Suriye'de kartlar yeniden karılıyor
Yedi yıldır devam eden Suriye krizinden en çok etkilenen ülke Türkiye olmuştur. Türkiye krizin başından itibaren inisiyatif almak istemiş, ancak yanlış değerlendirme ve buna göre yürütülen politikalar sıkıntı yaratmıştır.
Bu durum zamanla güvenlik ve beka sorunu ortaya çıkardığından yeniden bir değerlendirme yapılması ihtiyacı baş göstermiş, yeni ittifaklar oluşturulmuş ve inisiyatifin güç kullanılarak ele geçirilmesiyle sorunların çözülmesi yoluna gidilmiştir.
Ancak yeni gelişmeler, Türkiye'nin baştan itibaren kararlılıkla ifade ettiği, güney sınırımız boyunca Menbiç, Fırat'ın doğusu, Sincar ve Irak'ın kuzeyinin tamamen terörden arındırılması hususunda yeni değerlendirmeler, girişimler ve politikalar oluşturmasını gerekli kılmıştır.
ABD'nin politikasında çelişkiler var
Trump'ın Suriye'den artık çekilmek gerektiğine ilişkin sözleriyle, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon çevrelerinin görüşleri arasında çelişkiler olduğu görülmüştür. Trump'ın ağırlık noktasını Asya-Pasifik'e kaydırmak için dikkatin, enerjinin ve imkânların Orta Doğu'dan bu bölgeye kaydırılması düşüncesinde olduğu anlaşılmaktadır.
Ancak ABD'nin Suriye'den çekilip meydanı Rusya ve İran'a bırakmasının pek mantıklı olmadığı görülmektedir. Üstelik bu düşünce, İran'ın baskı altında tutulması, İsrail'in güvenliği, Orta Doğu'daki siyasi ve ekonomik çıkarlarının korunması, etki alanının muhafazasıyla ters düşmekte ve bu amaçlarla Dışişleri ve CIA yönetimine şahin kadroların getirilmesi hareketiyle de bağdaşmamaktadır.
Bir taraftan çekilmeden bahsedilirken diğer taraftan özellikle Menbiç bölgesine askeri takviyeler yapılmakta, yeni üsler kurulmaktadır. Nitekim son yapılan güvenlik toplantısında, Suudi Arabistan'dan sağlanan finansal destek de dikkate alınarak, ABD'nin bir müddet daha sahada kalacağı yönünde karar alınmıştır. Bunun Ankara'daki Türkiye, Rusya, İran toplantısının yapıldığı zamanda alınması da manidardır.
Bu durum, ABD'nin bölgede PYD'yi desteklemeye ve etkin olmaya devam edeceğini göstermektedir. Diğer taraftan Fransa'nın da koalisyon kapsamında Suriye denkleminde yer bulmaya çalışması ve PYD'ye olan desteği, sorunlarımızı daha da artırmaktadır.
Fırat'ın doğusunda sorun devam edecek
Fırat Kalkanı'yla El-Bab'a kadar olan bölge, Zeytin Dalı'yla Afrin'in büyük bir kısmının teröristlerden başarıyla temizlenmesinden sonra, şimdi gözler Menbiç'e ve Fırat'ın doğusuna çevrilmiştir. Irak'ın kuzeyindeki teröristlerin temizlenmesine TSK tarafından devam edilmektedir. Sincar için Irak'la görüşmeler sürdürülmektedir.
Afrin'de 4000'e yakın terörist etkisiz hale getirildiğine göre, geriye kalan 6000 kadarının doğuya gittiği anlaşılmaktadır. Sincar'dan kaçabilecekler de dahil edildiğinde Fırat'ın doğusundaki ABD destekli YPG/PKK teröristi sayısı 60.000'in üzerine ulaşmaktadır.
Terörist sayısının bu kadar olması Türkiye için sorun değildir. Ancak Menbiç ve doğusundaki ABD askeri varlığının diplomasiyle mi, yoksa güç kullanımıyla mı aşılacağı konusu bilinmezliğini korumaktadır.
Son Türkiye, Rusya, İran Zirvesi, ABD'nin yeni açıklamaları/tutumu, Fransa'nın bölgede rol alma teşebbüsleri, Türkiye'nin inisiyatifi ele geçirmiş olması ve kararlılığı, şimdi kartların yeniden karılacağını göstermektedir.
ABD Patriotları satmaya, Türkiye almaya karar verdi
PYD/PKK'nın, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonlarındaki hali, ABD'yi tatmin etmemiştir. İran rejimini değiştirme ve etkinliğini kırma arzusu devam etmektedir. Kendine müzahir Arap ülkelerinin güçleri de sınırlıdır. Trump, politikalarını gerçekleştirebilmek için Dışişleri ve CIA liderlerini de şahin kanattan seçmiştir.
Gelişmelerden ABD'nin, bölgede Türkiye'den başka güçlü ve iş birliği yapılabilecek bir ülke olmadığını anladığı ve bu düşünceden hareketle Patriotların satışına onay verdiği değerlendirilmektedir.
Türkiye'nin de S-400 alımının yarattığı sıkıntıyı dengelemek ve ABD'de yürütülen davadan da fazla zarar görmemek için, zaten ihtiyaç olan bu alıma karar verdiği kıymetlendirilmektedir.