Son okuduklarımın üçü...
Emre Kongar... Toplumbilimci bir akademisyen, kültür adamı ve yazar...
İki kızı varmış benim gibi... O iki kızın, genç kız olup, yuvadan, öğrenim gibi nedenlerle uçtuğu günlerde onlara mektuplar yazmaya başlamış... Gönderilmeyen mektuplar bunlar... Yığılmış yığılmış kitap olmuşlar sonra... Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan bu kitabın adı: "Kızlarıma Mektuplar/Yaşamdan Satırbaşları."
"Her genç kız bir evrendir" diyor Kongar, keşfettiği bu Evren'i anlatıyor, yorumluyor, sonra da öğütleyip yönlendiriyor...
Neler anlatmıyor ki onlara... Anlayacaklarından emin... Neden? Çünkü "Bireyin zaman ve mekânın sonsuzluğundaki yalnızlığını, en iyi genç kızlarımız algılar" kanısında da ondan...
"Sıfır, insanın ve insanlığın zamanın sonsuzluğu karşısındaki durumudur" tespiti, bu evrenlere, koca evrenin ilk dersi... Göğün mucizesi gökkuşağı, mor ötesi, kırmızı altı ve kızlarının yarattığı gökkuşağı etkisi... Bekaret kavramı ve cinsellik gibi mayınlı alanlara bile giriyor Emre Kongar Hoca ve son derece yürekli ve tutarlı sözler ediyor... Sevme, âşık olma ve bunu dışarı vurma özgürlüğünü de savunuyor haklı olarak... Ama şu tembihatı da yapıyor özenle "Kolay kadın-ucuz kadın olmayın".
Sonra empati, empati ve vicdan, sıradan insan olmamak ve ruh... Ruh tanımı ilginç: "Genellikle ruhumuz diye adlandırdığımız duygu ve düşüncelerimizin bütününden oluşan iç dünyamız..."
Ve demokrasi... Beyazı siyah diye savunma özgürlüğü... Yaşamak hayattan zevk almak demek... İnsanları sevin ve bir karşılık beklemeyin diyor kızlarına, yazar...
Çocuklarını kelebek gibi zarif ve güzel olarak görüyor... Zarafet ve güzellik simgesi kelebeğin neredeyse hiçbir ağırlığı ve karşısındakine de hiçbir yükü yok... Kelebek insanlar, kelebek ilişkiler istiyor Emre Kongar...
Bu kitabı tüm babalara ve kızlara tavsiye ediyorum...
İkinci kitabımız, Atayurt Yayınları arasından çıkmış yeni bir kitap... Yazarı: Mithat Akar, kitabın adı: "21. Yüzyıda Türkçülük"... Yazar, güncellenmeyen ideolojiler yok olmaya mahkûmdur tezinden yola çıkarak, Türkçülüğü güncellemeye dönük birçok makaleler yazmış ve bunların bir kısmını kitap haline getirmiş. En iyi Türkçü'nün Atatürk olduğuna dikkati çeken yazar, Ziya Gökalp-Yusuf Akçura-Sultan Galiyev-Attila İlhan ekseninde bir Türkçülüğü savunuyor ve savunusunu güne uyarlamaya çalışıyor. "Fikir üretilmeyen yerde dedikodu üretilir" diyen Mithat Akar'ın bu üretim cehdini biz de alkışlıyoruz. Tüm Türkçüler okumalılar bu eseri...
Ve son kitap... Necati Gültepe'nin "Yeni Araştırmalar Işığında Oğuzname" adlı eseri... Mitolojinin tanımı ve önemi ile söz ve işe başlıyor Gültepe, "Mitoloji cesetteki ruh gibidir... Mit, düşünce unsurunun öyküleme unsuruyla birleşmesi sonucu ortaya çıkar... Mitoloji ilk ideolojidir, o toplumun karakterini yansıtır..." tespitlerini yapıyor... Ve bizde mitoloji biliminin çok yeni olduğuna da dikkati çekiyor.
Oğuz destan ve söylencelerinin tamamından oluşan Oğuzname de mitoloji ile başlamakta doğal olarak... Oğuznamenin nelerden oluştuğu, Oğuz'un kim olduğu konusu uzun uzadıya ayrıntılanıyor. Oğuznameler hakkında pek çok yayın yapılmıştır ülkemizde, Gültepe, yeni ve özel bilgilerle bunları güncellemiş ve güzelleştirmiş... Türk'e, Türk'ün geçmişine, devlet ve yaşam felsefesine ilgi duyanlar için bir başucu kitabı... Okuyunuz...