Slovakya Avrupa Birliği'nin ayrık otu mu?

Slovakya Avrupa Birliği'nin ayrık otu mu?

2023'ün sonlarında Slovak seçmenler yeni bir hükümet seçti. Uzun süredir Rusya yanlısı olarak kabul edilen eski bir başbakanın liderliğindeki ülke, o zamandan beri Ukrayna’ya yardım etme konusunda gönülsüz görünüyor. Ancak Slovak halkının çoğu, Ukrayna'ya yardım etmenin başka bir yolunu buldu. Peki Rusya değerli bir ortağını mı kaybetti? Yoksa Slovakya hala NATO'nun sadık bir müttefiki mi?

Washington'un dikkatini yavaş yavaş Avrupa'dan Asya'ya doğru çevirdiğine dair yıllarca süren spekülasyonların ardından, Ukrayna’da patlak veren savaş NATO ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında yeni bir birlik duygusunu yeşertti.

Avrupalı ülkelerin neredeyse tamamı Rusya'ya benzeri görülmemiş ekonomik yaptırımlar uygulamanın ve Ukrayna'ya kapsamlı askeri yardım sağlamanın yanı sıra, toplu savunmaya olan bağlılıklarını yinelediler. Bununla da kalmadılar: NATO ittifakına yeni üyeler alıp Orta ve Doğu Avrupa'dan birçok ülkeyle de AB katılım müzakerelerini başlattılar. Ancak Avrupa’da yeşeren birlik duygusuna rağmen bazı ülkeler Rusya'ya karşı birleşik ekonomik, siyasi, diplomatik ve askeri cepheye katılmayı başaramadı. Bunlardan biri de NATO üyesi Türkiye oldu.

Savaşın ilk gününden beri Moskova ile yakın bağlarını koruyan Türkiye, Rusya'ya yönelik AB ve ABD yaptırımlarını uygulamayı reddediyor. Rusya’ya karşı tavır koymayan bir diğer ülke ise AB ve NATO üyesi olan Macaristan. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, ortaklarının Moskova'ya karşı sert tavır alma çabalarını sürekli olarak engellemeye çalışmasının yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e hayran olduğunu her fırsatta itiraf ediyor. Ancak son zamanlarda Rusya’ya yakınlaşan bir başka ülke daha var.

Güneyinde yaklaşık 49.000 kilometrekarelik sınırdaşı Macaristan; batısında Avusturya ve Çek Cumhuriyeti; kuzeyinde ise Polonya’nın bulunduğu Slovakya’nın doğusunda 100 kilometrelik sınırı paylaştığı Ukrayna bulunuyor. Yaklaşık 5,4 milyon nüfusa sahip ülkenin yaklaşık %80'i etnik Slovaklardan oluşmakta olup geri kalanı Macarlar, Romanlar, Çekler ve diğer etnik azınlıklardan oluşuyor.

2019'da genç ve modernlik taraftarı bir cumhurbaşkanı seçen ülkede, 2020 yılında yolsuzlukla etkin mücadele ve Avrupa Birliği reformlarını uygulama sözü veren sağcı bir iktidar başa geçti. Bu arada, Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından, sekiz yıl önceki Fico yönetiminin aksine yeni hükümet, AB ve NATO ortaklarıyla aynı çizgiye yaklaştı. Rusya'nın saldırısını kınayan ve Moskova'ya yaptırım uygulayan Slovakya, 100.000'den fazla Ukraynalı mülteciyi kabul etti ve komşusuna savaş uçakları, uçaksavar füze sistemleri de dahil olmak üzere çok sayıda silah yardımında bulundu. Ancak Slovakya’nın Batılı ortaklarıyla sürdürdüğü uyum son zamanlarda ciddi şekilde yara almış durumda.

Seçimi kaybedeceğine dair tahminlerin aksine oyların yaklaşık dörtte birini alarak yeni koalisyon hükümetinin başına Robert Fico geçti. Göreve geldikten sonra, Fico'nun sert dilinin yalnızca kampanya retoriği olduğuna dair tüm umutlar hızla ortadan kalktı. Birkaç hafta içinde yeni hükümet Ukrayna'ya yapılan tüm askeri yardımların sona erdiğini ilan etti. Açıklamalarında Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların Slovak ekonomisine zarar verdiğini öne sürerek Moskova'ya karşı herhangi bir ilave ekonomik tedbire karşı çıkacağını sürekli olarak bildirdi ve bu suretle de batılı ortaklarına adeta meydan okudu.

2024'ün başlarında Ukrayna'nın yozlaşmış ve ABD egemenliği altında olduğunu söyleyen Fico, Ukrayna’nın barışın bedeli olarak toprak kaybını kabul etmesi gerektiğini öne sürüyor. Ayrıca Ukrayna'nın NATO üyeliğine uzun süredir karşı olduğunu da yineleyerek böyle bir hareketin, üçüncü dünya savaşının temelini attacağı iddiasını yaptığı her konuşmada yineliyor.

Slovak dışişleri bakanının Türkiye'de, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüşmesi de uluslararası kamuoyunda büyük bir öfkeye sebep oldu. Tüm bunlara ilaveten Fico, Viktor Orbán'la da ilişkileri günden güne arttırıyor. Fico bunlarla da kalmayıp Ukrayna ile ilişkileri tamamen kesmemeyi de gündemine almış durumda.

Fico, Ukrayna'ya devlet askeri yardımını kesme sözünü tutsa da geçenlerde yaptığı bir açıklamada özel desteğin yardımlarını serbest bırakacağını duyurdu. Bu, hükümetin tutumuna itiraz eden binlerce Slovak vatandaşının, Çek Cumhuriyeti'nin Ukrayna için mühimmat satın alma girişimini desteklemek amacıyla kitlesel fonlama kampanyasına katılmasıyla olağanüstü bir gelişmeye yol açtı. Bu karışık mesajın arkasında ne olduğu şu an için belirsiz.

Belki de Fico, Ukrayna savaşının gittiği yönü gördükten sonra alternatif olarak, Rusya'yı desteklese bile Slovakya'nın Macaristan'daki Viktor Orbán gibi AB ve NATO ortaklarıyla bağlarını koparamayacağını veya koparmaması gerektiğini de anladı. Kimi uzmanların Fico'nun göründüğü kadar Rusya yanlısı olmadığı yönündeki söylemleri de bu bağlamda düşünülebilir. Ancak Fico'nun tutumunun altında gerçekte yatarsa yatsın, sözleri ve eylemleri Slovakya'nın gerçek amaç ve hedefleri konusunda belirsizlik yaratmaya devam ediyor. Bu bağlamda ABD ve AB'nin, müttefik olarak Slovakya’nın güvenilirliğine olan inancını sarsılıyor ve Slovakya'nın Rusya'ya karşı kurulan batı cephesinde zayıf bir halka olduğu izlenimini yaratıyor.

robert-fico.jpg

İlgili Haberler