Habertürk'ten Serhan Sevin'in haberine göre; pikniğe gelenler çevre halkının uyarılarına aldırış etmezken, ardlarında adeta bir çöplük bıraktı.
Bu durumdan çok rahatsız olduklarını belirten Yeşilköy ve Florya halkı, Suriye'li mültecilerin başlarının üstlerinde yerlerinin olduğunu fakat halkın parklarının, plajlarının kullanılmasının ardından bu şekilde bırakılmasını istemediklerini söyledi.
Artan tepki Büyükşehir Belediyesi ve Beyaz Masa'ya da Yeşilköy ve Florya halkından şikayet yağmasına neden oldu.
Bir süredir devam eden bu görüntülerin ardından artan şikayetler cumartesi günü Yeşilköy ve Florya plajlarında zabıta uygulamalarına neden oldu. Özellikle yeşil alanlarda kurulan mangalları beton alanlara taşıtan zabıta uyarılara kulak asmayanların mangallarını ise topladı. Toplanan mangalların ve çadırların büyüklüğü bir kamyona ulaştı.
Fakat bu uygulamanın ertesi günü yani pazar günü görüntü yine bir önceki günden farklı değildi.
İşin ilginç yanı ise Yeşilköy ve Florya sahilinde mahşer kalabalığını andıran Suriyeliler, beraberinde bir sektörü de getirdi. İşporta tezgahları ve çadırlarının dolduğu plajlar kayıtdışı ticareti de zirveye çıkardı.
Bu durum da Yeşilköy Mahallesi Muhtarı Bülent Yurtsever'in Beyaz Masa'ya şikayetine neden oldu. 3 Temmuz 2017 sabahı Yeşilköy Sahili'ndeki durumu videoya alan Yurtsever, konunun büyükşehir gündemine taşınması gerektiğini söyledi.
"REZİLLİK AYYUKA ÇIKTI"
Yeşilköy Mahallesi Muhtarı Bülent Yurtsever ise şu açıklamayı yaptı:
Biz Yeşillköylüler olarak twitter ve İBB Beyaz Masa hattı üzerinden şikayet bombardımanına tuttuk.
Bunun üzerine cumartesi günü mangalların toplatılması uygulaması yapıldı. Geçen yıl Bakırköy Kaymakamı vasıtasıyla yaz gelmeden önlem almak için Bakırköy Emniyet Müdürü, Bakırköy Kaymakamı, Büyükşehir Avrupa Zabıta Müdürü, Asayiş Şube Müdürü, Yeşilköy Zabıta Müdürü ve ben bir toplantı yaptık.
Geçen yıl bazı tedbirler alınması için görüş birliğine vardık. Bunun ardından Yeşilköy sahiline her noktadan olan geçişler kapatıldı. Sadece iki noktadan geçiş izni verildi. Güzel tedbirler almıştık.
Ve geçen yıl mangallar ve bu görüntüler engellendi. Emniyet operasyonlar düzenledi. Çadırlar kaldırıldı. Bir hafta baskınlar yapıldı. Gündüz sivil zabıta ekipleri, sivil emniyet mensupları asayiş uygulaması yaptı.
Bu yıl da yine kaymakamımız teklif etmesine rağmen ön plan çalışması yapılmadı, tedbir alınamadı, bu nedenle sahillerdeki rezillik ayyuka çıktı.
Bu mesele yine çözülür. Yeter ki büyükşehir belediyesi önlem almak istesin.
İnsanların seyahat özgürlüğüne karşı değiliz. Bizim tek istediğimiz etrafı böyle kirletip gitmesinler. Buradaki halka maddi manevi zarar vermesinler.
"SURİYELİLERİ ÇEKMEK ZORUNDA DEĞİLİZ"
Burada yaşayan halk olarak biz saygı istiyoruz.
Buraya zabıta ekibi diker ve giriş noktasından kontrol yaparlarsa 3 haftada kimse mangal da getiremez, yatak döşek de getiremez, çadır da getiremez.
Siz önde mangal yakıyorsunuz. Arkada kendi evinde oturan insanlar bu sıcaklarda camlarını açamıyorlar.
Bunları çekmek zorunda değil insanlar. Biz demiyoruz ki kimse mangal yapmasın.
Sahilin uç kesimlerine bir yere mangal istasyonu yaparsa büyükşehir belediyesi, gerekirse kömürünü de verir, orada belediye görevlilerinin kontrolünde mangal da yapılır, mangalda pişeni yemek isteyen vatandaş da oturur çimlerin içinde ailesiyle, çoluğu çocuğuyla yer.
"YEŞİLKÖY SAHİLİ BİR MESİRE YERİ DEĞİL"
Zaten bu Avrupa ülkelerinde de bu şekilde.
Bakın önemli bir nokta var atlanan. Yeşilköy sahili bir mesire yeri değil.
Ve üstelik bir plaj da değil. Yeşilköy denizi, büyükşehir belediyesince denize girilmesi sakıncalı görülmüş ve bu herkese ilan edilmiş yerler arasında.
Yani bizzat büyükşehir belediyesinin kendi açıklamasına göre Yeşilköy sahilleri denize girilmesi tehlikeli olan yerlerdir.
Daha önce belediye buraya soyunma kabini, duşlar da koymuştu. Uyarımızın ardından kaldırmışlardı.