mahallesi'nde oturan gençler sabah işlerine gitmek için servis bekliyorlar. Bu sırada Suriyeli bir sığınmacı kendilerine doğru gelerek, "Siz bana neden dik dik bakıyorsunuz" diye sataşıyor. O gün konu kapanıyor. Kaya ve Şam en azından öyle düşünüyor.
Yaklaşık 10 gün sonra sabah 07.20'de yine aynı kişiyle karşılaşıyorlar. Suriyeli sığınmacı "Siz bana bakamazsınız" diye fiziki saldırıya geçerek gençlere sataşıyor. Küçük bir fiili müdahaleden sonra Türkler arkasını dönüp gidiyor. Ancak Suriyeli, yanındaki bıçağı çıkarıp arkalarından koşuyor ve ikisinin de karın boşluklarına saplıyor.
Alper Şam, üç gün komada kaldıktan sonra hayata döndürülüyor. Bünyamin Kaya ise hafif yaralı şekilde olayı atlatıyor.
Konuyla ilgili basın yasağı getirildiği için Gaziantep yerel medyasından ve ulusal ajansların bölge muhabirlerinden hiçbiri haber yapamıyor. Hastanede ise Suriyelilerle çıkan kavgaya ilişkin yaralama ya da benzeri bir asayiş olayı şeklinde kayıt açılmıyor.
Gaziantep'te yaşayan bir arkadaşım saldırıya uğrayan gençlerden biriyle önemli bir telefon görüşmesi yaptı. İşte saldırıya uğrayan Bünyamin Kaya'nın anlattıkları:
"Olayı baştan anlatır mısınız?
10 gün önce diyelim, cadde üzerinde durakta bekliyordum o Suriyeli çocuk bize bakaraktan geldi öyle bir baktı ki. Sonra 'ne bakıyorsunuz' dedi. Bu bize baktı ben de o sırada dedim ki 'Alper tanıyor musun?' Dedi ki mahallede oturuyor bir iki kere gördüm sadece. 10 gün sonra sabahleyin aynı çocukla karşılaştık biz durağa çıkıyorduk o yine üzerimize geldi. Alper dedi ki 'bu çocuğu tanıdın mı' ben de dedim 'tanıdım'. 'Üsteleme sıkıntı çıkmasın' dedim. Biz yine karşı karşıya geldik. Bu dedi (Suriyeli) bana 'Geçen de baktınız benden ne istiyorsunuz.' Biz, 'Senden bir şey istemiyoruz' dedik. Alper eliyle tersledi. O yakasını tutunca ben de Suriyeli çocuğu tuttum itekledik, bu gitti.
Bu gidince biz arkamızı döndük işimize gidiyoruz. Bunun cebinde bıçak varmış. Geldi, Alper'i vurdu. Sol taraf karın boşluğundan derin bir yara. Alper bana seslendi. Ben arkamı dönünce Suriyeli çocuk bıçakla benim üzerime geldi. Ben kendimi savundum bir tane vurdum ama bıçak benim de karnıma geldi. Sonra Alper de geldi biz onu biraz dövdük. Sonra Alper, 'Bünyamin' diyerek feryat edince ben bu çocuğu bırakmak zorunda kaldım Alper'in başına gittim. Ortalıkta bir sürü insan vardı. Çöpçüsü, fırıncısı kimse yardım etmedi. Sabah 07.20'de. Kimse yardım etmedi bize. O ara Allah yüzümüze baktı servisimiz geldi. Servise bindirdik hastaneye götürdük Alper'i. Biraz uğraştılar şükürler olsun ki Alper'im iyi üç gün yoğun bakımda kaldı."
Alper Bey'in soy adı neydi?
Alper Şam, benim adım ise Bünyamin Kaya.
Valilikten ya da başka bir yerden yanınıza gelen oldu mu?
Kimse yanımıza gelmedi, bir savcı bir de polis geldi.
Biz arkadaşları yönlendirdik. İsminizi de verdim. Böyle bir hasta gelmedi demişler milleti göndermişler.
Alper 17 yaşında, ben de 2001 doğumluyuz aramızda 3 ay var.
Yaşları küçük olanlara saldırıyorlar.
Hainler bunlar, arkamızdan vurdular."
Olaydan sonra saldırıyı yapan Suriyeli sığınmacı tutuklanarak cezaevine konuluyor, daha önce de uyuşturucu madde kullanmaktan hakkında işlem yapıldığı ortaya çıkıyor.
İşte Gaziantep'te tek satır bile yazılmayan olayın mağduru Bünyamin Kaya'nın anlattıkları.
Haber ajanslarına, adliye muhabirlerine "bunları yazmayın" talimatı vermek yerine gerçeklerin kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor.
Ulusal bir haber ajansının Gaziantep muhabiri ise, "Necati Bağcı'nın hayatını kaybettiği hafta 6 kişi Suriyelilerle çıkan kavgalarda hayatını kaybetti. Hiçbirini haberleştiremedik" ifadesini kullanıyor!
Telefon görüşmesini yapan arkadaşımın anlattıkları da çok önemli: "Necati Bağcı'nın öldürüldüğü hafta sadece bizim çevremizden tanıdığımız üç kişi bıçaklı saldırılarda hayatını kaybetti. Saldırılarda hep aynı yöntem kullanılıyor; boğaza, diz kapağı arkasına veya akciğere doğru darbe vuruyorlar, doğrudan öldürme amaçlı!"
KONUYLA İLGİLİ OLARAK EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GELEN AÇIKLAMA ŞU ŞEKİLDE