Süleyman Soylu; Uğur Dündar'ı oku (04 Şubat 2021)

Boğaziçi Üniversitesine atanan rektör AKP''li Melih Bulu, tartışmaların giderek büyümesine neden oluyor. Türkiye''nin en güvenilir ismi olan duayen gazeteci Uğur Dündar''ın anısı iktidara da güvenlik güçlerine de ders niteliğinde.

Önce şunu vurgulayayım. Anayasa Mahkemesi, Enis Berberoğlu için gerekçeli kararını tarihinde ilk kez Meclis Başkanlığına, Adalet Bakanına ve Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) gönderdi.

AYM demek istiyor ki;

- Ey Meclis Başkanı, Berberoğlu''nun milletvekilliğini aktif hale getir,

- Ey Adalet Bakanı ve HSK; kararımızı uygulamayan yargıçları görevden alın…

Boğaziçi direnişine gelince;

Ankara''dan 2 Şubat 2021''de adı bende saklı emekli bir subayın yaşadığını sizlere sunayım:

"Meşrutiyet Caddesi''nde 8-10 öğrenci, "Kayyım rektör istemiyoruz" diye pankartlarla kaldırımda yürüyorlar.

Onlarca polis müdahale ediyor, ortalık allak bullak.

Selanik Caddesi''ne geçtim.

Onlarca polis öğrenci grubuna müdahale ediyor.

Orantısız şiddet uyguluyorsunuz diyerek amirleri ile diyalog kurdum.

* İşimizi sizden öğrenecek değiliz.

Eski güvenlik görevlisiyim. Ne gerektiğini biliyorum, yanlış yapıyorsunuz.

* Emir kuluyuz, gidin.

Kanunsuz emri yapmak suçtur.

* Provokasyon yapmayın çekilin.

Barışçıl gösteri anayasal haktır.

* Bize akıl öğretmeyin, dağılın.

Orhan Bey, çok üzgünüm orantısız güç suç değil mi?"

***

Değerli okurlarım,

İşte Uğur Dündar ustanın anısı:

"28 Nisan 1960 sabahı kahvaltı sonrası kahvesini yudumlarken Emniyet Amirinin telefonu çaldı.

Arayan Beyazıt Karakol Amiriydi.

İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin iktidar karşıtı gösteri için bahçede toplanmaya başladıklarını haber veriyordu.

Emniyet Amiri, "Hemen üniversiteye gidin. Diğer karakol amirlerine de emir veriyorum, hepimiz orada olacağız!" dedi.

Başkomiser, "Ama rektörlükten talep yok. Onlar istemedikçe üniversiteye giremeyiz amirim!" deyince, "İzin de ne demek?" diye şöyle çıkıştı:

"Öğrenciler Başbakanımızı, Cumhurbaşkanımızı protesto edecekler, biz de seyredeceğiz! Öyle mi? Ne izni? Derhal göreve!"

Bu emri alan Eminönü Emniyet Amirliği''ne bağlı karakollardaki tüm polisler, yarım saat içinde İstanbul Üniversitesi bahçesine gittiler.

Makam odasındaki tüm duvarları Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlarla çekilmiş fotoğraflarıyla süsleyen Emniyet Amiri, ekiplerin en önündeydi.

Atatürk Anıtı''nın çevresinde toplanan gençlerin marşlar söyleyerek kendilerine doğru yürüdüğünü görünce "Silahlarınızı çekin!" dedi.

Amirler, polisler, bekçiler, tabancalarını çekip mermileri namluya sürdüler.

Biri hariç… Sadece bir Başkomiser silahını çekmemişti.

Amir hışımla ona "Emre niçin itaat etmiyorsun!" diye çıkıştı. Başkomiser çok sakindi.

"Kanunsuz emre itaat etmek zorunda değilim. Üstelik gençler protesto haklarını kullanıyorlar. Silahları yok, şiddet yok. Ben niçin tabancamı çekeyim? Silah göstererek onları tahrik etmekten kaçınmalıyız!" dedi.

Nitekim çok geçmeden korkulan oldu. Polislerin tabancalarını gören öğrenciler, taş yağdırmaya başladılar. Üniversite bahçesi bir anda savaş alanına dönmüştü.

Artık taşlar havada uçuşuyor, Beyazıt Meydanı tabanca sesleriyle yankılanıyordu.

İşte o anda Rektör Ordinaryüs Profesör Sıddık Sami Onar ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Naci Şensoy bahçede göründüler. Rektör merkez binaya doğru ilerleyen Emniyet Amiri''nin önünü kesip "Yaptığınız müdahale kanunsuzdur. Üniversite yönetiminin çağrısı olmadan buraya giremezsiniz. Hemen üniversiteyi terk edin!" dedi.

Bu sözler Emniyet Amiri''ni çileden çıkarmaya yetmişti. Hiçbir şey söylemeden Rektöre yaklaştı ve suratına okkalı bir tokat attı!

Ufak tefek yapılı Anayasa Profesörü Onar''ın yere düştüğünü görünce, tabancasını çekmemekte direnen Başkomiser''e dönüp "Gördün mü? Koskoca rektörü iskambil kâğıdı gibi devirdim!" dedi.

Başkomiser sinirlenmemekte kararlıydı:

"Devirdiğini sandığın o kişinin senin boyun kadar kitapları var. Ayrıca kimin kimi devireceğini zaman gösterir!"

Aynı gün Turan Emeksiz adlı üniversite öğrencisi, seken bir kurşunla hayatını kaybetti.

Bir ay sonra da 27 Mayıs darbesi oldu.

Rektörü tokatlayan Emniyet Amiri Zeki Şahin tutuklandı.

Kanunsuz emre uymamakta direnip silahını çekmeyen Baş komiser ise babam Osman Dündar''dı."

Yazarın Diğer Yazıları