Sözcü yazarı Aytunç Erkin yazdı. TSK’ya kurulan FETÖ kumpasının gizli tanığından bomba itiraflar

Sözcü yazarı Aytunç Erkin yazdı. TSK’ya kurulan FETÖ kumpasının gizli tanığından bomba itiraflar

Sözcü yazarı Aytunç Erkin, FETÖ’nün TSK’ya kurduğu kumpaslardan olan Zirve Yayınevi cinayeti kumpasında kullanılan gizli tanığın itiraflarını yazdı…

2007 yılında işlenen Zirve Yayınevi katliamı sonrası, cinayet Ergenekon kumpas davasına bağlanarak Org. Hurşit Tolon''un da aralarında bulunduğu askerler tutuklanmıştı.

Sözcü yazarı Aytunç Erkin, FETÖ’nün TSK’ya kurduğu kumpaslardan olan Zirve Yayınevi cinayeti kumpasında kullanılan gizli tanığın itiraflarını yazdı…

Gizli tanık İlker Çınar’ın o dönem ifadesinin zorla alındığı söyleyerek;  “Fetullahçılar, cinayetleri TSK’ya yıkmam için bana flash bellek verdi” dediği ortaya çıktı…

Aytunç Erkin’in yazısı şöyle:

“14 yıl önce… Malatya''da Niyaz-i Mısri Mahallesi Ağbaba İşhanı''nın üçüncü katındaki Zirve Yayınevi''nde çalışan Alman Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel, 8 Nisan 2007''de boğazları kesilerek öldürüldü. Beş kişi tutuklandı. Davaya Türk Silahlı Kuvvetleri''nin muvazzaf ve emekli generalleri de eklendi! Zirve Yayınevi katliamı Mart 2011''de Ergenekon soruşturması kapsamına alındı. 17 Mart 2011''de dönemin Malatya Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Mehmet Ülger''in de aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı. Sonra… Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Org. Hurşit Tolon''un da aralarında bulunduğu dört kişi hakkında 10 Ocak 2013 Cuma günü tutuklama kararı verdi. Tolon Paşa, 1.5 yıl cezaevinde yattı… 28 Eylül 2016''da da suçlanan 8 asker ve 2 sivil beraat etti!

16 Ekim 2020''de bu köşede yazdım, SÖZCÜ''nün manşeti oldu: “FETÖ kumpası mağduru emekli Orgeneral Hurşit Tolon, SÖZCÜ''ye içini döktü: Beni hapse attıran iftiracı elini kolunu sallayarak dolaşıyor. FETÖ, Zirve Yayınevi kumpasına (Malatya-2007) herkesi dahil etti. Peki nasıl dahil etti? 1993 yılında TSK''dan disiplinsizlik nedeniyle atılmış bir uzman onbaşı buldular: İlker Çınar. Gizli tanık yaptılar. Yalanlarla, dilekçe veriyordu Çınar. Bu dilekçeleri o Zekeriya Öz, Cihan Kansız gibi savcılar yazdığını onbaşıya veriyorlardı. Davalar bitti… Beraat ettik. Ben İlker Çınar''ın peşindeyim. Ne oldu bu adama?” Soru şuydu: 2007''de Malatya''da yaşanan ‘cinayetlerin'' merkezindeki isim, papaz, uzman onbaşı İlker Çınar nerede?

4 ay sonra yanıtı geldi! …

İddianame: Sahte mektuplar yazıldı

Tespit 1: “…İnsan, gerçeği pratikte ispat etmelidir…” Karl Marks''ın bu tespitine bir ek daha : “Gerçeklerin geç de olsa ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır…” Ve… Bu da pratikle olur! O zaman geçelim pratikle ortaya çıkan gerçeğe! Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Şubat 2021''de yani dokuz gün önce aralarında İlker Çınar''ın da olduğu şüpheli hakkında iddianame hazırladı… 10 şikayetçiden birisi de Orgeneral Hurşit Tolon. Eğer iddianame kabul edilirse yargılama Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi''nde başlayacak… Şimdi gelelim iddianameye!

Tespit 2: İddianamenin konusu… FETÖ''nün, Türk Silahlı Kuvvetleri mahrem sorumluları (abileri/imamları) olan şüpheliler, Hurşit Tolon başta olmak üzere müştekilerin suçu işlemediklerini bildikleri halde Zirve Yayınevi cinayetine azmettirdiklerine dair sahte ihbar mektupları yazdırdığı… Örgütün yazmış olduğu ihbar mektuplarını doğrulamak amacıyla, asılsız ve doğru olmayan beyanda bulunan sözde gizli tanık İlker Çınar''ın Zirve Yayınevi cinayetine müştekilerin azmettirdiğine dair ifade verdiği…

Tespit 3: Tam 13 yıl sonra… Fetullahçıların, Zirve cinayetini Ergenekon''a bağlama çabalarının sahte ihbar mektuplarıyla olduğu tespit edildi.

Devam edelim…

İfadesini kimler yazdı?

Fetullah''ın gizli tanığı İlker Çınar''ın 27 Ekim 2020''de ifadesi alındı. Çınar, emekli Orgeneral Hurşit Tolon''un isyanını haklı çıkardı. Neden mi? Çünkü, Malatya Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin verdiği ifadelerin zorla alındığını söyledi: “… Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin vermiş olduğum tüm ifadeler, benim ifadelerimi alan FETÖ''cü, polis, savcıların bana zorla cebir, tehdit ile imzalattıkları ve onlar tarafından yazılan kısımlardır.”

İlker Çınar, “Tarsus''ta, kendini ‘Devlet'' olarak tanıtan şahıs üç kişi ile birlikte geldi” dedi ve şöyle devam etti: Bana hitaben ‘Sana flaşta bir şey vereceğim. Onu Başbakanlığa göndereceksin. Yine sana bir dilekçe vereceğim. Bunu da doğrudan Tarsus C. Başsavcısı''na vereceksin'' şeklinde sözler söyledi ve bana flash bellek ve çıktı halinde 8 sayfadan ibaret dilekçeyi verdi. Bu şahısların vermiş olduğu bu flashtaki dijital ortamda yer alan yazıları İlker Çınar adıyla internet üzerinden Başbakanlığa, BİMER üzerinden gönderdim. Ayrıca yaklaşık bir hafta sonra bana vermiş olduğu 8 sayfadan ibaret dilekçeyi vermek üzere Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı''nın yanına gittim. O dönemde Başsavcı Adem Kul''un yanına gittim. Kul''a bir dilekçe vermek istediğimi söyledim ve bana göstermiş olduğunuz 8 sayfadan ibaret İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı''na sunulmak üzere (Sayın Zekeriya ÖZ) Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı''na başlıklı dilekçeyi Tarsus Başsavcısı Adem Kul''a verdim.”

Peki ya sonra… İstanbul''da İlker Çınar''ı kim karşıladı? Nereye götürdü? O da yarına kalsın!”

İlgili Haberler