Bosna-Hersek'te spor, özellikle de futbol, hemen hemen her ülkede olduğu gibi siyasi ve ulusal meselelerle doğrudan bağlantılı. Ülkeyi oluşturan tüm ulusların temsil edildiği Futbol Federasyonu, spor insanlarından çok siyasi temsilcilerin ön plana çıktığı bir sahne olarak varlığını koruyor. Bosna’daki futbol kulüplerinin amblemlerinde yer alan ulusal semboller, ülke içindeki bölünmeyi gözler önüne seren örneklerden sadece biri.
HAFIZA MEKANLARI OLARAK STADYUMLAR
Bosna Hersek'teki futbol stadyumları ne yazık ki sadece futbolun değil, yaşanan hazin olayların da en önemli tanıklarından. Ülkede var olan ulusları temsil eden takımların taraftarları arasında sıklıkla siyasi ve tarihsel temelli çatışmalar yaşanıyor. Bu durumun en bariz yansımaları Srebrenitsa'daki soykırımın onaylanması veya inkar edilmesinin yanı sıra hüküm giymiş savaş suçlularının yüceltilmesi olarak gösterilebilir. İşte bu ahval Bosna futbolundaki ulusal rekabetin hiçbir zaman futbolla sınırlı kalmamasına neden oldu.
Stadyumların kitlelerin düşüncelerini ifade etme mekanı olduğu dikkate alındığında, stadyumların ve stadyumlardaki davranış kültürünün toplumda, özellikle de gençler arasında önemli yansımaları olduğu anlaşılır. Bosnalı taraftarlar var oluş mücadelelerini besteledikleri marşlar üzerinden tanımlıyor ve bunların neredeyse tamamı, tahmin edebileceğiniz üzere, siyasi ve tarihi öğeler barındıran, alabildiğine ideolojik güftelere sahip. Dolayısıyla Bosna’daki futbol statları “futbol dışında her şeyin ifade edildiği mekanlar” halini alıyor.
SREBRENİTSA'DA SOYKIRIM ÖNCESİ FUTBOL
Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle kurulan Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı yönetimindeki Bosna Hersek'te spor faaliyetleri yeşillenmeye başladı. Srebrenica bölgesindeki yerel halk, amacı çocukları ve gençleri bir araya getirmek adına bir futbol takımı kurmaya karar verdi. Bu küçük kasaba, 1923'te bölge sakinlerinin oynadığı ilk futbol takımı olarak tarihe geçti. Taraftarlar arasındaki coşku o denli büyüktü ki Selmanagić ve Vujadinović aileleri 1924 yılında arazilerini futbol sahası inşası için bağışladılar.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kulüp, dönemin ideolojik karakterini yansıtan şekilde birçok kez isim değiştirmek zorunda kaldı. Bahis konudu edilen dönemde sırasıyla “Polet”, “Proleter” ve “Rudar” isimlerini kullanan takım son olarak 1973 yılında bölgede bulunan meşhur kaplıcalarından ilhamla “Guber” adını aldı.
Guber, alt liglerinde mücadele etti. Takımın en büyük başarısı 1989/1990 sezonunda gerçekleşti. Guber, Yugoslavya'nın en büyük futbol müsabakası olan Mareşal Tito Kupası'nda son 16’ya kalarak yerel bir takım için hayal etmenin bile pek mümkün olmadığı bir başarıya imza attı. Guber taraftarları takımlarını 1. Lig’e kadar yükselebilecek bir potansiyele sahip olduğunu düşünseler de kulübün ilerleyişi 1992 yılında patlak veren savaşla sona erdi. Savaşın başlamasından kosa süre sonra kulüp dağıtıldı ve futbol bir süreliğine sekteye uğradı.
SAHA TOPLU MEZARA DÖNÜŞTÜĞÜNDE...
11 Temmuz 1995'te Srebrenica'nın düşmesiyle birlikte, Sırp Cumhuriyeti Ordusu askerleri, Bosna'nın doğusunda ikamet eden Boşnaklara yönelik sistematik toplu işkenceye ve kurşuna dizme gibi katliamlara başladı. Bir zamanlar neşenin, kahkahanın, futbolun mekanı olan kasabadaki futbol sahası, kısa bir süre içerisinde ölümün, acının, kanın ve gözyaşının mekanı oluverdi.
Sırp caniler futbol sahasının işlevini Boşnakların öldürülmesi, taciz edilmesi ve vuruldukları başka yerlere gönderilmesi amacıyla değiştirdiler. Nova Kasaba adlı küçük yerleşimde yaşanan cinayetleri kamuoyu, futbol sahasındaki insanları gösteren uydu fotoğraflarının yayınlanmasının ardından öğrendi. Birkaç gün sonra, kamyon raylarının ve yeni kazılmış toprakların bulunduğu boş bir stadyum havadan çekilen bir fotoğrafla uluslararası kamuoyuna bomba gibi düştü. Burayı ziyaret eden ilk gazeteci Amerikalı David Rohde oldu. Futbol sahasında dolaşırken insan kemiklerini keşfetti ve bunların Temmuz 1995'te öldürülen Boşnakların cesetleri olduğunu, futbol sahasının toplu mezar olarak kullanıldığını belgeledi.
