"Son 15 yılın en yüksek gıda enflasyonunu yaşıyoruz"

"Son 15 yılın en yüksek gıda enflasyonunu yaşıyoruz"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, bugün açıklanan enflasyon rakamlarına yönelik yaptığı açıklamada "Son 15 yılın en yüksek gıda enflasyonunu yaşıyoruz" açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, TÜİK tarafından bugün açıklanan enflasyon rakamlarına  ilişkin yaptığı değerlendirmede, enflasyondaki dengelenme sürecinin  Şubat ayından itibaren son bulduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Yıllık enflasyon yüzde 19,50 olarak gerçekleşti. Fiyatlar genel  düzeyi bir önceki aya göre yüzde 1,69 oranında arttı. TÜİK sepetinde  yer alan 418 maddeden 294'ünün fiyatı arttı. Yerel seçimlerin hemen  ardından sökülmeye başlanan tanzim çadırlarında satışı yapılan ürünler  arasında kuru soğanın fiyatı sadece 1 ay içinde yüzde 31,5, patatesin  yüzde 23,2, domatesin yüzde 21 arttı. Yurttaşlarımız içinde yaşadığı  evlerinin çatısını aktarmak veya çeşitli düzeyde tamiratını yapmak  için yüzde 38 daha fazla harcama yapmak zorunda.”

SEBZE FİYATLARI YÜZDE 96,3 MEYVE YÜZDE 30 ARTTI

Sözcü'de yer alan habere göre aylık bazda fiyat değişimlerine bakıldığında en yüksek artışın  yüzde 7,5 ile tütün ve et fiyatlarında görüldüğüne dikkat çeken Erdoğdu şöyle devam etti: “Aylık gıda fiyatları artışı yüzde 1,46 oldu. Gıda ve alkolsüz  içecekler kaleminde artış yüzde 31,8. Bu kalem endeks tarihindeki en  yüksek yıllık artış rakamı. Başka bir deyişle son 15 yılın en yüksek  gıda enflasyonuna ulaşıldı. Halkımız gıdaya TÜİK ortalamasından daha  fazla harcama yapıyor. Dolayısıyla daha yüksek bir enflasyon görmeye  devam ediyor. İşlenmemiş gıda enflasyonu yüzde 45,7 taze sebze-meyve  enflasyonu yüzde 74 olarak kaydedildi. Yıllık oranda en yüksek fiyat  artışı sebze kaleminde gerçekleşti, sebze fiyatları yüzde 96,3  oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 30 arttı.”

Erdoğdu, üretici fiyatlarındaki artışın, tüketici fiyatlarının çok  üstünde olduğuna işaret ederek, “Yıllık artış oranı yüzde 20,1.  Enerjideki yıllık artış yüzde 52,3, ara malında ise yüzde 34,7. Bu  rakamlar üretici maliyetlerindeki artış kaynaklı olarak tüketici  fiyatlarına yukarı yönlü baskının devam edeceğini gösteriyor” dedi.

HESAP BİLMİYORLAR

30 Nisan'da enflasyon raporu açıklayan Merkez Bankası'nın (MB)  gıda ve enerjide yukarı yönlü güncellemeye karşın yılsonu enflasyon  beklentisini değiştirmediğini hatırlatan Erdoğdu şu görüşleri dile  getirdi: “2019'un takip eden aylarında talebin azalmasına ve devletin  yönlendirdiği fiyatlarda enflasyonu aşağı yönlü çekecek  düzenlemelerine işaret ederek gıda fiyatları daha fazla artsa da  yılsonunda enflasyon yüzde 14,6 olur açıklamasında bulundular. Ancak  daha bu açıklamadan 24 saat geçmeden sigarada maktu vergi yükseltildi,  cep telefonu alımında ödenen özel tüketim vergisi artırıldı.

Dolayısıyla devletin yönlendirebileceği fiyatlarda da artış tam gaz  devam ediyor. Bir elin yapmaya kalktığını diğer el engelliyor, sonuç  krizde yönsüz kalmaktır. AKP ekonomi yönetiminin gündemine göre  açıklama yapan MB saygınlığını tamamen yitirdi. MB 2010 yılından bu  yana enflasyon hedefini tutturamıyor. MB'nin enflasyon öngörüsüne  ulaşılması 2018'deki baz etkisiyle ve fiyat artış temposunun çok hızlı  bir şekilde azalmasıyla mümkün olabilir. 2019 yılının kalan 8 aylık  bölümünde fiyatların sadece yüzde 10,2 artması gerekiyor ki MB'nin  açıkladığı enflasyon öngörüsü tutsun.”

MUTFAKTAKİ YANGIN, BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE HARLADI

Ana harcama gruplarına göre endeks değerleri üzerinden  değerlendirme yapıldığında, mutfaktaki yangının başlangıcının tek adam  rejimi olduğunun görüldüğünü bildiren Erdoğdu, “Ekim 2016’da Devlet  Bahçeli’nin anayasa değişikliğini gündeme getirmesinden bu yana gıda  fiyatlarında artış oranı yüzde 63, TÜFE’deki genel değişim ise yüzde  43. Nisan 2017 referandumundan bu yana gıda fiyatlarında artış oranı  yüzde 43, TÜFE’deki genel değişim ise yüzde 32. Tek adam rejiminin  fiilen hayata geçirildiği Haziran 2018’den bu yana fiyat artış oranı  yüzde 15 iken, gıda fiyatlarındaki artış yüzde 23 oldu. Yani, tek adam  rejiminin getirdiği hayat pahalılığı gıdaya yaklaşık bir buçuk kat  fazla yansıdı” diye konuştu.

Ekonomik endekslerin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı  sonuçlarının iktidar tarafından kabul edilmek istenmemesi nedeniyle  iyileşme göstermediğinin altını çizen Erdoğdu açıklamasını şöyle  tamamladı: “İktidarın haksızca yaptığı itirazlar nedeniyle, dünya koşulları  uygun olmasına rağmen enflasyon düşmüyor, endeksler düzelmiyor.  İktidar partisi bir an önce seçimin sonucunu kabullenmeli ve Türkiye  normalleşmelidir. Ardından ekonomi yönetiminin acilen değişmesi  gerekiyor. Krizle mücadelenin yolu, normalleşmekten ve emekçinin  cebindeki paraya el uzatmaktan değil, ülkede demokrasinin önünün  açılmasından geçiyor.”

İlgili Haberler