Seçimlerin ardından ilk Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı gerçekleştirildi. Toplantı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Beştepe'de gerçekleşti. Yapılan toplantı 2,5 saat sürdü.
MGK'da terörle mücadele vurgusu yapılırken, sınır içinde ve sınır ötesinde gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonları ile Suriye'de ve Irak'ta yaşanan gelişmeler ele alındı.
Yeni "Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi" gündeme geldi
Kamuoyunda 'Kırmızı Kitap' olarak bilinen 'Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin güncellenmesi için başlatılan çalışmalar ele alındı.
Yıl bitmeden MGK'nın onayına sunulması planlanan çalışmada gelinen aşamayla ilgili toplantıda sunum gerçekleştirildi.
6 maddenin ele alındığı toplantıda şu maddeler değerlendirildi:
PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere milli birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulmuştur.
Komşumuz Irak ile oluşturulan stratejik iş birliği zemininin her geçen gün güçlenmesinden duyulan memnuniyet ifade edilmiş; müreffeh bir bölge ve gelecek inşa etmek maksadıyla güvenlik, ekonomi, enerji ve ulaştırma alanları başta olmak üzere müşterek ve çok boyutlu gayretlerin uzun vadeli bir anlayışla sürdürülmesinin önemi vurgulanmıştır.
Bölgemizin geleceğinde terör örgütlerine ve onların destekçilerine hiçbir surette yer verilmeyeceğinin altı çizilmiş; terör örgütlerini cesaretlendiren tüm aktörlerin aklıselimle hareket ederek terörle irtibatlarını kalıcı şekilde ve gecikmeksizin kesmesinin önemine işaret edilmiştir.
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'NIN AVRUPA'DAKİ PROVOKASYONLARI ELE ALINACAK
PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünün Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızı ve temsilciliklerimizi hedef alan saldırılarının yakından takip edildiği belirtilmiş; bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü gözler önüne seren menfur saldırıların engellenmesi ve sorumluların cezalandırılması hususunda mesuliyeti bulunan devletlere, terör örgütlerine müsamaha göstermelerinin er ya da geç kamu düzenlerinin bozulması ve nihayetinde kendilerinin de terörün hedefi hâline gelmeleri ile neticeleneceği gerçeği bir kez daha hatırlatılmıştır.
Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen Gazze’deki katliamı sürdüren İsrail’in uluslararası hukuku yok sayan saldırı ve insanlık dışı uygulamalarına engel olunmamasının, uluslararası sistemin hâlihazırdaki yıpranmışlığını artıracağı ve meşruiyetinin daha fazla sorgulanmasına yol açacağı ifade edilmiştir. Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen katliamların neticeleri ile yalnızca faillerin değil iş birlikçilerin de yüzleşmek zorunda kalacağı vurgulanmış; uluslararası topluma, Gazze halkına ve yardım kuruluşlarına yönelik saldırıların bir an evvel sona erdirilmesi ve bölgeye kapsamlı insani yardım ulaştırılması ile kalıcı barış için gösterdiğimiz çabalara destek vermesi çağrısında bulunulmuştur.
31 Mart 2024 mahallî idareler genel seçimlerinin, vatandaşlarımızın feraseti ve tüm kurumlarımızın gayretli çalışmalarıyla huzur ve güven ortamı içerisinde güçlü demokrasi geleneğimize yaraşır şekilde gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyulduğu vurgulanmıştır.