Eğer bir gün yolunuz düşerse Srebrenica’daki şehitliği kesinlikle ziyaret edin. Orada binlerce beyaz mermer arasında bir haç göreceksiniz. Görenlere neden burada bulunduğunu sorduran bu mermer taş, Srebrenica soykırımında Müslüman arkadaşlarıyla birlikte öldürülen Bosnalı Katolik Rudolf Hren’e ait.
Rudolf, Guber takımının önemli futbolcularındandı. Küçük yaşlarda takımın seçmelerine katılmış ve başarılı olarak ekibe katılmıştı. Onu tanıyanlar onu futbolu her şeyden çok seven, çok yetenekli bir futbolcu olarak tanımlıyor. Fakat onun faal futbol hayatı trajik bir şekilde sonlandı. Rudolf Hren'in kemikleri, Kamaniçe'de ortaya çıkarılan bir toplu mezarda bulundu ve ancak 2010 yılında Srebrenica’daki şehitliğe nakledilebildi.
SIRBİSTAN KARADAĞ VE BOSNA HERSEK REKABETİ
Bosna’daki Sırp katliamı 1995 yılında son bulmuş olsa da uluslar arasındaki gerginlik günümüzde dahi devam ediyor. Söz konusu gerginlik özellikle, Sırp ve Boşnaklara ait takımlarının karşı karşıya geldiği müsabakalarda kendini gösteriyor. Milli takımın maçlarında da dini ve milli gerekçelerle birçok gerginlik yaşanırken, Srebrenica da bu tür hakaretlerden vareste kalamıyor. Srebrenica Soykırımı’nın onuncu yıldönümünde Sırbistan-Karadağ ile Bosna-Hersek arasında oynanan futbol maçında yaşananlar bütün bu anlatıların açık bir örneğini teşkil ediyor.
2006 Almanya Dünya Kupası eleme kuralarında, 7. Grup’ta Bosna-Hersek ve Sırbistan-Karadağ yer aldı. Uluslararası kamuoyunu endişelendiren bu eşleşmenin ilk karşılaşması 12 Ekim 2005'te Belgrad şehrinde oynandı. Maç sırasında Srebrenica’da yaşananlara övgüler dizen sloganlar atıldı. Boşnakları tehdit eden pankartlar ve akrep işaretli bayraklar sallandı. Akrepler, Boşnakların toplu katliamlarına katılan Akrep Birliği’nin sembolü olduğu hatırlandığında verilen mesaj netleşiyor. Bir başka kışkırtıcı pankart ise Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun hüküm giymiş savaş suçlusu Ratko Mladić'i yüceltiyordu.
BOSNA-HERSEK FUTBOL TRİBÜNLERİNDE SREBRENİCA'NIN TEMSİLİ
Bosna-Hersek Premier Futbol Ligi sona erdi ama yeni sezon hazırlıkları hızla başlıyor, ayrıca lig veya kupa aracılığıyla Avrupa müsabakalarına katılmaya hak kazanan takımların Avrupa maçları da bulunuyor. Bu maçlar genellikle Srebrenica'daki soykırımın anıldığı günlerde yapılıyor ve Bosna yanlısı taraftar grupları soykırımı anmak ve şehitleri onurlandırmak için şimdiden organize olmuş durumda. Tribünler öncesinde olduğu gibi yine “Srebrenica'yı unutmayın”, “Asla unutma, asla affetmeyin” gibi İngilizce mesajlarla dolacağa benziyor. Beri yandan Sırpların çoğunlukta olduğu taraftar grupları ise bu denk gelişi soykırımı inkar etmek için alabildiğine kullanıyor.
Temmuz 2012'de Saraybosna Futbol Kulübü ön eleme maçlarında Bulgar temsilcisi Levski Sofia ile karşılaştı. Levski Sofia taraftarları tribünlerde, soykırım suçluları Zeljko Raznatovic Arkan ve Ratko Mladic’i konu edinen besteler söylemesi gerginlik yarattı.
Her iki maçta da açılan soykırım yanlısı pankartlar karşısında UEFA'nın tepki göstermemesi, Boşnak kamuoyunda büyük bir tepkiye neden oldu. Tepkilerin sertleşmesinin asıl nedeni UEFA'nın, Srebrenica şehitleri için açılan pankartları “siyasi bir mesaj olarak” yaftalayıp kulüpleri para cezasına çarptırması oldu. İşte bu yaşananlardan sonra Zeljeznicar’ın Maniacs adlı taraftar grubu şampiyonluk maçında, tribünlerden açtıkları pankartla UEFA'ya şöyle seslendi: "Soykırımın anılması yasak bir konudur ve savaş suçlularını yüceltmenin cezası yoktur. Diğerleri istediklerini yaparken Nyon'daki suçlular bize adalet sağlıyor. Cezalar ağırlaşsın – Manyaklar Srebrenica’yı unutmayacak”
Zeljeznicar taraftarları pankartın açılmasından sonra “UEFA eşittir mafya” sloganları atmaya başladı. Bundan üç yıl sonra benzer bir senaryo yaşandı. 2015 yılında Saraybosna Futbol Kulübü, ön eleme maçlarında Polonya temsilcisi Lech Poznan ile karşılaştı. Polonya'da oynanan karşılaşmada taraftarlar Levski Sofia taraftarlarının attığı sloganları ve açtığı pankartları tekrar etti.
