Suçu başkasında arama kolaycılığı
Hepimiz kendimizce birer cerrahız.
Elimizdeki neşteri çoğu zaman ‘başkalarının’ yüzünde sınamaya ise bayılıyoruz. Sabah kalkar kalkmaz ilk işimiz, ‘bir yaraya’ neşter atmak, ‘bir derde’ merhem uzatmak (!) oluyor.
İşin ilginç yanı kimse kendi körelmiş, kirlenmiş, nasır tutmuş ruhundan başlama taraftarı değil.
Hayatı, ‘onun kusurlarını’ gidermekle daha anlamlı kılacağımızı düşünüyor, ‘onu yola sokunca’ bizler de felah bulacağız sanıyoruz.
Külliyen yalan, külliyen ham hayal.
En başında ‘o’nun o istenmedik, göze batan halinin sorumlusu bizatihi bizleriz.
Bizler, bir şeyleri ‘yanlış’ yaptığımız, ‘beklentileri’ karşılayacak bir vizyon ortaya koyamadığımız, ‘güven telkin’ edemediğimiz için boşluktan faydalanıp sıyrılıyor aradan.
Mikrobun vücudun zayıf düşmesini beklemesi gibi, ‘o’da bizim mecalsiz anlarımızı kolluyor.
Sinsince, umulmadık bir şekilde ‘umut’ olup çıkıyor insanların karşısına.
“Düşmanın karınca da olsa hor görme” diyen bir anlayıştan gelmiş olmamıza rağmen, üzerimize çapulcu ordusu gibi sökün etmelerini fark etmemiz zaman alıyor.
Sonra elimizde neşter, ‘çıban’ ayıklamaya koyuluyoruz.
***
Temmuzun kavurucu sıcaklarından sakınabilecekleri bir sundurma altı, bir balkon köşesi, bir orman kuytusu arayanların karşısına çıkardığımız gündeme bir bakın. Sonra da nasıl ‘ilkelliklerimiz’ üzerinden ‘ilkeli işler’ peşinde koştuğumuz yalanına dilerseniz inanmayın.
Buyurun gazetelerden satırbaşları:
- “Çamlıca’ya dev cami için beş mimardan proje”.
- “50 yaş üstü iş arayanların sayısı yüzde 30 arttı”.
- “Yaşı 65’in üstünde 3 bin kişi, iş için başvurdu”.
- “Kral Göz, PKK’lıların ensesinde.”
En havalı haber de bu sonuncusu.
İktidar tarafından PKK, konutlarda ağırlanıp, çözüm için ‘şartları’ soruluyor; iktidarın borusunu öttüren bazı safdiller de ‘vatandaşın gazını’ alıyor akıllarınca.
Hesapta ‘yeni gözetleme uçağı’ ile bölücü teröristler adım adım izlenecekmiş.
Biz de inandık. Sanki bunların elebaşılarının ‘Ankara’nın göbeğinde’ meskun bulunduklarını bilmeyen var.
Hatta biri gayet fütursuzca çıkıp ramazan nedeniyle “ateşkes” çağrısında bile bulunuyor:
- “Ramazanda elini tetikten çek!”
***
Tanıdık geliyor değil mi bu son teklif?
Hükümetin başı da öbek öbek şehit cenazeleri gelirken, ‘ramazanın yüzü suyu hürmetine’ operasyon yapılmayacağını üstüne basa basa haykırmıştı. Haydi son bir başlıkla, canınızı daha fazla sıkmadan huzurlarınızdan çekilelim. Malum, HSP ile AKP’nin birleşmeleri konusu gündemde.
Hükümetin başı ile bir araya gelen Numan Kurtulmuş birleşmeye parti kurullarının karar vereceğini açıkladı.
Önceki gün de “Siyasette sözlerimin arkasındayım” diye buyurdu.
Siz nasıl düşünüyorsunuz bilemeyiz amma, bize pek de öyle gelmiyor.
Sözlerinin arkasında durduğunu iddia eden birine, şu sözleri bir kez daha hatırlatmakta fayda var:
- “Başkalarının biçtiği elbiseyi giyenler, model değil ancak fotomodel olurlar.”
- “28 Şubat olmasaydı, AKP asla olmazdı.”
- “Şefliğe, liderliğe ve adamlarına karşıyız.”
- “Kaynakları, bizimkilere aktarmayacağız.”
- “Harun gibi gelip de Karun olmayacağız.”
Hayrola, ‘Karunlar’ın servetinde bir azalma mı oldu da ‘birlik’için düğmeye bastınız, yoksa siz de ‘boş işleri’ bir kenara bırakıp ‘Karun’ olmakta mı karar kıldınız?
***
Çamlıca’ya cami, PKK’ya karşı Kral Göz, Karun kadar değilse de ‘torun’kadar mal sahibi olma arzusu.
Ve 60’ını devirip de hala ‘bir ekmek parası’uğruna iş başvurusu yapanlar.
‘Küresel güç’ bir ülkenin manzarası bu.
‘Çorbayı’ içtikten sonra kürdanı dişlerinin arasında gezdiren garibin, kendini ‘ziyafet sofrasından kalkmış’ hissetmesidir yaşanılanlar.
Türkiye 2023’e hazırlanıyor.
Hayırlı olsun.