Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, AKP içinde Süleyman Soylu''nun ''Erdoğan''ın istemesine rağmen'' desteklenmediğini ve kritik hiçbir durumda yanında durulmadığını ifade etti. Terkoğlu''nun "Soylu’yu kim çizdi?" başlıklı köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Kim demiş Sayın Soylu yalnız diye? Kim demiş Sayın Soylu kimsesiz diye?”
Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bu sözlerle sahip çıktı. Öyle ya, herhalde Soylu’ya kendisini yalnız hissettiren ya da Soylu’nun yalnız olduğu izleniminden sorumlu olan muhalifler değildi. Kuşkusuz, Bahçeli’nin kastettiği de onlar değildi. Bahçeli, çıkışıyla aslında AKP’nin İçişleri Bakanı Soylu’yu yalnız bıraktığını hatırlatmış oldu. Bir salı klasiği olarak da Erdoğan’a “Soylu’ya sahip çık” mesajı gönderdi.
Kameraların önüne çıkıp “Ben dünyanın en kötü adamıyım” diyecek kadar asabı bozuk bir insan portresi çizen Soylu sahiden çok mu yalnız? Parti içinde sevilmeyen, “bizden değil” diye uzaklaşılan, fırsat bulununca üstü çizilen bir politikacı mı?
ELİMDEKİ LİSTE BU TABLONUN İSTİSNASI OLACAK...
Tarih: 12 Eylül 2015. AKP, 5. olağan büyük kongresini gerçekleştirdi. Haziran ve kasım seçimleri arasında gerçekleşen kongre, bir heyecan da taşıyordu. Genel başkan, Erdoğan’ın gösterdiği Ahmet Davutoğlu olurken sıra MKYK seçimlerine geldi.
Önümdeki rapor, MKYK için partinin 1445 delegesinden 1313’ünün oy kullandığını söylüyor. Bu oylardan 18 tanesi geçersiz sayılmış. Haliyle 1295 geçerli oy çıkmış. Rapor şöyle bir tespit yapıyor:
“Kısmi bir çizme olayı gerçekleşti. Çizilme yoğunluğu olan bölgeler ve illerle, çizilen üyeler birbiriyle örtüşüyor. Çok samimi bir grubun kendi iç network’üyle sağladığı anlaşılıyor.”
Rapor, bu kadarla kalmamış. Bir çizik haritası da çıkarmış. Örneğin 1261 delegenin oyunu alan yani 34 delegeden çizik yiyen Nurettin Canikli için şu ifade dikkat çekiyor: “Konya’dan aldığı çizik çok bariz görünüyor.”
Dönemin başbakanı ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Konyalı olduğu hatırlanırsa mesajın kaynağı net olarak anlaşılabilir.
SOYLU, SONDAN BİRİNCİ
Peki, Süleyman Soylu?
2015’teki kongreye Soylu bir avantajla girmişti. Bir yıl önce, yani 2014’te, teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı olmuş, böylelikle teşkilatlara şekil vermişti. Haliyle oy veren delegenin en çok onu tanıması beklenirdi?
Sonuç mu? Soylu birinci oldu. Hayır, hayır, önden birinci değil, sondan birinci. Soylu, AKP kongresinin 50 kişilik MKYK listesinin 50’ncisiydi. Delege, en çok onun adının üstünü çizmişti. Tam 64 delege “Soylu’ya hayır” diyerek oy kullanmıştı. 1231 oy alabilmişti. Fiilen tepeden belirlenen seçimde bir aday daha olsa Soylu, MKYK’ye giremiyordu. Parti kaynaklarına göre, bu durum Soylu’nun haklı olarak canını da sıktı.
Rapor, Konya’nın dışında “çizik yapılan yoğunluklu sandıklar” için adres de gösteriyor: “1- Tabii delegeler, 2- İstanbul”.
AKP tüzüğünün 68. maddesi tabii delegeleri şöyle tanımlıyor: “1. Genel Başkan, 2. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Asıl Üyeleri, 3. Merkez Disiplin Kurulu Başkan ve Asıl Üyeleri, 4. Üyeliği devam eden Parti Kurucuları, 5. Partili bakan ve milletvekilleri.”