Siz bu işin neresindesiniz paşam!
Neredeyse her gün aşağılıyorlar!
Çete diyorlar, cunta diyorlar, darbe diyorlar!
Katillikle itham ediyorlar!
Dahası, kendi yavrusunu, evladını Mehmedini boğmakla suçluyorlar!
Askerimiz 2500 yıldır böyle bir zulüm görmedi.
Ve ne acıdır ki aynı asker bütün bunları sadece ve sadece seyrediyor!
Yok hakkını yemeyelim arada bir sızlanıyor!
Bana psikolojik operasyon yapılıyor diye basın toplantıları düzenliyor!
İki de bir Başbakan’a gidiyor!
Peki varılan nokta mı?
Haftalar ve aylardır aynı tiyatro sürüyor!
Yoksa bu yapılanlar zirvedeki mutabakatın gereği mi?
Eğer öyle ise farklı görüntü vermek niye?
TSK’da varsa bir cuntalaşma, peşinen açıklarsın bunu ve kurumu yıpranmaktan korursun!
Hayır bu yapılmıyor, yani operasyoncularla ortak hareket edildiğine dair zerre bir işaret yok!
O zaman TSK’yı yönetenlere, pozisyonunuz ve stratejiniz nedir diye sormak gerekmiyor mu?
Sakın ha, amacımız mağdur ve mazlum olmaktır, onun için susuyoruz demesinler!
TSK yetimler ocağı ya da siyasi parti değil, adı üstünde Silahlı Kuvvetler!
Üstelik diğer ülke ordularından çok farklı misyonları olan bir mübarek yapı!
Böyle bir kurumun değil mağdurları oynaması, mutlak suretle mağrur olması zorunlu!
Olamazsa emin olun tasfiye olur, ya da edilirler!
Silahın merhamet dilendiği bir yerde artık onun etkisi ya da caydırıcılığından söz edilemez!
Evet gelinen bu noktada cevap arayan soru, TSK’yı yönetenlerin aldığı pozisyondur!
Tekrar ediyorum, Ordu’da bizim bilmediğimiz kirlenmeler söz konusu ise açıklayın bunu, destek olalım size!
Böyle bir şey yoksa eğer, o zaman gereğini hem de hemen yapın!
Haşa, elbette darbeyi falan kastediyor değilim!
Meşru zeminler içinde savunun TSK’yı!
Askeri savcılıkları TSK’yı hedef alarak tahkir edenlere karşı harekete geçirin mesela!
Olmadı, TSK’ya operasyon yapanları bir bir deşifre edin! Halkla her şeyi paylaşın!
Daha da ötesi, karşı psikolojik harekatlar yapın!
Bütün bunları yapmayıp sadece sızlanırsanız, biliniz ki TSK’nın tasfiye sürecine bu tutumunuzla siz de omuz veriyorsunuz!
Evet gelinen noktada herkesin nerede durduğu ve nelere sebep olduğu artık yüksek tonlarla sorgulanmalıdır... TSK çökerse vallahi de tallahi de bu devleti on günde gömerler!
MUTEMET GİBİ...
AKP derin devletinin postacısı!
Taraf Gazetesinin kafa karıştıran ve TSK’yı çete gibi gösteren bütün haberlerinde onun imzası var. Kürt kökenli ama Kürtçü değilim diyor. Dinci yapılarla ilişkisi ise sır değil. Top sakalı ise, dincilerin son dönem buyrukla bıyıklarını kesmesi misali kamuflaj.. Baransu’nun gazetecilikte öyle ciddiye alınabilecek bir geçmişi ve başarısı da yok. Hal bu iken adam son dönemde adeta belge makinası. Taraf’a da kısa bir süre önce geçti.. Demek ki bu arkadaşa birileri habire servis yapıyor. Bahsettiğim isim Mehmet Baransu’dur. Aslına bakarsanız Baransu, gazetecilikten ziyade TSK ile ilgili servis yapanların mutemedi gibi biri. Sadece ona güveniyorlar ve servisi ona yapıyorlar. Haksızlık etmek istemem ama bu arkadaş bana AKP derin devlet karargahının postacısı gibi görünüyor!
GERÇEK...
CHP, AKP’yi yakaladı
Sağlıklı bir kamuoyu araştırması için hem bilgiye, hem tecrübeye hem de paraya ihtiyaç vardır. Öyle önüme çıkan 1000 kişiye sordum ve bu sonucu aldım demek, halkın eğilimlerini yansıtması anlamına gelmiyor. Soru sorulacak deneklerin özellikleri de sağlıklı sonuç için büyük önem taşıyor. Mesela sadece Tunceli’de anket yaparsanız alacağınız, sonuç bellidir, aynı şekilde sadece Konya ya da Muğla’da yapılan anketler de geneli yani gerçeği yansıtmaz. Bu bakımdan anket firmaları denek olayında bilimsel verilerle hareket ederler. Buradan hareketle Türkiye’de bu işi layıkı ile yapabilen firma sayısı emin olun birkaç tanedir. Her olayda ortaya çıkan türedi firmalar ise tamamen propaganda için sanal rakamları yayınlıyorlar. Evet Türkiye’de maalesef kamuoyu araştırmaları propaganda aracı olarak kullanılır. Doğruya doğru, Türkiye’de anket işini bilimsel kurallarla ve namusuyla yapan birkaç firmanın içinde Sonar en başta olanıdır. Hakan Bayrakçı, yılların deneyimi ile farkını ortaya koyabiliyor. İşte bugün, bize göre Türkiye’nin en tarafsız araştırma kurumu olan Sonar’ın son araştırma sonuçlarını verip yorum yapacağız. Buna göre kararsızlar dağıtıldıktan sonra; AKP: Yüzde 29.5 , CHP: Yüzde 27.1, MHP: Yüzde 20.4, BDP: Yüzde: 6.2, SP: Yüzde 5.4, DP: Yüzde 4.1, DSP: Yüzde 3.2, BBP: Yüzde: 2.2’dir... Mustafa Sarıgül henüz partileşmediği için ankete dahil edilmemiştir. Görüldüğü gibi CHP’nin nefesi artık AKP’nin ensesindedir. Bu durum kitleler tarafından kabul edildiği an emin olun CHP’deki yükseliş sürecektir. MHP’deki oy artışı da üstünde durulması gereken bir başka ayrıntıdır. Evet tablo, AKP’nin artık baş aşağı olduğunu teyid ediyor. Bunun içindir ki AKP, darbe iddialarına, şunlara bunlara sığınıyor!