İşte Akşener''in canlı yayında gündeme ilişkin yaptığı açıklamalar:
Ben Eylül 2021''de cumhurbaşkanlığına adaylığına talip olmadığımı. Buna karşılık kimseyle pazarlık etmeden partimi birinci parti yapabilirsek, partimizi, İYİ Partili, o zaman başbakanlığa aday olduğumu ilan ettim. Yani milletimizin tercihi ve teveccühüyle başbakanlığa aday olduğumu ilan ettim.
Dolayısıyla böyle bir pozisyondayım şu anda. Yani cumhurbaşkanlığı makamı harika bir makam, kim istemez? Fakat bir kişinin böyle bir tutum alması gerekiyordu böyle bir sistem içinde. Ben 24 Haziran 2018''de cumhurbaşkanı adayı oldum. Hem de ittifakın içinde oldum.
(Kılıçdaroğlu''nun adaylığı gündeme gelirse sizin tavrınız ne olur)
Herkesin aday gösterdiği bir insan reddedilir mi? Elbette reddedilemez. Benim adaylıktan feragat etmek, vazgeçme, önceden bunu ilan etmek isteğimin arka planında, yani bunun arka planında, tek adayla gitme talebinin olduğunu söylemeye çalıştım ben de. Çünkü birden fazla adayla gidildiğinde, gerçekten önce birbirinizle rekabet ediyorsunuz, sonra ikinci tura kalabildikten sonra diğer adayla, yani Cumhur İttifakı''nın adayıyla rekabete doğru giriyorsunuz. Bunun da tecrübe ettik biz bunu. Bunun yanlış olduğunu söyleyebilmek için ve o tekliği, o birlikteliği, o birliği beraberliği, yani bunu söyleyerek daha rahat sağlayabilmek için bunu ilan ettim. Bu kadar önceden. Ben de onu söylemek istedim.
İYİ Parti''nin son anketlerde sürekli oyunu artırması üzerine, Akşener''in "başbakanlık adayı olacağım" demesini ilginç bulan Candaş Tolga Işık''a Akşener şöyle yanıt verdi:
Onun anlamı demin söylediğim. Çünkü biz bir bir sistemi değiştirmek üzere konuşmalıyız. Biz bu sistemin ne kadar Türkiye''ye zarar verdiğini hep beraber gördük. Dolayısıyla bu sistemi değiştirmeye yönelik adımları zorlayacak, engelleyecek, onlara ket vuracak herhangi bir davranış biçimine engel olmanın yolu, bu netlikte "Hayır ben aday değilim" ama tek adayla gidilmesinin çok önemli olduğunu ilan etmek bunu söyleyebilme, bunu gerekçelendirebilme hakkını elde etmek için...
Şimdi şöyle bir hata yapılıyor. İki şeyi bir arada götürebilmemiz lazım. Elbette cumhurbaşkanlığı adaylığını sağlayıp, 13. Cumhurbaşkanı''nın, ben de buna inanıyorum, Millet İttifakı adayı olacağına inanıyorum ben. Millet İttifakı''nın adayı 13. Cumhurbaşkanı olacak. Buna kalpten inanıyorum.
Candaş Tolga Işık: Kılıçdaroğlu aday olsa seçilir mi?
Yani herkesin ittifak ettiği bir kişi neden seçilmesin. Bakın tekrar söylüyorum. Bütün herkesin ittifak ettiği bir aday niye seçilmesin? Hepimizin fevkalade güzel çalıştığı bir sistem. Elbette seçilir. Orada bir mesele yok. Tek adayla gittik. 13. cumhurbaşkanı Millet İttifakı''nın adayı olacak. Ama bir şey daha var gözden kaçan. Bu sistemin değişmesi için bir onu alacağız, ikincisi Meclis''te makul bir çoğunluk alacağız. Yani bu ne demektir. 301 alacağız, 360 alacağız, mümkün olursa 400 alacağız. Onun da çalışmasının yapılması gerekiyor.
Niçin bu Seçim Yasası değişti sanıyoruz. İşte bunlar için değişti. Eğer biz sadece cumhurbaşkanına odaklanıp, bu sistemin devamını sağlayacakmışız gibi tutum alırsak, bu da külliyen yanlış, çünkü bu ucube sistem, Türkiye''yi bugün içinde bulunduğumuz ekonomik ve dış politik şartlara getirmiştir.
Bir kişinin iki dudağı arasındaki bir sistem... İşte Türkiye''yi getirdiği nokta bu...
HDP ile masaya oturur musunuz sorusu üzerine:
Aptalca bir şey var. Bizi terbiye etmek için. Yani İYİ Parti''yi terbiye etmek için. Cumhur İttifakı, bizi HDP ile aynı masaya oturmakla suçlarken, kullandıkları dili, hiç fark etmiyorlar. Bizim üzerimizden, Kürtlere küfür halinde hakaret halinde gidiyor.
