Son operasyonun sert mesajı!..

Üç yıl önce Fransa''nın başkenti Paris''te, ellerinde PKK flamaları ve Öcalan posterleri ile terör örgütü lehine sloganlar atarak yürüyen birkaç yüz kişilik kalabalığa Fransız polisi müdahale etmemişti...

Bu gösteri sırasında, Morgane adlı bir "Fransız" kadının tek başına, "PKK terör örgütüdür", "Ne mutlu Türk''üm diyene" slogan attığını gösteren video birkaç gündür sosyal medyada yine gündemde...

Benzer bir yürüyüşte; PKK yanlılarının Paris''te Türkler''e ait bir dairenin penceresini taş yağmuruna tuttuğunu gösteren görüntüler de son günlerde sosyal medyada yankı uyandırıyor...

Bu arada İzmir''den Strazburg''a giden 20 kadar kız öğrencinin, önceki gün PKK''lıların saldırısına uğradığı haberi de medyaya yansıdı...

Kendi yurttaşlarına gösteri ve protesto yürüyüşlerini yasaklayan Fransız hükümeti eylemlere genellikle göz yumarken, bazen de PKK''ya yönelik operasyonlar yapıyor...

Daha önce PKK''nın üst düzey yöneticilerinden üç kadının "iç hesaplaşmada" öldürüldüğü Fransa''nın yanı sıra, terör örgütü Almanya, Norveç, Danimarka, Hollanda, Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerde de çok etkin...

PKK yanlısı onlarca dernek bu ülkelerde faaliyet gösteriyor...

Örgütün çeşitli ülkelerdeki faaliyetleri ile ilgili Avrupa medyasında yer alan tepki haberleri sıklıkla Türk gazetelerine de yansıyor...

PKK yanlısı derneklerin ve yayın organlarının etkili olduğu İsveç ise Ankara''nın tepkisini çekmeye devam ediyor...

Öcalan''ın devasa posterlerinin kamu binalarının üzerine asıldığı, örgüt yanlarının sıklıkla gösteriler düzenlediği İsveç''te, hükümet PKK''yı terör örgüt olarak görmüyor, bu konuda İsveç parlamentosunda zaman zaman tartışmalar da yaşanıyor...

AVRUPA, NATO, PKK!..

2 milyon kadar Türk yurttaşının yaşadığı Almanya da, PKK''nın faaliyetleri açısından geniş bir saha olarak nitelendiriliyor...

İşte Türkiye''nin, İsveç ve Finlandiya''nın NATO üyeliğine karşı çıktığına ilişkin tartışmalar sırasında, PKK''nın Almanya''daki yasa dışı faaliyetleri bir istihbarat raporuna da yansıdı...

"Almanya''da bağışlar toplayıp bunları Türkiye''de terörü finanse etmek için kullanıyorlar. Almanya, PKK için dinlenme ve geri çekilme alanı olarak görülüyor. Burada da siyasi etki kurmaya çalışıyorlar" diyen Almanya İç İstihbarat Servisi Başkanı Thomas Haldenwang, 15 gün önce İçişleri Bakanı Nancy Faeser ile birlikte "2021 yılı Anayasa Koruma Raporu"nu açıklamıştı...

Türk medyasına da yansıyan rapora göre, "PKK''nın Almanya''da 14 bin 500 sempatizanı bulunuyor. Örgüt geçen yıl ülkede 16 milyon 700 bin Euro haraç topladı."

Raporda, Almanya''da örgütün yapısının 4 "saha", 9 "eyalet" ve 31 "bölgeye" ayrıldığı ve bunların başında bir sorumlu bulunduğu, 2013''te Almanya''dan PKK''ya katılmak üzere giden 295 kişiden 30''den fazlasının öldüğü, yaklaşık 150''sinin de ülkeye geri döndüğü vurgulanmıştı...

Hem Fransa ve İsveç''te PKK''nın gövde gösterileri, protesto yürüyüşleri, hem de Alman istihbaratının PKK raporunun medyaya yansıdığı dönemde, Türkiye terör örgütünün Avrupa''daki faaliyetlerine İsveç ve Finlandiya''nın NATO''ya alınması tartışması üzerinden bir kez daha tepkisini yükseltmişti...

