CNN TÜRK muhabiri Fulya Öztürk, gereğini yapan Ahmet Hakan’la beraber atladı Cumhurbaşkanlığı uçağına, Erdoğan’ın Körfez Turu’na katıldı.
Tur kapsamında Arabistan’a geçen ekipte yer alan Öztürk, umre yaptığını gösterir anlarını sosyal medya hesabından paylaştı!
Öztürk, paylaşımına, “Allah bana da nasip etti” notunu da eklemeyi ihmal etmedi tabii!
Haklı olarak biz de sorduk:
“Devletin uçağıyla gidilen umrenin sevabı bize de yazılıyor mu?” diye!
Sonrasında Fulya bir mağduriyet edebiyatına başladı, ağzımız açık izliyoruz!
Umreye mesai dışında, herkes uyurken gittiğini belirten Fulya, “Ne vergisi kimin parası? Burada bütün masrafları biz karşılıyoruz ama anlamazlar” diyerek kendisini savundu!
Fulya ayrıca, “Umre tweeti 23 milyon görüntülenme almış. Senaryo , algıcı iftiracılarla büyümüş büyümüş. Tabi baktım da destek tweeti daha çok o sayede de çok okunmuş tweet. Sevenimiz çok, çok şükür Herkese hayırlı Cumalar” diyerek kendisini savundu!
Hangi algıdan bahsediyor?
Hangi iftiradan bahsediyor?
Cumhurbaşkanlığı uçağıyla yani kamu kaynaklarıyla görev için gittiğiniz Arabistan'da Umre yaptınız mı yapmadınız?
Bunun neresi iftira?
Neresi algı?
Biz mi uydurduk?
Yetmedi Fulya’ya bir de CNN Türk Genel Müdürü Murat Yancı’dan destek geldi.
Yancı, bizim eleştirilerimizi okuyunca gülme krizine girmiş!
Komik olan ne anlayamadık ama neyse!
Yancı’nın açıklamasına göre, Fulya’nın konaklama dahil seyahatte yaptığı tüm masrafları CNN Türk karşılamış!
Eeee dekontu mekontu yok mu?
Koca kurum faturasız iş mi yapıyor?
Bence masrafları karşılanmış olsaydı Fulya, dekontları çoktan boy boy paylaşmıştı hesabından!
(Bu saatten sonra fatura kesip yayınlayabilirler tabii ????)
O zaman hem Yancı’ya hem Öztürk’e soralım:
Masrafları nasıl karşıladınız?
Cumhurbaşkanlığı uçağının benzinini mi aldınız giderken?
Yoksa Ziraat Bankası'ndan 895 milyon dolar kredi verilerek Doğan Medya satın aldırılan ve borcunu halen geri ödemeyen patronunuz mu ödedi tüm masrafları?
Her iki türlü de kamu kaynakları kullanılmış olmuyor mu?
Bir kere bizim Cumhurbaşkanımız cömerttir, birlikte seyahat ettiği kimsenin elini cebine attırmaz.
Bence ya gazeteciliği bırakın ya siyaseti, ikisi bir arada çok iğreti duruyor!
