“Konu tartışılmalı” diyor, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik. Tamam, öyle olsun.
Tartışalım.
Neydi esas madde?
Ege Ordusu’nun kardırılması.
Kaldırılsın ya da kaldırılmasın demek için bize ne lazım? Fikrimizi destekleyecek argümanlar, yeterli gerekçeler ve varsa dokümanlar.
Doğru mu?
Evet!
Öyle ise buyurun.
Ege Ordusunun kurulmasına sebep olan temel gerekçe neydi? Kendisinin de söylediği gibi Yunanistan’ın Ege kıta sahanlığı başta olmak üzere, Kıbrıs ve Ege adalarına yönelik olumsuz politikası.
Başka?
Osmanlı’nın son dönemlerinde derin acılarını yaşadığımız Balkan Faciasının bir benzeriyle yeniden karşılaşmamak.
Şimdi bu gerekçelerle kurulmuş olan ordunun kaldırılmasını hangi gerekçelerle istiyoruz?
Soğuk Savaş dönemi şartlarının sona ermesi gerekçesi ile.
Ne alaka?
I.Ordunun kuruluş gerekçesinin sona erdiğine dair deliller olmalı Hüseyin Çelik’in elinde. Bu sebeple de şu sorulara çok açık bir evet cevabı verilebilir olmalı. Soğuk savaş dönemi sona erdi diye Yunanistan silahlanmaktan vazgeçti mi?
S-300 füzelerinin Ege adalarına yerleştirildikleri herkesin malumu. Onlar söküldü mü? Artık uçları Türkiye’ye yönelik değil mi?
Cevaplar “hayır” ise, bu öncüller bizi mantıksal olarak şu sonuca götürür: Demek ki karşı taraf gücünü, amacını ve stratejisini koruyor.
Bu durumda Hüseyin Çelik’e soralım: Peki, biz neden gücümüzden ve stratejimizden vazgeçiyoruz?
Bizim farklı adım atmamızı sağlayacak şartlar oluşmadığına ve muhatap ülkeler ve onlardan kaynaklanan tehditler ortadan kalkmadığına göre, Ege Ordusunu neden kaldıracağız?
Şu birkaç sorunun cevabı bile AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in görüşlerindeki temelsizliği çok açık bir biçimde ortaya koyuyor.
Gerçi, önce “kaldıralım” deyip, sonradan “yok ben öyle demedim” dese de, AKP’nin orduya yönelik bir operasyon içinde olduğunu bilmeyen yok. Son zamanlarda ortaya çıkan Işık Koşaner Paşaya ait dinleme kayıtlarının bir yerinde Ege Ordusundan söz edilmesi ile AKP Genel Başkan Yardımcısının bu orduya yönelik açıklamaları ve zamanlaması arasında bir bağıntı var mı bilinmez, lakin “ben öyle demedim” şeklindeki açıklaması hiç inandırıcı değil.
Milli Güvenlik derslerinin kaldırılması meselesine itiraz etmem. AKP, Milli Güvenlik derslerini kaldırıyorsa yerine ne koyuyor ona bakmak lazım. Onu da şimdilik açıklamadıklarına göre, demek ki, bekleyeceğiz. Ders meselesinde önemli olan milli güvenlik bilgisinden çok, milli tarih bilincinin kazandırılmasıdır. Bunun yolu da, tarihi olayları salt olay anlatımından çıkararak, olayın oluşturan temel düşünceyi, amacı, stratejisini ortaya koyarak öğrenciye aktarmaktır. Tarih bilinci olan herkes, güvenlik sorununu kendi iradesiyle halleder zaten.
Bu durumda önemli olan, kaldırmak ve silmek kadar, sildiklerinizin yerine ne koyduğunuzdur. Bir başka ifade ile iktidarın inandırıcılığı ve milli tarih bilinci ile Türkiye’ye bakışıdır önemli olan.
Sormak lâzım: Siz ne kadar millisiniz?
