Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sancaktepe Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kliniği Şefi Prof. Dr. Şirin Güven , "Ne yazık ki şu anda aşıyla önlenebilir Hib menenjiti veya ‘streptococcus pneumonia’ menenjitlerini de görmeye başladık" dedi. Prof. Dr. Güven, ABD ve İngiltere’de endişeye yol açan Strep A vakalarının ülkemizde de görülmeye başlandığını, A tipi streptokok nedeniyle oluşan boğaz enfeksiyonlarının mutlaka doktor kontrolünde antibiyotikle tedavi edilmesi gerektiğini, aksi taktirde bu bakterinin ileride kalıcı kalp hastalıklarına yol açabileceğini kaydetti.
Kovid pandemisi sonrası artan mevsimsel enfeksiyon hastalıkları, en çok çocukları olumsuz etkiliyor. Bu kış, çocuk aciller, çocuk hastalıkları servisleri ve yoğun bakımlar, viral ya da bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle mevsiminden önce dolmaya başladı. İstanbul’da pek çok hastanenin çocuk acillerine özellikle yüksek ateş ve boğaz ağrısı ile başvuranların sayısı günlük 1000-1500 kişiyi buluyor. Uzmanlar, pandemiden sonra ilk kez maskesiz geçirilen bu kışın en çok çocukları vurduğunu kaydediyor. ABD ve Avrupa’dan bildirilen ve endişeye yol açan Strep A enfeksiyonundan, viral ensefalitlere, çocuklar pek çok hastalık etkeniyle karşı karşıya. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Acil ve Çocuk Sağlığı Hastalıkları Klinik Şefi Prof. Dr. Şirin Güven, “Menenjit etkenleri de damlacık yoluyla veya solunum salgıları ile bulaşabiliyor. Ülkemizdeki başarılı aşılama programları sayesinde bakteriyel menenjit vakalarını neredeyse hiç görmüyorduk. Ne yazık ki şu anda aşıyla önlenebilir Hib menenjiti veya ‘streptococcus pneumonia’ bakterisine bağlı menenjitlerini de görmeye başladık" dedi.
BU YIL ENFEKSİYONLAR ÇOCUKLARDA AĞIR SEYREDİYOR, YATIŞLAR FAZLA
Kovid sonrası ilk defa bu kadar yoğun bir viral üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları ile karşı karşıya olunduğunu anlatan Prof. Dr. Güven, “Buna paralel olarak menenjit, meningoensefalit vakalarında da bir artış gözlemliyoruz. Acillere çok sayıda hasta başvurusu gerçekleşiyor. Örneğin bizim acilimizde her gün 1500-1600 civarı hasta başvuruyor. İstanbul''da diğer kliniklerde de durum benzer şekilde. Tabii bu hastaların bazıları çok ağır seyrettiği için, acillerden evlerine gönderilemiyor ve servise yatırılıyor. Bazıları da yoğun bakımlara alınıyor. Buralarda da ciddi bir ağır hasta ve yatış gerektiren hasta yoğunluğu söz konusu bugünlerde" dedi.
AŞILAMA ORANI DÜŞTÜ
Prof. Dr. Güven, bu yıl hiç alışılmamış patojenlerle menenjit görmeye başladıklarını kaydederek şunları söyledi: "Örneğin kliniğimizde, bizim ülkemizde yüzde 98 oranında aşılama ile önlenebilen bakteriyel menenjitleri yeniden görmeye başladık. Menenjit olguları damlacık veya solunum yoluyla bulaşabiliyor. Ülkemizde aşılama programları sonrası bakteriyel etkenleri çok nadir görürdük, hatta neredeyse hiç görmüyorduk bu yıla kadar. Virüse bağlı menenjit etmenleri öne çıkıyordu. Bu yıl Eylül ayı itibariyle daha çok, erken bebeklik döneminde enterovirüs (ishale neden olan bir virüs) menenjitlerini görüyorduk. Ne yazık ki şu anda aşıyla önlenebilir Hib menenjiti gibi, ‘streptococcus pneumonia’ gibi menenjitleri de görmeye başladık. Özellikle Kovid döneminde artan aşı kararsızlığı nedeniyle, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aşılama oranları düşmeye başladı."
İNATÇI ATEŞ, BİLİNÇ DEĞİŞİKLİĞİ, KUSMA
Menenjit aşılarının ilk 2 aydan itibaren bebeklere ülkemizde düzenli ve ücretsiz olarak uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Güven, menenjitin belirtilerinin de başlarda herhangi bir basit ateşli enfeksiyon hastalığından ayırt edilemeyebileceğini söyleyerek şu uyarılarda bulundu: “Belirtiler solunum yolu enfeksiyonu ile başvuran hastalardan çok farklı değil. Özgün bir klinik tablosu yok. İlk başta, özellikle küçük çocuklarda ateş, huzursuzluk, kusma ve iştahsızlık dikkat çekiyor. Büyük çocuklarda ise baş ağrısı yapabiliyor. Bu konuda da dikkatli olmamız gerekiyor. Özellikle ısrar eden inatçı ateş, döküntü varlığı, bilinç değişikliği, aynı zamanda inatçı kusmalar olursa hemen doktora başvurmaları gerekir. Çünkü menenjitlerde erken tedavi ve erken tanı, hem sekel (sakatlık) oranını, hem de ölümleri ciddi bir şekilde azaltır." (İHA)