Şükür kavuşturana!..
Dinden imandan çıkmadan tamamladık ya bu Ramazan’ı...
Çok şükür!
Türkiye’de oruç tutmaya çalışanlar gerçekten, hakikaten bir nefis imtihanından geçti bu sefer!
Ağızlarda düşmeyen girizgah;
“Yüzde 99’u Müslüman olan ülke...”
En tepede “dindar bir cumhurbaşkanı...”..
Hemen altında “dindar bir başbakan...”
“Bakara” ile “makara” arasındaki farkı idraktan yoksun oluşuna bakmayın; sorsan “dindar” bakanlar...
Her Cuma, “dindar devletlülerimiz”in vatandaşça “dinde yeri var mı” diye sorgulanan icraatlarına “caizdir” fetvası vermek üzere üstünü başını parçalayan “dindar imamlar(!)”...
Memleketin en havalı makamı; altına son model lüks otomobil çekilmiş Diyanet İşleri Başkanlığı...
Kızlı-erkekli oturmaya karşılar... Aynı evi paylaşmayı filan demiyorum ha; okul sıralarında bile...
“Dindar öğretmenler” ellerinde cetvelle gezdi aylarca okul bahçelerinde; “mesafe” ihlali olmasın diye kız ve erkek “çocuk”ları arasında!
Kadıköy vapurundan inenleri gördükçe mesela yüzü kızaran bir zihniyete emanetiz nitekim...
* * *
Bu ülkenin 30 gün, tekraren her gece idrak ettiği “iftar saati”ni hatırlayalım bir de:
Bütün aile, “büyükler”, çoluk-çocuk, ergen, kızlı-erkekli gençler, anne-baba, yeni gelin ile kayınpeder, baldızla enişte; kalabalıktı sofralar yine...
Hoca okudu mu okumadı mı, buradan cami görünüyor mu, ezan duyuluyor mu tartışmalarının nihai çözümü olarak televizyonu açmakta karar kılındı.
Başında siyah saç kalmamış, “babacan(!)” hoca efendi ekranda... Karşısında sıra sıra çoğu başörtülü bacılarım; analarım, teyzelerim; pür dikkat dinlemede... İbadet, günah, sevap, dua derken her defasında laf dönüyor dolaşıyor güzergahını bel altına çeviriyor nasıl/neden oluyorsa... Hocaefendi’nin köpürte köpürte anlattığı; kadının kocasını mutlu etme sanatı! Akabinde karısına yaklaşırken kocaya düşen vazifelere geliyor sıra mutlaka...
Aman Yarabbim... 40 yıllık karı koca, en mahrem anlarında girmemişlerdir o kadar detaya!
Ne laflar düştü 30 gün boyunca televizyondan iftar sofralarımıza!
Bir kanaldan ötekine geçiyorsun, gelen gideni aratıyor misali “ileri derecede” cinsellik var “öteki gündem” de de...
Baba kıvranıyor tabii masanın başında...
Çocuklar hinlik peşinde...
Kadınları al basıyor; yeni gelin “yer yarılsa da içine girsem” modunda...
Velhasıl;
Yılışık yılışık, kaynağı meçhul rivayetlerle meşrulaştırdıkları sapıklığa/sapkınlığa varan bir “tarz” dayattılar Müslümanlara...
Niyeti bozmadan tamamlayabildik ya, -tamamlayamayan varsa da günahı adamı dinden imandan çıkaran bu sözde dindar özde sapkınların boynuna- çok şükür...
Andropozlu adamların bastırılmış duygularının dışavurumuna maruz kalmayacağımız 11 aya kavuştuk sonunda!