"Sözde" Yüksek Askeri Şura toplanıyor
Gelenek bozulmazsa, 2017 yılı general terfi, emeklilik ve süre uzatmalarını belirleyecek olan Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) 01 Ağustos 2017'de toplanması bekleniyor. Ancak özellikle TSK başta olmak üzere devletin bütün yerleşik usullerini ve yapısını değiştirme teamülü gösteren yönetimin, bu konuyu da belirsizleştirmesi ve değersizleştirmesi mümkün olabilir.
Şura, askeri olma niteliğini kaybetti
"Olağanüstü Hal" kapsamında çıkarılan Kanun Hükmündeki Kararnamelerle, TSK'nın tüm yapısında köklü değişikliklere yol açan düzenlemeler yapılmıştır. Kararnamelerin olağanüstü halin süresi ve amacıyla sınırlı olması gerekirken, bunun dikkate alınmadığı, uzun bir süredir ajandalarında bulunduğu anlaşılan konuların "Olağan Üstü Hal" bahane edilerek gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda YAŞ'ın yapısı da, maksadını aşan bir şekilde değiştirilerek, askeri şura olarak nitelendirilemeyecek duruma getirilmiştir. Şuranın askeri olmaktan çıkarılması ve sivil ağırlıklı bir yapıya büründürülmesi, onu işlevini yapamayacak bir şekle sokmuştur.
Albaylıktan generalliğe ve generallerin bir üst rütbeye terfilerinin, görev sürelerinin ihtiyaca göre uzatılmasının ve emekliliklerinin görüşüldüğü ve karara bağlandığı şuraya, bu konuyla yakından uzaktan ilişkisi olmayan Başbakan Yardımcıları ve Bakanların dahil edilmesi, şuranın amacına ve işleyişine uygun olmamıştır.
Şuraya ilave edilen hükümet üyelerinin, değerlendirmelere kıstas olarak alınan sicil, kanaat, evveliyat, denetleme sonuçları, anket sonuçları, takdirnamelerin kıymetlendirilmesi, personelin bizatihi tanınması ve personelin askeri ve diğer açılardan değerlendirilmesi konularına bir katkı yapması mümkün değildir. Düzenlemenin sadece, sivil asker sayısının aşırı bir oranda siviller lehine olması ve siyasi görüşün değerlendirmeleri etkilemesi için yapıldığı düşünülmektedir.
Şura ön hazırlıklarını yapma ve sekretaryasını yürütme görevinin de Genelkurmay Başkanlığı bünyesinden alınıp, Milli Savunma Bakanlığı'na verilmesi de ayrı bir sorun teşkil etmektedir.
Bu durumun orduya siyaset girmesine neden olacağı, askerlik anlayışını bozacağı, dolayısıyla güvenliğin bundan etkileneceği, komutanlara güven duygularını zedeleyeceği, dikey ve yatay güven duygusuna zarar getireceği kıymetlendirilmektedir.
Sivil üyelere telkin ve ihbarlar gelebilir
Terfilere etki etmek amacıyla şuraya tabi personelin terfileri için telkinler, önlemek için de ihbarlar yapılabileceği ve şura tarihi yaklaştıkça da bunlarda artış görülebileceği tecrübelerle sabittir.
Bu sefer bu yöndeki yaklaşımların siyasi ve ideolojik ağırlıklı olması da mümkündür. Bu durumun daha sonra, kışlaya siyaset girmesinin de ötesinde gelişmelere yol açabileceği dikkate alınmalıdır. FETO olayından ders çıkarılmalıdır. Bir uç örnek olmakla birlikte, Devletin bir valisinin, çeşitli sebeplere dayanan yaklaşımlar sonucunda makamında karşılaştığı durum son derece ürkütücü ve düşündürücüdür.
TSK mensuplarının ikbal için, siyasilerin ve ideolojik yaklaşımların etrafında dolaşmasına ortam yaratacak uygulamaların bir an önce sonlandırılmasında, ülkemizin bekası ve güvenliği açısından büyük ihtiyaç duyulmaktadır.
Sırf kadro doldurmak için terfi ve personel alımı yapılmamalı
İhraçlar nedeniyle, TSK general/amiral, subay ve teknik astsubay kadroları eksilmiştir. Ancak terfilerin bu eksikliğin giderilmesini karşılamak için değil, olması gereken şekilde liyakatin esas alınarak yapılmasında ve konunun uzun vadeli olarak ele alınmasında fayda görülmektedir. TSK'da personelin daima bir, bazı görevler içi de iki üst rütbe görevini yapabilecek tarzda yetiştirildiği dikkate alınmalıdır.
Ayrıca subay kadrolarını doldurmak için aşırı düzeyde dış kaynağa yönelmenin de, yakın bir gelecekte sorunlar yaratabileceği de dikkate alınmalıdır. Yönetici/komutan subayın, Genelkurmayın kontrolündeki kuvvet komutanlıklarına bağlı Harbiyelerden yetişeceği bilinmeli, yanlış yapılanma ve uygulamaların biran önce sonlandırılmasına özen gösterilmelidir.