HDP''yle biz o masada beraber değiliz. O masada HDP yok. HDP de o masada olmadığını söylüyor zaten. HDP''ye bağırayım, İYİ Parti''yi zora sokayım diyerek, bu ülkenin has evladı Kürtlere hakaret etmenin, benim kalbimi çok yaraladığını söylüyorum.
İYİ Parti''de A Takımı neden değişti sorusu üzerine:
Şimdi ben partimdeki meseleleri basın üzerinde tartışmadım bugüne kadar. Bir tanzim yaptık biz. O tanzim de şu. Yeni bir bakış açısı getirmeye çalıştık. Gençlik ve teşkilatı, gençliğin içine de doğa politikalarından sorumlu başkanlığı koyduk. Ve oradan. Ben bir buçuk yıldır genç çalışıyorum.
Yavuz Beyin yerine gelen arkadaşımız milletvekili değil. Gene gördük ki, yurtdışı Türkler ile ilgili milletvekili arkadaşlarımızın zamanı yok. Yerine gelen Rıdvan Us kardeşimiz, yurt dışı oyla kazandı miletvekilliğini, 19 gibi bir oyla milletvekilliğini kaybetti. Şimdi bu arkadaşımız milletvekili değil. Gidecek ayda bir evini görmeye gidecek.
Merkez sağ iddialarına ilişkin neler diyor:
Biz, makul siyaset, makul bir dil. Hakaretten ari bir tutum ve olaylar üzerinden olaylar üzerinden tespit artı çözüm üreten bir dilin sahibiyiz.
26 aydır Anadolu''yu geziyorum ben. Tek bir siyasi kişiyi yermedim. Kendi propagandamı yapmadım. Onların sesini dinledim. Gelen noktada insanlar yanıyor yanıyor..
Anket sonuçları üzerine:
Biz hiç özel anket yaptırmıyoruz biz. 7 gruba aboneyiz. Onlarda çıkan her anket sonucu size de geliyor bize d geliyor. Sadece bu.
(İYİ Parti''nin oy oranı) Türkiye geneli 17,5''tu. Bu sayın Bekir Ağırdır''ın abonesiyiz biz. Bize oradan gelen bu şekilde. İstanbul özel yaptırmıştık. Bize ait yani o. 17 buçuktu sayın Ağırdır''da. Şimdi bugün bir, sosyal medyada gördüm. ORC''nin orada da yüzde 17''yiz.
Yani bu ay sanırım, mart sonu nisan başı yüzde 16-17 arasında görünüyoruz. İnşallah haziran ayı sonuna kadar belli bir ivmeyi yakalayabiliriz.
Erken seçim üzerine:
Ben maalesef göremiyor. Ekonomi çok kötü olduğu için göremiyorum. Ekonomi iyi olsa yaparlar. Şimdi bir kanun geçti. Seçim yasası geçti. Bu seçim yasasının artılarına eksilerine bakıyorsunuz. Baktığınız zaman hakimler şunlar bunlar dışında, üç kağıta yönelik, bunlar dışında baktığınız zaman Cumhur İttifakı''na da bir faydası yok.
Dolayısıyla acaba bu yasanın Millet İttifakı içindeki siyasi partileri birbirine düşürmek amaçlı olup olmadığını ben merak ediyorum. Üzerine de düşünüyorum doğrusu.
Bu yasasının 1 yıl geçmesi gerekiyor üzerinden. Mesela kasım ayında, böyle bir öngörüm yok sadece fikir uçuşturuyorum, kasım ayında bir seçim kararı alınmış olsa, bu eski seçim yasasıyla geçilmiş olacak. Onun için bu yasaya da biz çalışıyoruz, similasyonu. İYİ Parti öğrenen bir organizasyon.
"Tansu Çiller''in siyasete dönmesine ne diyorsunuz?" sorusu üzerine:
Hayırlı olsun. Bilmiyorum ne diyebilirim. Ben bugüne kadar, siyasete, parti kuran, bizim partimizden ayrılanlar dahil, yeni parti kuran, hiç kimseye bugüne kadar incitecek bir söz etmedim. Hep hayırlı olsun dedim. Sayın Çiller''e de hayırlı olsun.
Dolar indi çıktı. Yeni bir Milli Ekonomiyle yeni bir saçlaık ortaya kondu. Bugün itibarıya o da çöktü. Şimdi hemen hemen girdiğim her dükkanda siftahsız görüyorum. Ama siftah yapılmamış. 4''te giriyorsun siftah yapılmamış.
Ekonominin bel kemiği esnaf. Esnaf için müşterisi velinimet. Siyasetçi için de seçmen velinimet olmalı. Biz bunu untutuk gitti. Böyle gelince bana tepki gösteren falan yok. Arada bir şunlar olurdu, demin konuştuğumuz konular olurdu.
Zaman zaman Kılıçdaroğlu''nun yanından ayrıl, CHP''nin yanından ayrıl denirdi. Onlar yavaş yavaş azaldı şimdi. Ama öncelik canı yanan esnaf, esnaf dükkanında rastladığım işsiz genç. 92 Puan almış mülakattan elenmiş, 58 puanla biri atanmış. Bu kadar bir acımasızlık ben görmedim.
