Soğuk savaş döneminde bir casusluk hikâyesi
Batı emperyalizminin etkisiyle çöküşe geçen Doğu Bloku’nun resmedildiği, soğuk savaşın en kızıştığı dönemde, Amerika ve Fransa’nın insanları nasıl harcadığını gösteren bir konu, ELVEDA!
1981’de KGB’de albay olan Grigoriew’in, komünizmin yıprandığını ve değişen dünya düzenine ayak uyduramadığını düşünerek, ülkesine ait gizli bilgileri Moskova’da çalışan Fransız mühendise vermesiyle başlayan ‘Farewell’ kod adlı operasyonun siyasi ihtiras, aşk, ihanet, aile ve vatan sevgisiyle harmanlanmış hali...
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından on yıl öncesini ele alan film, casusluk faktörünü iyi kullanmayı beceren Amerika’nın bu yolla rakibini alt edişini ve dünyanın başına jandarma kesilişinin başlangıcını gözler önüne seriyor. Başrolünü Emir Kustarica’nın oynadığı filmde, Fransız gizli servisinin başlattığı ve Başbakan François Mitterand’ın bizzat takip ettiği bir operasyon sonucu Fransa, Amerika ve Sovyetler Birliği arasında yaşanan olaylar zinciri, dramatik bir dille anlatılıyor. İlk gösterimi, 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde yapılan ELVEDA, Sergei Kostine’in ‘Bonjour Farewell’ adlı kitabından uyarlanmış politik dramın başarılı bir örneği!
Ajan krizini, kendisi için değil de vatanı ve ailesi için uğraşan kişiyi yem ederek halledip, dünyada tek lider olma yolunu açan Amerika’yı ve Ronald Reagan’ın ‘Yıldız Savaşları’ projesini hicveden senarist-yönetmen, Fransız ve Sovyetler Birliği istihbarat düzenini de eleştirmiş. Sovyetler Birliği’ndeki yaşam standartlarının düşüklüğü ve halkın Avrupa’dan gelen her şeyi nimet sayması, emperyalizme selam göndermek için konuya dâhil edilirken, Fransızların Amerikan yönetimi karşısındaki aczi de unutulmamış. Glasnost ve Perestroyka’yla sonuçlanan Sovyetler Birliği’nin kriz dönemindeki çürümüşlüğünü de seyirciye sunan film, menfaatini düşünüp pazarlık edenlerin daima korunduğunu; ideoloji uğruna savaş verilenlerin de, kullanım süresi dolunca gözden çıkarıldığını bir kez daha gösteriyor. Emperyalizmin ve kapitalizmin hâkim olduğu dünyada, vatanseverlerin nasıl harcandığını görmek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir film ELVEDA!
Nietzsche’den Trier’e din karşıtlığı...
Din düşmanlığıyla bilinen Nietzsche’nin ‘Anti Christ’ kitabını filmine konu alan Lars von Trier, ‘Sizi karanlık hayal gücümün perdelerini aralayıp, korkularımın doğasına ve Antichrist’in derinliğine davet ediyorum’ diyor. Gerçekten de ‘Kaos hüküm sürüyor’ sloganıyla öne çıkan filmde tam bir ruh karanlığı ve paranoya hâkim! Kadın, doğayı büyü için kullanan ve gittikçe şeytanlaşan bir varlık olarak resmedilirken, İncil’deki ‘Üç Kral’a karşı, şeytanın doğuşunu kutlayan ceylan, karga ve tilkiden oluşan ‘Üç Dilenci’ konmuş! El kamerasıyla çekilen film, sanat ve oyunculuk açısından mükemmel! İki karakterle yürütülmesine rağmen kötülüğü ve gerilimi fazlasıyla yaşatıyor. Dinlere ve ortak değeri olan ahlaka başkaldıran konuda şefkat, acı ve şehvet iç içe. 18 Yaşından küçüklerin gitmemesi gereken film, aykırı temasıyla çoğu büyüğe göre de değil!
ELVEDA
YÖNETMEN: Christian Carion
OYUNCULAR: Guillaume Canet, Emir Kusturica, Alexandra Maria Lara ve Ingeborga Dapkunaite
Yıl 1981, KGB’den Albay Grigoriev, Brejnev sonrasında komünizmin geldiği hale tanık olup bu ideale dair olan inancını yitirir ve dünyayı kendisi değiştirmeye karar verir. Moskova, Thomson’da çalışan bir Fransız mühendis ile iletişime geçer ve ona çok gizli, özellikle de Amerika’yı ilgilendiren dökümanları aktarmaya başlar. Bu dökümanlar Soğuk Savaş’ın en önemli casusluk bilgilerini içermektedir.