Örgüt tetikçisi, yandaşlık uşağı, tarikat-cemaat kiralığı, gazete adı altındaki 5-6 paçavrayı saymazsanız, Türk basınının büyük bölümünün dünkü birinci sayfalarında, tüm ihtişamıyla yine Atatürk vardı...
Holdinglerin ve belediyelerin iç sayfalardaki 10 Kasım anma ilanlarından kaynaklanıyor olmalı ki, Atatürk''e saldırmaktan hiçbir zaman geri durmayan Akit adlı yandaş gazetenin birinci sayfasında bile ilk kez 10 Kasım anması ile ilgili küçük bir haber ve Atatürk fotoğrafı vardı!..
Altılı Masa''daki Demokrat Parti''nin yayın organı Nurcu Yeni Asya gazetesi ise dün de yapacağını yapmış ve birinci sayfasında 10 Kasım''a tek satırla bile dikkat çekmeyerek, haberciliğin kutsallığını bir kez daha yerle bir etmişti...
Haberciliğe ihanet etmenin "milad"ı ve "doğru haber"ciliği hançerlemenin alışkanlığı da terk edilmemişti!!!
Sosyal medyada ise dünyada eşi benzeri görülmemiş bir Atatürk hayranlığı 10 Kasım nedeniyle dün bir kez daha zirveye çıkmıştı...
Belki de milyonlarca Atatürk fotoğrafı yayınlandı, Gazi ile ilgili milyonlarca söz yazıldı dün sosyal medya paylaşımlarında...
Cumhuriyetin kalelerine sızmış truvalar açısından bakıldığında ise huylu huyundan yine vazgeçmemişti!!!
Kimi siyasiler, hatta il başkanları (!!!) 10 Kasım''ı anmış görünmek için başkalarının paylaşımlarını ritwit ederek sinsiliklerini bir kez daha gösterirken, bazı belediye başkanları ise ne adına, ne de fotoğrafına dikkat çekerek, sözde anma afişleriyle takiye yapmış, ancak kim Atatürk''e saygılı, kim sinsi, toplumun gözünden bir kez daha kaçmamıştı!!!
Atatürk, 10 Kasım ve sinsiler!..
Devlet erkanı da cumhurbaşkanı ile birlikte Anıtkabir''deydi dün...
Siyasiler bir kez daha Gazi''nin ne kadar büyük bir deha olduğunu dikkat çeken 10 Kasım''la ilgili anma açıklamaları yaptılar yine...
Gerici-bölücü terör örgütü uzantıları ve tarikat cemaat destekli, siyasi parti adı altındaki bazı hücreler ısrarla 10 Kasım''ı görmezden gelse de; (kimi siyasiler yürekten, kimileri de mecburen 10 Kasım''la ilgili paylaşımlar yaparken) Atatürk''ün ne denli büyük bir lider olduğu tüm bu paylaşımlardan yola çıkarak "iki açıdan" önemli bir gerçeği de ortaya çıkarmıştı;
En önemlisi, bu ülkede Atatürk''e inanmış milyonlarca yurttaş olsa da, aynı zamanda O''nun ne kadar büyük bir deha, ne denli eşsiz bir devlet ve siyaset adamı, bir büyük bir asker olduğunu kabul eden siyasilerin, bürokratların varlığı da dışa vurmuştu dünkü paylaşımlarda...
Ancak Atatürk''ün vazgeçilmez olduğuna en çok dikkat çekenler, O''nu sevenlerin paylaşımları değildi...
Toplumda Gazi ile ilgili refleksi gören kafası karışık çevrelerin (ne pahasına olursa olsun) Atatürk''ün büyüklüğünü kabul ederek ve adeta o inanılmaz sevgiye, bağlılığa boyun eğerek, (kerhen de olsa 10 Kasım''a dikkat çekmeleri) yuvarlak sözcüklerle de olsa anma paylaşımında bulunmaları, Büyük Önder''in toplumda nasıl bir eşsiz bağlılık ve direnç mirası bıraktığının da göstergesiydi...
