Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sadi SOMUNCUOĞLU
Sadi SOMUNCUOĞLU

"Soykırım"a kadar "Diyalog" mu?

Ermenistan’da seçimler yapıldı. Yeni hükümeti kutlayan Erdoğan ve Babacan, diyalog çağrısında bulundu. Erdoğan, aradaki sorunların iyi komşuluk ilişkileri temelinde diyalogla çözülmesinin gerektiğini kaydedip, “İkili ilişkilerin yeni bir dönemi başlatacağını umduğunu” vurguladı.
Hocalı katliamının emrini veren yeni Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan cevaben, “Doğrudan ikili görüşmelerin her iki tarafı ilgilendiren tüm sorunların çözümüne yardımcı olacağına inandığını” bildirdi. Daha önce de Ermenistan’ın yeni Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan “Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi için ön şartsız görüşmeye hazırız” demişti.
Aslında burada bahsi geçen “ön şartsız diyalog” Ermenistan’ın temel tezi. AB ve ABD de bunu istiyor. Şimdi bizimkiler de bu görüşe gelmiş. Peki, daha önce ne olmuştu da Ermenistan’la ilişkiler kesilmişti? Şimdi ne değişti de iyi komşuluk ilişkilerinin öneminden, diyalogdan ve normalleştirmeden bahsediliyor? Bilindiği gibi Türkiye 16 Aralık 1991’de Ermenistan Cumhuriyeti’ni ilk tanıyan ülkelerden biri olmuş, sıkıntı içindeki Ermenistan’a insani yardımda bulunmuştu.
Buna karşılık Ermenistan yayımladığı Bağımsızlık Bildirisi ve Anayasası’nda Türkiye’nin toprak bütünlüğüne saldırıyı milli politikasının temeli olarak ilan etmekten çekinmedi. Bunlar neydi kısaca hatırlayalım:
1. Bağımsızlık Bildirisi’nin 11. maddesinde; Ermenistan 1915’de Osmanlı Türkiye’si ve batı Ermenistan’da (Doğu illerimizden bahsediliyor) yapılan soykırımın uluslararasında kabulünü desteklemeyi sürdürecektir deniliyor. Ermenistan Anayasası’nın giriş bölümünde ise Ermenistan Bağımsızlık Bildirisinde kayıtlı milli hedeflerin Ermeni Devleti’nin temel ilkeleri olduğu beyan ediliyor, yine Ermenistan Anayasası’nın 13/2 maddesinde, Devlet Arması olarak Ağrı Dağı gösteriliyor.
2. Ermenistan, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki sınırı belirleyen 1921 Kars-Gümrü Antlaşması’nı tanımıyor.
3. Sözde “soykırım” ın uluslararasında tanınması, Ermenistan’ın öncelikli dış politika hedefi sayılıyor.
4. Ermenistan Anayasasının dibacesinde, Bağımsızlık Bildirisine ve dolayısıyla sözde 1915 “soykırımı” na atıfta bulunuluyor.
5. Ermenistan, 822, 853, 874 ve 884 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymayarak, Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20’sini işgal altında tutmaya devam ediyor. İşte bu meşru gerekçelerle, Ermenistan’ı düşmanca tutumundan vazgeçirmek için ilişkiler kesilmiş, sınır kapatılmış ve ambargo uygulaması başlatılmıştı. Çok etkili olan bu politikadan maalesef, Ermenistan’ın tutumunda hiçbir değişiklik olmadığı halde vazgeçildiği görülmektedir. Buna dair gizlice neler yapılmış bakalım.
* Dışişleri Bakanları ile yetkililer arasında başlatılan diyalog çerçevesinde, geçen Temmuz ayı toplantısında bir yol haritası üzerinde çalışılmış ve önemli ilerleme sağlanabilmiş.

* Türk havayolu şirketi Fly Air ile Ermenistan Havayolları şirketi Armavia, Erivan-İstanbul-Erivan güzergâhında düzenli seferler gerçekleştirmektedir. Ermenistan’a sefer yapan uluslararası havayolu şirketlerine ait uçaklar Türk hava sahasını kullanabilmektedir.

* Üçüncü ülkelerden Ermenistan’a ve Ermenistan’dan üçüncü ülkelere Türkiye üzerinden yapılan karayolu taşımacılığı konusunda herhangi bir kısıtlama yoktur.

* 2004 yılı Eylül ayında Güney Kafkasya ülkelerinin katılımıyla düzenlenen Kars Kent Kurultayı ve bu çerçevede Ani’de ilk kez kültürel gösteriler gerçekleştirilmiş, 4 trilyona Akdamar Kilisesi restore edilmiş, 70 bin Ermeni’nin kaçak olarak çalışmasına göz yumulmuştur. Buna rağmen açlık içindeki Ermenistan’da hiçbir yumuşama olmamış, aksine cesaretleri artmış, inançları güçlenmiş, Türk düşmanlığı zirve yapmıştır. Nitekim 24 Nisan’da yapılan resmi törende Sarkisyan,1.5 milyon Ermeni “soykırım”a uğradı demiş, gözleri önünde Türk ve Azerbaycan bayrakları, çiğnenmiş ve yakılmıştır.
İktidarı bir defa daha uyarıyoruz. Kurtarılacak olan Parti değil Ülkedir. Milli meselelerde taviz tedbir değildir, kararlılık esastır.

Yazarın Diğer Yazıları