Geçtiğimiz günlerde Suriye uyruklu bir şahıs Kayseri Melikgazi ilçesi Danişmentgazi Mahallesi'ndeki pazar yerinde bulunan tuvalette amcasının kızı 7 yaşındaki M.A'ya cinsel istismarda bulunurken yakalandı.
Olayın ardından toplanan kalabalık, yabancı uyruklu şahsı almak için olay çıkardı.
Özel Harekat polisleri tarafından alınan şüpheli bölgeden uzaklaştırılırken, kalabalık yabancı uyruklulara ait araçları ters çevirerek, iş yerlerini de ateşe verdi
TOMA araçları ile müdahale edilen olayda çok sayıda kişi de yaralanmıştı.
Ülke gündemine bomba gibi düşen olay sonrası Kayseri başta olmak üzere birçok il ve ilçede protestolar düzenlendi.
CHP’DEN 10 MADDELİK SURİYE ÇIKIŞI
Siyasi arenada da geniş yankı bulan olaya CHP 10 maddelik Suriye açıklamasıyla tepki gösterdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Uzgel, 10 maddelik açıklamasında "Erdoğan ve AKP hükümeti var olan bu vahim tablonun başlıca sorumlusudur" ifadelerini kullanılmıştı.
Uzgel’in CHP'nin Suriye ve Türkiye'de yaşanan son olaylarla ilgili 10 maddelik açıklaması şu şekildeydi:
1- Türkiye’nin Orta Doğu politikası, Suriye politikası ve sığınmacı politikası çökmüştür, iflas etmiştir
2- Erdoğan ve AKP hükümeti var olan bu vahim tablonun başlıca sorumlusudur
3- Hükümet, neden olduğu Suriye krizini çözemediği gibi, Türkiye’yi bu krizin tutsağı haline getirmiştir
4- Erdoğan izlediği politikayla Suriye’nin yıkımına neden olurken ve Türkiye’yi dünyanın sığınmacı deposu haline getirirken, bir de bu insanların hayatı üzerinden Avrupa ile pazarlık yapmaktan çekinmemiştir
5- Türkiye’de giderek sayısı artan sığınmacıların yarattığı, toplumsal, siyasal, ekonomik ve demografik sorunları görmezden gelmiş, bu sorunlardan bir tanesini bile çözmek için hiçbir girişimde bulunmamıştır
6- Türkiye, Atatürk döneminin temel taşı olan komşuların içişlerine karışmama ilkesine sözde değil uygulamada da bağlı kalmalıdır
7- Türkiye, Suriye politikasını yeniden belirlemeli, mevcut statükonun devamının tıkanma noktasına geldiğini görmelidir. Maaşını ödediği ÖSO mensuplarının Türk bayrağını yakması, Türk mallarına zarar vermesi kabul edilemez
8- Erdoğan hükümeti, sığınmacıların geri gönderilmesi de dahil, sorununun çözümü için derhal gerçekçi ve uygulanabilir bir yol haritası yayınlamalıdır
9- Esad yönetimi ile normalleşme süreci sürdürülmelidir
10- Vatandaşlarımızı itidalli olmaya ve böyle ortamlarda görülebilecek provokasyonlar karşısında dikkatli olmaya çağırıyoruz.
BAŞARIR: SIĞINMACILAR GİDECEKLER
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Suriye’de Türklere karşı yapılan saldırılara tepki gösterdi.
Başarır, açıklamasında, "Bayrağımızın Suriye’nin kuzeyinde alçakça saldırıya uğraması kabul edilemez. Siz kimsiniz? Biz ‘Bu ÖSO’yü beslemeyin’ dediğimizde Sayın Erdoğan ‘Onlar Kuvay-i Milliye’ dedi. Çıkıp bunun hesabını vermelisin. Desteklediğin gruplar bayrağımızı yakıp TIR’lara zarar veriyor. Kuvayı Milliye, bayrak, asker, şehit derken bin kere düşünmeniz lazımdı. Dışişleri Bakanı elinden gelse Suriye’deki bu saldırganları koruyacak. Bu durumdan biz çok rahatsızız. Hiç kimse ülkesine bu ihaneti etmez. Bugün bunları yaşıyorsak bunun nedeni sığınmacı politikasıdır. Söz veriyoruz erken genel seçim olacak ve bu sığınmacılar gidecekler” şeklinde konuştu.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA GELDİ
Dışişleri Bakanlığı'ndan Suriye’de yaşananlara ilişkin bir açıklamada bulundu.
Bakanlığın açıklaması CHP'ye yanıt olarak da algılandı.
Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Dış politikamız, devletimizin ve milletimizin çıkarlarını esas almaktadır. Türkiye, bu anlayış tahtında, güçlü tarihi ve kültürel bağlarının bulunduğu Ortadoğu’da barış, istikrar ve refahın tesisini hedeflemektedir. Bu siyasetin oluşturulmasında uluslararası hukuk, insani değerler ve küresel adalet arayışı temel prensiplerimizdir.
"TÜRKİYE İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ"
Türkiye, Suriye’deki iç kargaşa neticesinde yaşanan insani trajedi karşısında da başlangıçtan bu yana ilkeli bir tutum sergilemiştir. Dış politikasını milli menfaatleri doğrultusunda güncelleyen ülkemiz, ulusal güvenliğimize yönelik tehditlere karşı gerekli önlemleri almaktan da çekinmemektedir. Demokrasilerde yapıcı eleştirilerle dış politikaya katkı sağlamak elbette mümkündür. Bununla birlikte, siyasi rant uğruna gerçeklerin çarpıtılması ve ideolojik bağnazlığa dayalı ithamlarda bulunulması bu kapsamda değerlendirilemez.
"TARİH BİLGİSİNDEN YOKSUN"
Ortadoğu ve Suriye politikamıza yönelik ortaya atılan iddialar, herhangi bir analitik nitelik taşımadığı gibi temel tarih bilgisinden dahi yoksundur. Türkiye, yıllardır taammüden ateş çemberine dönüştürülmüş bir coğrafyada huzur ve istikrar adası olmayı başarmıştır. Ülkemiz bölgede yaşanan savaşların dışında kaldığı gibi milletimizin huzur ve güvenliğini perçinlemiş, refahını artırmıştır. Bu süreçte savunma yeteneklerini de geliştiren ülkemiz, kendi coğrafyasında akamete uğrattığı terörle sınır ötesinde de mücadele edebilir hâle gelmiştir.
Tüm bu gerçekleri görmezden gelerek salt siyasi rant amacıyla mesnetsiz ithamlarda bulunan kesimlerin, bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri hâline geldikleri de gözden kaçırılmamalıdır. Dış politikadaki adımlarımızı, devletimizin ve milletimizin çıkarları doğrultusunda atmaya devam edeceğiz.”