Milyonlar niçin Anıtkabir''de?..
Evet; toplumda bitmeyen, tam aksine giderek büyüyen Atatürk''e yönelik sevgi, saygı ve bağlılığın önemini kavrayamayanların sinsi bir gaflet içinde oldukları dün bir kez daha ortaya çıkmıştı...
Sadece sağcısı, solcusu, partilisi, partilisi bazı gaflet odaklarından ibaret değildi onlar!..
Kinci cumhuriyetçilikten Sorosçuluğa, üstelik Atatürk''ün askeri olmaktan rahatsız, bölücü hayranlığından kurtulamamış ve de laiklik düşmanları sessiz sinsi figüranlarla zavallı güruh başını ne kadar kuma gömerse gömsün, nafile olduğu da anlaşılmıştı dün!..
Çünkü bu ülkede milyonlarca yurttaşın yüreğindeki Atatürk bağlılığının tükenmeyeceğini anlayan büyük şirketlerin 10 Kasım paylaşımları milyonlarca insanın alkışını aldı dün...
Koç Holding''den Sabancı''ya, Şişe Cam''dan Filli Boya''ya, LÖSEV''den Petrol Ofisi''ne, bankalardan holdinglere, spor kulüplerinden kitle örgütlerine ve bazı belediyelere kadar yüzlerce kuruluşun yüreklere dokunan, milyonlarca insanı duygulandıran, hatta ağlatan 10 Kasım anma videoları sadece Atatürk düşmanı medyanın, gafil siyasilerin ve gericilerin, bölücülerin suratlarında değil, gafletten kurtulamayan tüm zavallı çevrelerin karanlık zihinlerinde de bir tokat gibi yankılanmıştı!..
Evet; dünkü 10 Kasım anmalarında milyonlarca insanın hayranlık uyandıran refleksi de gösteriyor ki, Atatürk bu ülkede gelecek için halen umut ışığı, cumhuriyete, laikliğe düşman çevreler için ise halen ürkütücü bir toplumsal güç olmaya devam ediyor...
İşte o yüzden 2015''te Anıtkabir''i ziyaret edenlerin sayısı 5 milyonu, 2016''da 4,5 milyonu, 2017''de ise 6 milyonu aşmıştı...
Pandeminin etkili olduğu 2020''de bile 1 milyondan, 2021''de ise 2 milyondan fazla ziyaretçi Anıtkabir''e giderken, 2022''nin ilk 10 ayında ise Atatürk''ün huzuruna çıkanların sayısı 3 milyona yaklaştı...
Sadece dün yüzbinlerce kişi Anıtkabir''e ve milyonlarca kişi de Atatürk anıtlarına koştu...
Evet; derdimiz 10 Kasım''da kim ne demiş, kim ne yapmış, kim nasıl ihanet etmiş, kim nasıl sinsi davranmış bunlara dikkat çekmek değildi...
Yazının başından itibaren dikkat çekilen asıl saptamalar şu gerçeği ortaya çıkarıyor;
Vefatının üzerinden 84 yıl geçmesine rağmen, dünyada Atatürk gibi bir lider yok ki, ona yönelik sevgi, saygı ve bağlılık azalacağına, giderek büyüsün ve zirvelere ulaşabilsin...
İşte tüm saptamalara ve dünkü 10 Kasım anmalarındaki inanca bakılınca;
84 yıldır Anıtkabir''de ebedi uykusunda yatsa da, bıraktığı büyük mirası, eşsiz düşünceleri ve Aydınlanma Devrimi''nin hep yol gösteren sarsılmaz gerekçeleri de gösteriyor ki, Atatürk düşünsel bir bağlılık, dirençli bir duruş ve gösterdiği ışık açısından sonsuz yaşamanın sırrına ulaşmıştır... Sonsuz saygıyla, ışıklar içinde uyusun...
