Hâlâ süreçten vazgeçmemişler. Barış, açılım, çözüm, süreç deyip ülkeyi ne hâle soktukları ortada. Hâlâ süreç deyip duruyorlar. Kimisi de millî birlik süreci diyor. Hâlâ süreç...
"Tunceli'de Özgür Kürdistan, Şırnak'ta özerk devlet" yazıp Google'a girin ve Doğan Haber Ajansı'nın yayımladığı görüntüleri canlı olarak seyredin.
Yer, Tunceli-Erzincan kara yolu. Ellerinde uzun namlulu silahlar bulunan şalvarlı PKK militanları yolu kesmiş. Gelen geçen arabaları durduruyorlar ve kimlik kontrolü yapıyorlar. Yol kenarında hurdaya çıkmış bir tanker var. Daha doğrusu PKK'lıların yakarak hurdaya çıkardıkları bir tanker. Ve tankerin üzerine kocaman bir pankart asmışlar: ÖZGÜR KÜRDİSTAN-ÖZERK DERSİM.
Hâlâ çözüm diye ısrar edenler, çözümü TBMM'de konuşalım diyenler!.. Bunları mı konuşacaksınız?
Adamlar daha ne yapsın? Daha nasıl gözünüzün içine soksun? Canlı olarak yayımlıyorlar. Ne istediklerini daha nasıl anlatsınlar?
Ve siz bunları mı konuşacaksınız? Bunları mı müzakere edeceksiniz? Ve bütün yumuşakçalar!.. Bunlar bir devletin müzakere edebileceği şeyler midir? Yoksa... Yoksa, evet "Özgür Kürdistan" olabilir mi diyorsunuz? O zaman açıkça söyleyiniz. Söyleyiniz ki millet kimin ne olduğunu bilsin.
11 Ağustos 2015 tarihli Yeni Sözcü'deki habere devam edin: "Demokratik Bölgeler Partisi Şırnak'ta "Özerklik" ilan etti. "Halk Meclisi" kurup, Vali, Kaymakam, Hâkim, Savcı ve polis gibi devlet kurumlarını tanımadığını, kendi kendilerini yönetme ve "Savunma" kararı aldıklarını açıkladı... Şırnak Belediye Başkanı Serhat Kadırhan da kararı destekledi."
Hâlâ süreç diyenler ve bütün yumuşakçalar! Müzakerelerde bunlar mı ele alınacak? Kendi halk meclisleri olan, kendi savunma güçleri olan yerel/özerk iller, ilçeler, bölgeler? Bunları mı konuşacaksınız?
Demokratik Bölgeler Partisi'nin eş genel başkanı kim, biliyor musunuz? Emine Ayna. Haydi "Emine Ayna kim?" diye sorup yumuşakçaların hafızalarını o kadar da hafife almayayım. Partinin MYK üyeleri arasında Dilek Öcalan da var. Aaa!... Dilek Öcalan HDP'den milletvekili seçilmemiş miydi?
"Bu ne iştir?" diye hiç düşündünüz mü? Demokratik Bölgeler Partisi MYK üyesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili. Emine Ayna ise önce BDP ve HDP milletvekili, şimdi DBP eş genel başkanı.
Çok mu garip? Yok canım, çok uzağa gitmeyin. Sadece bir yıl kadar önceye, 2014'ün Nisan, Haziran ve Temmuz aylarına gidin. 2014 Nisanı'nda Barış ve Demokrasi Partisi vardı. Partinin milletvekilleri bir karar alıyor ve Halkların Demokratik Partisi'ne katılıyor. Halkların Demokratik Partisi'nin genel ağdaki ana sayfasında haber şu cümleyle veriliyor: "BDP milletvekilleri, Gür Kent Hotel Aspendos Salonu'nda düzenlenen törenle HDP'ye katıldı." Ve aynı sayfadan iki konuşma. HDP eş genel başkanı Ertuğrul Kürkçü şöyle diyor: "Kürdistan özgürlük mücadelesinin taşıyıcıları, Türkiye demokrasi güçleriyle birleşiyor." Ve Ahmet Türk: "Diyarbakır, Kürdistan'ın başkentidir." Temmuz'a geliyoruz. Barış ve Demokrasi Partisi isim değiştiriyor; Demokratik Bölgeler Partisi adını alıyor. Partinin eş genel başkanı da Emine Ayna. Yani?..
"Yani"si şu. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'ni ikiye bölüyorlar. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), "Özgür Kürdistan"ın partisi oluyor; Halkların Demokratik Partisi (HDP) de bütün Türkiye'nin. Bir yandan bütün Türkiye'den vazgeçmiyorlar; bir yandan da Özgür/Özerk Kürdistan istiyorlar. Bir daha "yani": DBP aynı partinin Özgür/Özerk Kürdistan kolu, HDP Türkiye kolu. Siz de HDP, Türkiyelileşti, diye sevindirik oluyorsunuz ve hâlâ süreç diyorsunuz.