AKP lideri Erdoğan, geçen ay, İngiltere merkezli The Economist dergisi için kaleme aldığı makalede terör örgütünün Avrupa ülkelerinde palazlandırılmasına tepki göstermişti...

İsveç ve Finlandiya''nın NATO''ya alınmasına Türkiye''nin karşı çıkma gerekçelerini anlatan Erdoğan, Türkiye''nin aday ülkelerden tüm terör örgütlerinin faaliyetlerini durdurmalarını ve mensuplarını Türkiye''ye iade etmelerini istediğini vurgulayarak şöyle demişti,

"Bu ülkelerin makamlarıyla açık kanıtlar paylaşılmış ve adım atmaları beklenmiştir... Terör tüm üye ülkelere tehdit oluşturmaktadır ve aday ülkelerin örgüte katılmadan önce bu gerçeği kabul etmeleri gerekmektedir. Gerekli adımları atmamaları halinde Türkiye bu konudaki duruşunu değiştirmeyecektir."

Erdoğan, Türkiye''nin, İsveç ve Finlandiya''nın üyeliklerine itirazının aynı zamanda şimdiye kadar terörün hedefi olmuş tüm üyeler adına atılmış kararlı bir adım olduğunu da vurgulamıştı...

SÜLEYMANİYE''DE VURULAN KİMDİ?..

Türkiye''nin Avrupa''daki PKK yapılanmasına İsveç ve Finlandiya üzerinden yoğunlaştırdığı tepkiler, bu ülkelerden Ankara''ya yönelik ambargo girişimleri, Amerika ve Avrupa''nın diğer ülkeleri tarafından da yakından izlenirken, Türkiye terörün Avrupa''daki bağlantılarını kesmek ve örgüte alan açarak destek veren ülkelere adeta "uyarı" da içeren çok önemli bir operasyon yaptı...

2013''ten bu yana sadece Almanya''dan PKK''ya 293 kişinin katılması, Avrupa''nın diğer ülkelerinden de katılımlar olmasından yola çıkan Ankara, belli ki PKK''nın bu organizasyonlarını yapan ekipleri takibe almış...

İşte bu sırada PKK''nın üst düzey yöneticisi olan "Raperin" kod adlı Delal Azizoğlu Irak''ın Süleymaniye kentinde Türk istihbarat birimlerince etkisiz hale getirildi...

Peki, Delal Azizoğlu niçin özellikle hedef seçilmişti?..

İşte, adeta Avrupa, PKK koridorunun kesilmesine yönelik bir "uyarı" olarak da algılanan operasyonun ayrıntıları Anadolu Ajansı tarafından da medyaya yansıtıldı...

Delal Azizoğlu''nun 1992 yılında örgüte girdiği, Diyarbakır kırsalında sekiz yıl boyunca silahlı faaliyet gösterdikten sonra "örgütün Avrupa yapılanmasına katıldığı"na dikkat çekildi...

2001 yılında Brüksel''de, "Kürdistan Ulusal Kongresi Genel Kurulu"nda yürütme kurulu üyesi olarak seçilen Azizoğlu''nun,

2013''te "KCK adına Avrupa''da gerçekleştirilen yasa dışı eylemleri organize etti"ği öne sürüldü.

Dünkü Akşam gazetesi işte bu yüzden de Azizoğlu''nun "örgütün Avrupa yapılanmasını organize ettiği"ni yazdı...

Evet; devletin istihbarat birimleri son dört yılda Irak ve Suriye içerisinde en az 20 PKK yöneticisini "nokta operasyonları"yla etkisiz hale getirmişti...

Ancak örgütün Avrupa''daki etkin isimlerinden Delal Azizoğlu''na yönelik operasyonun, Ankara- İsveç-Finlandiya arasında teröre destek ve NATO üyeliği tartışmalarına denk gelmesi, PKK ile mücadelede yeni bir stratejinin uygulamaya konulduğunu da gösteriyor...

Belli ki Ankara, bir yandan İsveç ve Finlandiya üzerinden Avrupa''yı PKK''ya karşı cephe almaya çağırırken, örgütün bu ülkelerle bağlantılı organizasyonlarını da (nokta operasyonlarıyla) dağıtmaya çalışıyor...