Son altı ayda aynı kişilerin iyileşip tekrar hastalandığını ve tam iyileşme sağlanamadığını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Hakani Hazar “Son bir ayda 10’dan fazla kişinin halk arasında domuz gribi diye adlandırılan hastalığa yakalandığını gördüm. 2009’da binlerce kişinin ölümüne yol açan H1N1 virüsü ilk olarak Kuzey Amerika’da domuzdan insana geçmiş ve bu yüzden de hastalık domuz gribi adını almıştır. Grip, influenza A, B ve C virüslerinin neden olduğu viral bir enfeksiyondur. İnsanlarda grip enfeksiyonuna en sık neden olan influenza A virüsüdür. İnfluenza B ve C virüsü sadece insanlarda enfeksiyona neden olurken, influenza A virüsünün konak yelpazesi çok geniştir. Hastalığın gidişatı çok ağır ve bulaşıcıdır” dedi.
“FİZİKSEL TEMAS EN BÜYÜK RİSKLERDEN BİRİ”
Viral enfeksiyonun ana sebeplerinden birinin de fiziksel temas olduğunu söyleyen Dr. Hazar “Viral enfeksiyon çok tehlikeli ve bulaşıcıdır. Bizim toplumsal özelliklerimiz var. Birbirimizi gördüğümüzde sarılma, yanak yanağa öpüşme gibi durumlar oluyor, bu durum da hastalığın yayılmasını kolaylaştırıyor. Karşı tarafla 1 metrelik mesafede durmak çok tehlikelidir. Bir metrede başkasının hastalığı mutlaka bulaşır. Bu yüzden yakın mesafelerde durulmaması gerekir. El yıkamaya çok özen gösterilmeli ve eğer bir rahatsızlık durumu varsa sıvı kullanımına dikkat edilmelidir. Bunların yanında C vitamini takviyesi yapılarak bol bol meyve tüketilmelidir. Hasta olan kişilerin dinlenmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
“AŞININ MARKASI MUTLAKA KONTROL EDİLMELİ”
Viral enfeksiyon alıp doktor kontrolü yaptırmayan kişilerin bronşit veya zatürreye yakalanabileceklerini ve bu durum yaşanmadan aşı tedbiri alınmasından çekinilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Hakani Hazar, “Grip ve zatürre aşılarını sürekli hastalanan her yaş grubuna tavsiye ediyorum. Grip aşısının kalıcı bir koruyuculuğu yoktur. Koruma süresi 6 aydır. Hastalık dönemi dışında bu aşıların yapılması gerekir. Zatürre aşısı ise 50-60 yaş sonrasında yaptırılabilir. Koruyuculuğu 5 yıldır ve bu yaşlarda vücut dirençleri düştüğü için daha çok tavsiye edilir. Aşı yaptıran kişilerin aşının markası mutlaka kontrol etmeleri ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylı fabrikalarda üretilen ve Sağlık Bakanlığı’nın önerdiği aşıları yaptırmaları gerekir” dedi ve soğuk havaların kronik hastalıklara etkisiyle ilgili şunları söyledi:
“Soğuk havalar kronik hastaları daha çok etkiler. Buna astımı örnek verebiliriz; rüzgarlı, yağmurlu, sisli havalarda veya hava sıcaklığı çok düştüğünde astım hastalığı dalgalanabilir. Bazı hastalarda ise rüzgardan sonra migren atakları görülür. Bu kişiden kişiye değişir, kahveden, sütten ve rüzgar sesinden migren atakları yaşandığı zamanlar olur” diye konuştu.