UEFA yine üç maymunu oynadı. Ancak UEFA, Polonya'da yaşanan olaydan yedi gün önce Bosna Hersek'in en büyük stadyumunun kuzey tribününde yer alan "Srebrenica soykırımını asla unutma, asla affetme" pankartının soruşturmaya konu edileceğini duyurmuştu. Yani aktörler değişse de senaryo değişmedi.
MİLLİYETÇİLİK VE FUTBOL
Bosna-Hersek'teki tribünler üzerine yapılan bir araştırmada, tek ulus içinde hüküm süren milliyetçi anlatılardan, Bosna toplumunun bölünmüşlüğünden, ulusal farklılıklardan ve çatışmalı bir geçmişten bahsediliyor. Sırp Cumhuriyeti (SC) bölgesindeki taraftarlar, savaş sırasındaki siyasi liderliği ve savaş suçluları Ratko Mladic ve Radovan Karadzic'i övüyor, Soykırım mağdurlarına yönelik tutumlarını çeşitli sloganlarla dile getiriyorlar.
Rudar’ın taraftarları ise işi o kadar ileriye götürdüler ki Ratko Mladic için yazdıkları bir besteyi adeta kulüp marşı gibi her maçta söylemeyi adet edindiler. Taraftarların davranışları nedeniyle kulüp, Bosna Hersek Futbol Federasyonu'na (NFSBiH) düzenli olarak para cezası ödüyorsa da vazgeçmemeye kararlı gözüküyor.
Rudar taraftarı özellikle 2015 yılında, buna benzer çok sayıda olay kaydedildi. Federasyon, bunların sadece biri için kulübe iki maç stadyum yasağının yanı sıra para cezası da verdi.
10 Ağustos 2019'da Radnik ve Borac, Bijeljina Şehir Stadyumu’nda Bosna Hersek Premier Ligi maçına çıktı. Maç, konuk taraftarların Ratko Mladić'in sloganları nedeniyle kısa süreliğine yarıda kesildi.
29 Şubat 2020'de Banja Luka Şehir Stadyumu’nda ev sahibi takım Borac ile konuk takım Saraybosna arasında maçın sonunda deplasman taraftarları stattan ayrılırken, ev sahibi taraftarlar "Türk'ü öldürün" ve benzeri sloganlar ataya başladı.
Bu tür olaylar SC'nin birimleri olan Bosna-Hersek'teki taraftarlarla ilgili ve en çok Boşnak çoğunluğa sahip takımları ziyaret ederken yaşanıyor. Ancak Sırpların çoğunlukta olduğu bölgelerdeki kulüplerin birbirlerine karşı oynadığı bu tür sahneleri görmek alışılmadık bir durum değil. Futbol Federasyonu'nun en yaygın tepkisi, olaya taraftarları sebep olan kulüplere, maddi ceza vermesi.
Kesilen cezaların suçluların yüceltilmesinin önüne geçmekte ya da soykırım mağdurlarına yönelik hakaretlerin önlenmesine yardımcı olmadığı son derece açık. Kulüpler mali açıdan zarar görüyor ancak tribünlerdeki bu tür olayların suçluları cezasız kalıyor ve bu da onları provokasyonların tekrarlanması adına motive ediyor.
DUVARDAKİ SREBRENİCA
Grafiti, güç ilişkileri ve toplumsal mücadelelerle ilgili sosyal faaliyetler buzdağının görünen kısmını temsil eden “modern halk sanatı” olarak görülür. Srebrenica'daki soykırımın anılmasına adanmış grafitilere Boşnak nüfusun çoğunlukta olduğu şehirlerde rastlamak son derece olağan. Bunlar 11 Temmuz'u ve Srebrenica'yı asla unutmamamızı söyleyen sanat eserleri. Grafitiler çoğunlukla İngilizce yazılıyor, kulüp renklerine boyanmış, Boşnakların ulusal sembolü altın bir zambak veya grafitinin yazarı olan taraftar grubunun adı yazılıyor.
Fakat grafitiler uzun zamanlı kalamıyor. Çünkü bunlar Sırplar tarafından tahrip ediliyor. Diğer taraftan grafiti sanatçıları çoğu zaman eserlerine sahip çıkarak tahripleri düzeltiyor. Hatta bunlar için özel bir ekip dahi kurulmuş durumda.
Grafitilerin yaygınlık kazanması ile taraftar grupları arasında zaten var olan “biz ve onlar” ayrımına bir de “bizim ve onların” ayrımı da eklenmiş oldu.
Bosna Hersek'in ulusal bütünlük sağlaması işte bütün bu anlatılan ayrışmalardan dolayı mümkün gözükmüyor, kaldı ki tarafların da böyle bir derdi yokmuş gibi duruyor.