İlçelerde daha ilginç bir şey var. AKP''li belediye ile o küçük ilçelerde belediyenin oluşturduğu bir oligark sistemi oluşturmuş.
Türkiye''nin Rusya-Ukrayna meselesindeki rolü üzerine:
Putin''in söylemine davranbışına baktığınız zaman. Putin bizce kendini tarihe yazdırmaya çalışıyor. Sovyet Rusya''nın da değil Çarlık Rusya''nın genişleme sistemini odak yaptı.
Şimdi böyle bir sistemde neler konuşuldu? 126 milyar dolar para biriktirip, öyle başlandı. Ukrayna işgal edildi. Ukrayna''da insanlar öldürülmeye başlandı. Ukrayna''da Kırım bölgesi var, Donbas bölgesi var ve Kiev''e giren Rus askerleri var.
Durup dururken bir ülkeyi işgal ediyorsunuz bu çok yanlıştır. İkinci itirazımız bizim, bu sayın Putin ile Sayın Erdoğan''ın asimetrik bir ilişki biçimi oluştu. Bütün yumurtaların aynı sepette olduğu bir ilişki biçimi bu. Bunu bugün de yanlış buluyoruz.
Süleyman Soylu''nun son açıklamaları üzerine:
(Taziye için) Ben İçişleri Bakanını aramadığım doğrudur. Ama ben her şehit ailesini mutlaka ararım. Hatta şöyle de yaparım, hemen aramam. Çünkü çok başları kalabalık oluyor. Biraz 5-10 gün sonra ararım. Çoğunu öyle ararım bazen öyle acil olur ki hemen ararım.
Benim onlara başsağlığından sonra şöyle bir söylemim olur: Komşunun komşunun tuzuna ihtiyacı olur. Telefonum şudur. Bir şeye ihtiyacınız olduğu zaman biz buradayız. Şöyle şöyle haklarınız var. Çünkü gerçekten şehit ailelerinin hakları var.
Dolayısıyla ben böyle her bir şehit ailesini bugüne kadar aramışımdır. Ama sayın Soylu''yu aramak hiç haklıma gelmedi. Ben anne ve babaları arıyorum. Eşleri arıyorum. Sayın Soylu''nun evine de gitmek aklıma gelmedi. Ama o ailelerin, gittiğim şehirlerde mutlaka evlerine de giderim.
Bir pskiyatra sorsak, bu arkadaşın(Süleyman Soylu) kendini hepimizin babası ilan ettiğini anlarsınız. Bu gerçekten patolojik bir vaka.
Bipolar bir bakış açısı da diyebiliriz. Polis kimdir? Polis bu devletin memurudur. Polisin sahibi kanundur. Doğuran millettir, onların anasıdır, ama sahibi hukuktur kanundur. Yani devletin memurudur.
Şimdi sayın Soylu''nun, çok tumtraklı konuşma, çok tuhaf kelimeler seçme, çok tuhaf cümleler kurma gibi bir alışkanlığı var. Sayın Soylu hep aşırı uçlarda konuşur. Sayın Erdoğan''a "hırsız" diyen odur. DYP Genel başkanıyken.
Sonra AKP''ye girdi. Bu sefer Erdoğan''ı övme konusunda da ipin ucu kaçtı. İçişleri Bakanları gıybet etmez, iftira atmaz.
Sedat Peker''in söylediği 10 bin dolar alan siyasetçiyi de hukuka teslime edeceğim dedi. O gün bugündür tık yok.
Göçmen konusu üzerine:
Özellikle Suriye eksenli baktığımız zaman, bu işin sorumlusu Tayyip Erdoğan''dır. Ne olduğunu anlayamadığımız biçimde biz, İçişlerine müdahil olduk demokrasi getirmeye çalıştık. Atıyla beraber sonuçta 4 buçuk-5 milyon göçmen ülkemize geldi. Nereden baksanız feci durum.
Göçmenler açısından bakıyorsunuz her biri bir insan. Türkiye açısından bakıyorsunuz, zaten ekonomik kriz var, zaten insanlar işsiz bir diğer tarafından demografisi değişiyor Türkiye''nin. Bırakın her şeyi, Erdoğan''ın sadece burada takındığı tavır dahi, bu seçimi kaybetmesi için en önemli gerekçedir. Suriyeli göçmenlerin Esad veya vr başkası gelirse gelsin, bir şey ilan etmesi gerekiyor. Geri dönenlerin başına bir şey gelmeyecek.
Ben Erdoğan''a seslenmiştim, "Gönder beni ben Esad ile konuşayım, razı edeyim. İlanını yaptırılarım ve bu insanları memleketlerine gönderelim." 2019-2022. Bu üç yılda kaç çocuk doğdu. Kaç aile nerede ne oldu.
